11 Mayıs 2022 23:59

Ahmet Say'ın ardından | Ahmet Abi’nin sevgisine de öfkesine de tanık oldum

Sultan Özer, müzikolog ve yazar Ahmet Say'ın ardından yazdı.

Ahmet Say, Hikmet Sami Türk'ü protesto ederken | Fotoğraf: Sultan Özer 

Paylaş

Sultan ÖZER

Ahmet Say denilince, belki ilk akla Fazıl Say’ın babası olduğu gelebilir. Ama o, çok iyi bir edebiyatçı; romanları, anı kitapları, öyküleri bir çırpıda okunan, bitmeden elden bırakılamayan türden bir yazar… Ama Ahmet Say daha çok da Türkiye’nin ilk müzik ansiklopedisini yazan bir müzikolog… İnancını hiç yitirmemiş, sosyalist bir aydın…

Ben tabi Ahmet Say’ın tanık olduğum kadarıyla öfkesini, sevgisini anlatmaya çalışacağım. Evrensel Gazetesi yazarı idi, sık sık da gazeteye gelirdi. Sohbetlerimizin tadına doyulmazdı, daha doğrusu Ahmet Abi’nin anlatımlarının... Evrensel Gazetesi Yazarı Müge Tuzcuoğlu Diyarbakır’da gözaltına alınıp, tutuklanmıştı. Evrensel Basım Yayın, Müge’nin yazdığı, “Ben Bir Taşım” adlı kitap için imza günü düzenledi. Bunun için Mülkiyeliler Birliğinde bir basın toplantısı yaptık. Şair Ahmet Telli, Mehmet Özer, Yazar Serpil Çelenk Güvenç, ben ve Ahmet Abi vardı. Müge bir mektup göndermişti basın toplantısı için. Mektubu okumaya başladım ama çok duygulandım, gözlerim doldu, boğazım düğümlendi. Okuyamadım. İmdada hemen Ahmet Abi yetişti, okudu mektubu…

Bu, Ahmet Abi’nin paylaşımcı, dost yönü idi. Bir de öfkesi vardı ki… O öfkesine de tanık oldum… Uğur Mumcu anısına Çankaya Belediyesi Çağdaş Sanatlar Merkezinde bir panel düzenlenmişti. Panelistlerden birisi de “Hayata Dönüş” adı altında F Tipi cezaevlerinde ölümlerin mimarı, dönemin Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk idi. Konuşmacılar kürsüde yerini aldı, Ahmet Sami Türk de… Ahmet Abi birden yerinden kalktı, parmağını Türk’e ve konuşmacılara uzatarak, “Bu şahıs ‘demokrasi ve adalet’ söylemlerinin yer aldığı bir etkinliğe nasıl davet edilir?​” diye öfkeyle sordu. “Hikmet Sami Türk’ün Bayrampaşa Cezaevinde hapishanenin içerisindeki silahsız, savunmasız, eli kolu bağlı insanları fosfor bombasıyla yaktığını” anlattı Ahmet Abi, sonra da o öfkeyle salonu terk etti. Öfkesini salondan çıktıktan sonra da yenemeyen Ahmet Abi, o zaman yayında olan Hayatın Sesi TV’nin de bulunduğu mikrofonlara konuştu.

Ahmet Abi için yine aynı salonda yanılmıyorsam, sanatının 50. yılı için bir etkinlik düzenlendi. Salon tıklım tıklım dolu, kürsüye çıkan herkes Ahmet Say’ı anlatıyor. Her biri bir yönüne değinirken, oğlu Fazıl Say’ın yüzünde babası hakkında anlatılanların gururu… Anlatılacak çok şey var Ahmet Abi ile ilgili... Ama Ahmet Abi’nin gidişi Türkiye için çok büyük bir kayıp. Yeri doldurulamaz, sosyalist bir aydın…

Güle güle Ahmet Abi, unutulmayacaksın…

ÖNCEKİ HABER

Hemşirelik ‘uzmanlaştırılamayan’ mesleğim

SONRAKİ HABER

Merkez Bankası rezervleri 2 haftada 5,4 milyar dolar eridi

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa