Denizler Ankara'da anıldı: Yalnız yürümeyen kahramanlardı

Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan idam edilişlerin 50. yılında EMEP Ankara İl Örgütü ve Emek Gençliği tarafından düzenlenen etkinlikle anıldı.

08 Mayıs 2022 11:32
Paylaş

Emek Partisi (EMEP) Ankara İl Örgütü ve Emek Gençliği, idam edilişlerin 50. yılında Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan’ı anmak ve 77. yılında Faşizme ve Savaşa Karşı Zafer Günü'nü kutlamak amacıyla Grup Günyüzü ve Erdal Güney'in katılımıyla konser düzenledi.

Denizlerin yoldaşı Mustafa Yalçıner, Denizlerin hep örgütlü mücadeleden yana oldukları belirtti. Emek Gençliği adına konuşan Bilgesu Kiper, 10 Ekim Ankara Katliamı'nda yaşamını yitiren Korkmaz Tedik'in sözlerine atıfta bulunarak, "Tarihin en yiğit evlatlarının bayrağı bizim ellerimizde" dedi.

İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) Teoman Öztürk Konferans Salonu'nda yapılan etkinliğin açılışında konuşan EMEP Ankara İl Başkanı Şükran Doğan, "6 Mayıs'ta Karşıyaka'da ve birçok ilde Denizleri andık. Onlarla birlikte devrimci dayanışmanın en müstesna örneğini gösteren diğer yoldaşlarımızı andık. Bu anmalarda hem onlardan aldığımız bayrağı daha fazla yukarı çekme sözü verdik hem de bugünün görevlerini yerine getirerek onları andık" dedi.

"KARARLI MÜCADELELERİ MİRASIMIZ"

EMEP GYK Üyesi Sinancem Alikoç, Denizlerin sadece işçi ve emekçiler tarafından değil, onları idama gönderen egemen sınıfların çeşitli temsilcileri tarafından da tarihi bir trajediymiş gibi anılmaya çalışıldığını söyledi. Oysa '68 hareketinin kendini antiemperyalist bir
mücadele olarak ortaya koyduğunu belirten Alikoç, Türkiye'de ise öğrenci hareketi görünümünde olsa da iç içe geçmiş işçi ve üretici köylü hareketi olduğunu söyledi. "Denizler bize kararlı, militan bir mücadele mirası bıraktı" diyen Alikoç, Denizlerin hata ve eksiklerini tartışmayı en çetin koşullarda bile sürdürdüklerini söyledi. Denizlerin mücadelesinin devrimci programa sahip bir partiye dönüştüğünü anlatan Alikoç, Emek Partisinin bu mücadelenin sürdürücüsü olduğunu vurguladı.

"SEÇİM DEĞİL, TOPYEKUN MÜCADELE"

Tek adam yönetiminin Türkiye'yi savaş bataklığına sermayenin çıkarları için soktuğunu belirten Alikoç, şu ifadeleri kullandı:

"Türkiye'de işçi ve emekçiler savaş karşıtı antiemperyalist bir mücadeleyi vermelidir. Üniversitelilere saldırılıyor, kadınlara yönelik şiddet cezasız kalıyor, milyonların oy verdiği HDP kapatılmak isteniyor. Sadece seçime indirgenmiş bir programa aldanmamalıyız, topyekun bir mücadele hepimizin ihtiyacıdır. Demokratik Türkiye'yi, sömürüsüz bir dünyayı kurduğumuz her 6 Mayıs bizim için zafer günü olacak."

"HALKA BAĞLILIKLARIYLA KAZANDILAR"

Denizlerin yoldaşları Aydın Çubukçu ve Mustafa Yalçıner de etkinliğe video mesaj gönderdi. Aydın Çubukçu, “Deniz ve arkadaşları halklarımızın kalbinde sevgi ve saygıyla kuşatılmış bir yerde duruyorlar. Son nefeslerine kadar kanıtladılar. Halka bağlılıklarıyla kazandılar. Kuşaklar boyu sürecek bir destan bıraktılar artlarında. Onlar devrimin gerçekleşmesi için devrimci bir partinin öncül olduğunun bilincindeydiler. Silahlı mücadeleye girilmeden önce isçilerin örgütlediği her türlü mücadeleye katılmışlardır. Devrimci kişilikleri böyle bir ortamda gelişmişti. Kendilerinden önceki devrimci komünist partiden böyle bir parti kurulması için yardım istediler. O zamanın politik koşulları açısından böyle bir partinin kurulması çok gerekli görülmüyordu. Deniz ve arkadaşları partinin sosyalist mücadelesine inanarak kendi yollarıyla gittiler" dedi.

"KAHRAMANLARDI AMA YALNIZ YÜRÜMEDİLER"

Mustafa Yalçıner, "Denizler devrimci kahramanlardı kuşkusuz. Ancak kahraman olmakla yetinmediler, emperyalizme karşı gözünü budaktan esirgemeden mücadele verdiler. Fakat bireysel kahramanlar olmadılar. Halkla birlikte yürümeye çalıştılar, gençliğin mücadelesini işçi ve emekçilerin mücadelesiyle birleştirmeye yöneldiler. Hiçbir zaman yalnız yürümediler, hep örgütlü mücadeleden yana oldular. Çünkü emekçi halkın sömürüden kurtulmak örgütlü mücadele olmadan yapılamazdı" diye konuştu.

"SADECE İDAM EDİLEN 3 DEVRİMCİ DEĞİLDİ"

Emek Gençliği adına konuşan Bilgesu Kiper, Denizlerin mücadelesinin, savaşa, egemenlere karşı anti emperyalizm mücadelesi olduğunu belirterek, şöyle konuştu:

"Bizler 6 Mayıs’a baktığımızda, idam edilen 3 gencin yaşamını daha derinlikli incelediğimizde, yalnızca daha iyi bir gelecek için mücadele eden üç genç devrimciyi görmüyoruz. Üniversitenin sorunlarıyla başlayıp, işçi-köylü hareketiyle birleşen bir mücadelenin, emperyalist barbarlığın karşısında bağımsızlık ve sosyalizm mücadelesinin önderleri haline gelenleri görüyoruz. Kapitalizmin gençliği hapsetmeye çalıştığı ‘sadece kendisi için yaşayan ve kendisi için kazanan insan’ mitinin, kendisi için yaşamanın toplum için yaşamak ve toplum için yaşamanın kendisi için yaşamak olduğunu bilen ve bunun için dövüşen, kendi sorunları ve halkının sorunlarını bu nedenle bir gören bir insan tipiyle yıkıldığını görüyoruz. Bu nedenle bu üç isim, insanlığın toplumsal gelişimine mal olmuş, insanlığın ilerleyişinin bitmeyen yürüyüşünün militanları olmuşlardır.”

"TARİHİN EN YİĞİT EVLATLARININ BAYRAĞI, EMEK GENÇLİĞİ’NİN ELİNDE"

O günden bugüne taleplerin aynı kalmış olsa da mücadele koşullarının değiştiğini ifade eden Kiper, şöyle devam etti:

"En geniş gençlik kesimleriyle antiemperyalist, antifaşist bir mücadele hattının örgütlenmesi, gençliğin kendi talepleri etrafında birleşik bir mücadele hattının örgütlenmesi gerekmektedir. Emek Gençliği, bu örgütlü mücadelenin tarihsel birikimine sahiptir. 10 Ekim’de kaybettiğimiz yoldaşımız Korkmaz Tedik’in cümlelerini hatırlayalım: ‘Adınız, nesiller boyu doğan çocuklara madalya oldu. Mücadeleniz o kadar onurlu ki bayrağınız hala ellerde. Ve bizler; sizsiz geçen yılların en şanslı insanlarıyız; tarihin, en yiğit evlatlarının bayrağı bizim ellerimizde."

Kiper’in konuşmasının ardından Grup Günyüzü ve Erdal Güney sahne aldı. (Ankara/EVRENSEL)

ÖNCEKİ HABER

Gençlerden Emine Şenyaşar’a Anneler Günü ziyareti

SONRAKİ HABER

Tunus’un tek adamı yalnızlaşıyor mu?

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa