10 Mayıs 2022 10:01

Kılıçdaroğlu: Devlet yönetimindeki şahsileşme Türkiye'yi bugünkü haline getirdi

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında konuştu.

Fotoğraf: DHA

Paylaş

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Kılıçdaroğlu'nun gündeminde iktidarın dış politikası, Suriye göçü ve mülteciler yer aldı.

Kılıçdaroğlu'nun açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

"DEVLET YÖNETİMİNDEKİ ŞAHŞİLEŞME"

"Nisan 2012'de iktidarın yapamadığını yaptık Arap baharı konferansını topladık. 24 Ağustos 2012'de olaylar büyüdü. Türkiye'nin çözüm üretmesi lazım üretemiyor. Bunun üzerine Erdoğan'a bir mektup yazdım. Mektupta şunu söyledim; 'Sayın başbakan komşu Suriye'deki gelişmeleri ülkemizin başka güvenliği olmak üzere, ekonomisi, sosyal huzuru, turizm ve taşımacılık alanları dahil çok geniş kapsamda artarak olumsuz etki yapmaya devam etmektedir. Lütfen hükümet olarak bir uluslararası Suriye konferansı toplayın. Ve Suriye'de yaşanan dramı masaya yatırın.' Tabii olmadı. Ama Erdoğan 5 Eylül 2012'de meşhur lafını söyledi; 'Emevi Camii'nde namazımızı kılacağız.' Düşünebiliyor musunuz, devlet yönetimindeki şahsileşmeyi görüyor musunuz! Bu anlayış Türkiye'yi bugünkü haline getirdi."

"2013'te dedim ki 'Kabahat Suriyeli'de değil kabahat sınırı kontrol edemeyen ülke yönetimindedir.' Kabahat sınırı yok edende. Kim? İktidar sahipleri. Şubat 2013'te mutlaka bir Suriye çalışma grubu oluşturun dedik. Bir Suriye çalışma grubu oluşturduk yine CHP olarak. Bunların yapamadığını yapmaya çalışıyoruz. Yetmedi ben Mart 2013'te BM Genel Sekreteri'ne mektup gönderdim. Türkiye'deki olaya dikkati çektim. Savaşın bitmesi gerektiğini söyledim, BM'nin ağırlığını koymasını istedim. Erdoğan yapamıyor ama bunun yanlış olduğunu biz söylüyoruz. Yeri gelince üfürüyorsun ama bir mektup yazamadın mı sen! Birleşmiş Milletler'e gidemedin mi, orada Suriye'yi masaya yatıramadın mı sen! Yatıramadı. Niçin? Patrondan izin alamadığı için." 

"Milyonlar. 3 milyon 600 bin resmi rakamlar. Ne olup ne bittiğini kimse bilmiyor aslında. Gelen sığınmacılar Türkiye'de kalmak istemiyorlardı. Gelişmiş ülkelere gitmek istiyordu. Ve her birisi Akdeniz'den botlarla Batı'ta gitmeye çalıştı. Ve Akdeniz bir sığınmacı mezarlığına dönüştü. (Aylan bebek) O fotoğrafın sorumlusu başta oturan kişidir, Erdoğan'dır sorumlusu. İkincisi emperyal güçlerdir ve AB bize göndermeyin diye baskı kuruyorlar. 3 milyar avro vereceğiz diyorlar. Kesin bize göndermeyin diyorlar. Beylerin rahatı bozulacak çünkü. Ben ne demişim. 12 Mart 2016; 'Gerekirse 6 milyar avroyu biz size ödeyelim, sığınmacıları siz tutun orada.' Evet rest mi rest. Resti çekmesi gereken kim? Ülkeyi yöneten. Ama ülkeyi yönetenler bu konuda ciddi ve kararlı kararlar alamıyor. 3 milyar avroya insan ülkesini satar mı ya! 16 Aralık 2013, bu konuşmamadan bir süre sonra AB ile geri kabul anlaşmasını imzaladılar."

"EMPERYAL GÜÇLERİN ORTA DOĞU'DAKİ MAŞASI RECEP TAYYİP ERDOĞAN'DIR"

"2016 Haziran'da bir komisyon kurduk. Güzel, tutarlı bir rapor hazırladık ve kamuoyu ile paylaştık. Bürokrasinin yapamadığını yine tarihin bize yüklediği sorumluluk olarak CHP yerine getirdi. Bir süre sonra Amerika desteğini çekti, Suriye'de Türkiye'ye yönelik desteğini tercihini başka yerden yana koyup çekti. 5 Aralık 2017, tarihi bir itiraftır, tarih açısından Türkiye'nin yüz karası olan bir cümeldir; 'Ya biz özgür Suriye ordusunu ey Amerika seninle beraber kurduk ya bunun adımını senden önceki Obama yönetimi ile beraber kurduk.' Ne demiştim, emperyal güçler ateşi elleriyle tutmazlar, maşa kullanırlar. Emperyal güçlerin Orta Doğu'daki maşası Recep Tayyip Erdoğan'dır." 

BAHÇELİ'YE: HANGİ YÜZLE, HANGİ AHLAKLA, HANGİ MİLLİYETÇİLİKLE DESTEK VERİYORSUN!

"Biz kendi evlatlarımızı gönderiyoruz evlatlarımız şehit ediliyor. Bu ülkeyi yöneten kişi şehitlerin hesabını soracağına koşa koşa gidiyor Putin'in kapısında dakikalarca bekliyor."

"Bahçeli'ye bir parantez açmak boynumun borcu. Sen Türkiye Cumhuriyeti tarihinde hiçbir zaman devleti yöneten bir kişinin bir başka devleti yöneten kişinin kapısında dakikalarca bekletildiğini gördün mü? Görmediysen, hangi yüzle, hangi ahlakla, hangi milliyetçilikle destek veriyorsun!"

"İÇİŞLERİ BAKANI SİGORTASIZ ÇALIŞTIRILDIKLARINI DÜNYAYA İLAN ETTİ"

"28 Eylül 2018, Uluslararası Suriye Konferansı'nı CHP düzenledi. Daha önce Erdoğan'a Suriye konferansını topla dediğim ve reddedilen çalışmayı biz yaptık. Bütün ilgili ülkelerden yetkililer geldi. 2019'da Suriyelilerle ilgili 2 rapor daha hazırladık. Ve Suriyeliler bugün emeği sömürülen bir halk aramızda duruyorlar. Bun uda itiraf ediyorlar. Acı olanı bu zaten. Devleti yönetenler itiraf ediyor. İçişleri Bakanı söylüyor; 'Bizim işverenlere kızıyor, fabrikanda Suriyeliler çalıştır sömür, sigortasını yaptırma sonra ayak ayak üstüne at ne olacak bu Suriyelilerin  hali de, 1 milyon insan gidecek kim isyan edecek biliyor musun? O iş sahipleri' Senin tanıdığın iş sahipleri o iş sahipleri değil. Vicdanlı iş sahibi ile vicdansızı ayırmak lazım. Vicdanı olan izinli, sigortasız çalıştırır. Sen açıkça diyorsun ki biz Suriyelileri kaçak çalıştırıyoruz vergisiz çalıştırıyoruz emeklerini sömürüyoruz bunu da kalkıp İçişleri Bakanı olarak dünyaya ilan ediyorsun. Böyle bir tablo ile ilk kez karşılaşıyorum. Bir yetkilinin çıkıp üstelik en tepedeki  yetkili, kaçak çalışması önlemesi gereken iktidar kaçak çalışıyorlar diyor. Biz bunları sömürüyoruz diyor. Kendilerini dünyaya ihbar ediyorlar. 

"Şunu yapacağız; İran’dan gelenleri doğru İran’a göndereceğiz, onda sorun yok. Ama Suriyeli sığınmacıları, kendi bölgelerine göndereceğiz, yolunu köprüsünü yapıp; tabii parasını da onlar verecekler. Avrupalılar verecekler. Kendi ülkelerinde huzur içinde yaşamak istiyorsan Orta Doğu’ya yönünü döndüreceksin. Yollar, okullar yapılacak, can güvenliği sağlanacak. BM gerekirse devreye girecek. Ve bunu biz yapacağız."(HABER MERKEZİ)

ÖNCEKİ HABER

Erdoğan: Türkiye'nin hukuk devleti kimliğini yüceltmesinin mücadelesi veriyorum

SONRAKİ HABER

Gezi Davası kararlarına karşı Adalet Nöbeti 13. gününde devam ediyor

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa