Baharın kadınları eşitliğe çağırıyor
Yoksulluğun çok yüksek olduğu Mısır’da, çalışan kadınların yarısı tek başlarına ailelerinin geçimlerini sağlamak zorunda kalıyor. Ne yazık ki bu istatistik Mısır’da kadınların taşıdığı yükü göstermek açısından yeterli değil. Pek çok Ortadoğu ülkesine benzer şekilde Mısır’da da aileler sadece anne, baba ve çocuktan ibaret değil. Kayınvalideler ve kayınbabalar, evlat edinilmiş yeğenler de bu ailenin içine dahil oluyor. Peki tüm bu ailenin sorumluluğunu tek başına omuzlayan bir Mısırlı kadını hayal edebiliyor musunuz?
Bu aslında Mısırlı bir kadın için ne hayal ne de dram, sadece normal bir gün.
BÜTÜN YÜK MISIRLI KADINLARIN OMUZLARINDA
Birçok erkek ay sonunda ceplerinde kalan ne varsa eşlerine verdiklerini ama o kalan parayla eşlerinin evi nasıl idare ettiklerini anlamadıklarını söylüyor. İçlerinden birisi sadece sigara parasını alıp geri kalan parayı karısına verdiğini ve o parayla idare edebilmenin sadece Mısırlı kadınlara ait bir özellilk olduğunu iddia ediyor. Tabi bu durum kadınlar için oldukça zor. Binlerce hesap yaparak evlerini geçindirmeye çalışıyorlar. Ama ne yazık ki ay sonlarını getiremiyorlar. Üstelik son zamanlarda temel gıdalara iki ya da üç katı zam yapılmış durumda.
Mısır Cumhurbaşkanı Mursi’nin IMF ile yaptığı yeni anlaşmaların faturası şimdiden kadınların yaşamını felakete çevirmiş durumda. Elektrik, su ve gazda vergiler artırıldı, örneğin aylık 100 pound gelen elektrik faturaları artık 200 pound gelmeye başladı. Ve ne yazık ki bu durumdan en çok etkilenen yine evlerinin geçimini kıt kanaat sağlamaya çalışan kadınlar oldu.
EŞİTLİK MÜCADELESİ
Yoksulluğun pençesinde yaşayan kadınlar aynı zamanda eşitlik ve özgürlüklerini elde etmek istiyorlar. Ülkeleri ve hakları için sokaklara dökülen kadınlar baskılara boyun eğmiyor, mücadele etmeye çalışıyor. Mısır’da yaşanan devrim sürecinde büyük rol oynayan kadınlar, anayasada eşitlik ve özgürlük haklarını kazanmak için büyük bir mücadele veriyor. Çünkü sunulan anayasa taslağı kadınların eşitlik beklentilerini kesinlikle karşılamıyor. Hatta anayasa değişikliği komisyonuna bir tane bile kadın yok.
Hüsnü Mübarek’in devrilmesi sürecinde aktif rol alan kadınlar, yeni anayasanın yapılabilmesi için kurulan anayasa komisyonunda kendilerine bir kişilik bile yer bulamamış durumda. Ama kadınları ne taleplerini ne de sokağı bırakmadılar.
Arap coğrafyasında yaşanan halk ayaklanmaları, kadınların mücadeleye katıldıklarında nasıl dönüştüklerinin ve dönüştürdüklerinin örnekleriyle dolu. Mısır’da devrim sürüyor, kadınlar siyaset yapmayı sokakta öğreniyor. Kadınlar, Mısır’ın kadınları, başörtülü ve saçı boyalı kadınları, elleri nasırlı, tırnakları ojeli kadınları, çocukları ile birlikte alanları işgal eden kadınları, polisle, askerle çatışan, Arap baharının kadınları... Bu kadınlar adalet, özgürlük, eşitlik, yeni bir anayasa ve gerçek bir demokrasi istiyorlar. Evet Mısır’da kadın olmak zor ama kadınlar mücadelede en ön saflarda yer alıyorlar ve mücadele ettikçe özgürleşiyorlar.
ÇOCUKLARINI GÖMEN KADINLAR
Mısırlı kadınların zor yaşam şartlarında tek dayanakları çocukları. Kadınlar yoksulluğa, istismara, tacize, uzun saatler boyunca çalışmaya çocukları için katlanıyorlar çünkü çocukları bu kadınların umut ve yaşam kaynağı. Ama bu yoksul kadınların umutları da ellerinden alınıyor.
Şimdilerde kadınlar neredeyse haftada bir çocukalarını gömüyorlar. Sabahları uyanmak için bir neden olarak gördükleri çocuklarını toprağın altına koymak zorunda kalıyorlar. Bu ölüm kokusu tüm ülkeyi kaplamış durumda. Fotoğraf kasvetlendikçe, kadınlar daha da hırslanıyor.
SAÇLARIMIZI DEĞİL ÖZGÜRLÜĞÜMÜZÜ İSTİYORUZ
Yapılan yeni anayasada kendilerine yer bulamayan kadınlar değişik bir eylem örgütlemiş Tahrir Meydanında saçlarını kesmişlerdi. “Bizleri kadın yapan saçlarımız değil özgürlüğümüzdür” diyen kadınlar anayasanın kadın haklarını gözetmekten oldukça uzak olduğunu dile getirmiş, yeni anayasada 33. maddede yer alan “Tüm yurttaşlar yasalar önünde eşittir” maddesinin “Irk, dil, din, cins ayrımı gözetmeksizin, tüm yurttaşlar yasalar önünde eşittir” olarak değiştirilmesini istemişlerdi.
Tahrir en kitlesel kadın eylemini Mısır’da eylemci kadınlara uygulanan şiddeti protesto ettikleri eylemde yaşadı. Kadınlar gösteriler sırasında polis ve askerler tarafından dövülmüş, taciz edilmiş, hatta soyulmuştu. Kadın göstericilerden birinin yere yatılıp soyulduğunu gösteren fotoğraf büyük tepkilere neden olmuştu. Binlerce Mısırlı kadın Kahire’de bir araya gelerek Mısır’da askeri güçlerin kadın eylemcilere şiddet göstermesini kınadı. 10 binin üzerinde kadın Tahrir Meydanı’nda buluşarak Mısır hükümetinin ve kolluk kuvvetlerinin kadına karşı tavrını protesto etti. Bu eylem, Mısır’daki en yoğun kadın katılımlı eylem olarak tarihe geçti.
Evrensel'i Takip Et