"Şah-e Maran Yalnızlığı" sergisi Tarsus'ta
Şah-e Maran Yalnızlığı adlı sergide, akrilik üzerine yağlıboya ve zift tekniği ile çalışılmış 31 eser sergileniyor. Sergi, Tarsus Belediyesi Mehmet Bal Sanat Galerisinde 9-14 Mayıs tarihleri arasında.
Fotoğraf: Evrensel
Şahin YÜCEL
Mersin
Şahmaran kadın başlı, yılan gövdeli “yılanların şahı”dır. Şahmaran Anadolu’da dilden dile dolaşan bir vefa ve dostluk öyküsüdür. Şahmaran, Anadolu’nun farklı bölgelerinde değişik anlatım biçimleri olan Mezopotamya kültürlerinin ortak bir motifi.
Söylenceye göre Şahmaran’ın yaşadığı yerlerden biri de Tarsus’tur. Tarsus’ta yaşayan Resim Öğretmeni Ümit Aslan da o toprakların kültürünü tuvaline yansıttı. Aynı zamanda Tarsus Ressamlar Derneği Başkanı olan Aslan, bu resimlerini Tarsus Belediyesi Mehmet Bal Sanat Galerisinde sergiliyor. “Şah-e Maran Yalnızlığı” adını verdiği sergide, kadın kimliğini belirtmek için Şah-e Maran adını verdiğini ifade eden Ümit Aslan, çok sayıda karma ve kişisel sergide resimlerini sergilemiş, uluslararası resim organizasyonlarında da yer almış bir sanatçı.
"ŞAHMARAN’I SİZE GÖSTEREREK İHANET ETTİM"
Şahmaran’ın Tarsus’ta anılıyor olmasının üç nedene bağlayan Aslan şunları söyledi: “Bu nedenlerin ilki Lokman Hekim’in Tarsus’ta yaşamış olmasıdır. Camsab, kuyudan Şahmaran’ın dünyasına girdikten sonra, Şahmaran ona hekimlik bilgeliği verdi. Camsab yeryüzüne çıktığında o bir hekimdi. Bu nedenle Lokman Hekim’le ilişki kurularak Şahmeran Tarsuslu olarak anılıyor. İkincisi Tarsus’ta yaşadığı kabul edilen Danyal Peygamber’le ilgili olan söylence. Danyal Peygamber’in oğlu iyi bir hekimdir. Üçüncüsü ise belki Camsab benim. Bu resimleri buraya getirerek, Şahmaran’ı size göstererek yine ihanet ettim.”
"SUSARSA SANAT, DÜNYA SUSAR"
Şahmaran’ın insanoğlunun içinde besleyip büyüttüğü nankörlük ile yüzleşmesi pahasına varlığından geçen bilge kadını temsil ettiğini belirten Aslan, “İnsanın nankörlüğündendir onun yalnızlığı. İhanet yaralamıştır Şah-e Maran’ı. Her şeyi alaşağı edecek bir güce sahipken, içinde büyüttüğü sevgi Şah-e Maran’ın sonunu getirmiştir. Kurduğu saltanatında huzur içinde yaşarken, doymak nedir bilmeyen nefsin yok edeceği benliğinden vazgeçme cesareti Şah-e Maran’ın bilgeliğindendir” dedi. Şahmaran’ın kah geleneklerin arasına sıkışmış bir kadın kah halayda zılgıt olduğunu belirten Aslan sözlerini şöyle sürdürdü: “Çizdiğim resimde olduğu gibi. Bütün dünyayı tek başına yönetmek isteyen bir kötülüktür. Ama kötülüğe inat gülün, eğlenin. Üretin, dans edin, şarkılar söyleyin. Söyleyin ki devam etsin yaşam. Unutmayın! Susarsa müzik, susarsa eğlence, susarsa edebiyat, susarsa felsefe, susarsa sanat, dünya susar. Dallarda kuşlar susar. Karanlıklar çöker üstümüze. Aslında Şahmaran’ın öldüğünü duyan yılanların insanları öldüreceği dipnotu tam da budur, karanlığın çökmesidir. Onun içindir ki gülümseyin, eğlenin, üretin, Şahmaran yaşıyor densin. Ve resimlerimde yaşamaya devam ediyor. Bu sergiyi açmama ilham olan Şahmaran’a teşekkür ediyorum.”
Şah-e Maran Yalnızlığı adlı sergide, akrilik üzerine yağlıboya ve zift tekniği ile çalışılmış 31 eser sergileniyor. Sergi, Tarsus Belediyesi Mehmet Bal Sanat Galerisinde 9-14 Mayıs tarihleri arasında görülebilecek.