AKP'nin iftar verdiği YTÜ'de bölüm başkanı profesörden öğrenci temsilcisine: Emek Partisi bayrağı paylaştın, istifa et!
Yıldız Teknik Üniversitesi'nde bir öğrenci temsilcisi, bölüm başkanı tarafından sosyal medya paylaşımları gerekçe gösterilerek istifaya zorlandı, 'öğrenciliğin yanar' gibi ifadelerle tehdit edildi.
Fotoğraf: Evrensel
Metin TAŞKIRAN
İstanbul
Yıldız Teknik Üniversitesi'nde (YTÜ) Biyomühendislik Bölüm Başkanı Prof. Dr. Mehmet Burçin Pişkin, bölümün öğrenci temsilcisi Manolya G.'yi yanına çağırarak sosyal medya paylaşımında Emek Partisi'nin bayrağı gözüktüğü gerekçesiyle istifa etmesini istedi. 'Hakkında şikayet var' diyerek Manolya G'nin kişisel sosyal medyada hesabından attığı bir gönderiyi öğrenciye gösteren Pişkin, "Eğer istifa etmezsen CİMER'e şikayet edilirsin, öğrenciliğin yanar" gibi ifadelerle üstü kapalı bir biçimde öğrenciyi tehdit etti.
Demokratik yollarla yapılan seçimlerle öğrenci temsilcisi olduğunu ve öğrenci temsilciliği adaylık sürecinde yapılan soruşturmalarda bir problem çıkmadığını hatırlatan öğrenci ise istifa etmeyeceğini ve yapılan şeyin antidemokratik bir uygulama olduğunu belirtti. İlk görüşmelerinde söz konusu paylaşımın diğer öğrenci temsilcileri tarafından şikayet edildiğini iddia eden Pişkin, aynı gün içerisinde ikinci kez yanına çağırdığı temsilciye bu kez kendi bölümünden bir grup öğrencinin 'bölümü temsilen' şikayet ettiğini öne sürdü.
ÖĞRENCİLER TEPKİ GÖSTERDİ
Öğrenci temsilcisi ise durumu bölümündeki diğer öğrencilere duyurarak yaşananları anlattı. Temsilcilerinin istifaya zorlanmasına karşı YTÜ Biyomühendislik Bölümü öğrencileri, öğrenci temsilcileriyle birlikte bölüm başkanlığına giderek yaşananlara tepki gösterdi. Öğrencilerin yaşananlara ilişkin resmi bir şikayet dilekçesi vb. belge var mı sorusuna ise bölüm başkanı tarafından somut bir cevap verilemedi.
Öğrencilerin şikayet eden öğrencilerle 'toplantı ayarlayalım ve sorunun ne olduğunu konuşalım' talebine ise Pişkin, "Ben o arkadaşlarınızı kulağından tutup getiremem, öğrenci temsilcisi kendisi arasın bulsun" şeklinde yanıt verdi.
"GÜLÜP EĞLENDİĞİM SOSYAL MEDYA PAYLAŞIMIM DOLAYISIYLA İSTİFA ETMEM TAVSİYE EDİLDİ"
Söz konusu paylaşımlar yüzünden istifaya zorlanan öğrenci temsilcisi Manolya G. ise olay hakkında şu ifadeleri kullandı:
"Arkadaşlarımla gülüp eğlendiğim bir sosyal medya paylaşımım dolayısıyla bölüm başkanı tarafından pazartesi günü iki defa istifa etmem tavsiye edildi. 8 öğrencinin şikayeti üzerine genel kanının bu olduğunu ifade eden bölüm başkanımız başımın ağrımasını, zarar görmemi istemediğini ve beni şikayet ettiği iddia edilen 8 kişinin CİMER'e yazması dahilinde savcılığa verileceğimi eğitim hayatımın bitebileceğini ifade etti.
Bölüm arkadaşlarımla konuştuğumda bu sekiz kişinin bölüm adına karar veremeyeceğini ifade ettiler.
Ben istifa etmeyeceğimi, paylaştığım videonun arkadaşlarımla goygoy yaptığım bir sırada çekildiğini bunu da bölüm temsilcisi olarak değil eğlenen bir genç olarak yaptığımı ifade ettim. Bölümün genel kanısının (!) bu yönde olduğu iddia edilerek istifa etmem yönünde tavsiyelerde bulunuyor, demokratik olanın bu olduğu söyleniyor. Seçilmiş olanın yönetim tarafından istifa ettirilmesi ve seçimlerin tekrarlanmasıymış demokratik olan."
"AKP GENÇLİK KOLLARININ İFTAR YEMEĞİ, ÜLKÜ OCAKLARIYLA REKTÖRÜN FOTOĞRAFLARI..."
Temsilcileri olarak seçtikleri Manolya G.'ye yapılanlara bölüm başkanlığına giderek tepki gösteren öğrencilerden Berin, yaşadığı şaşkınlığını şu sözlerle dile getirdi:
"Bölüm başkanının uzlaşmacı bir tavırla yaklaşıyor gibi görünmesi ama asla bahsettiği şikayetleri somutlaştıramıyor oluşu aslında bizim sorgulanabilir okul yönetimi ihtiyacımızı manipüle ettiğini göstermekte. Sabit bir fikir etrafında konuşan bölüm başkanı sorularımıza cevap vermediği gibi konuyu saptırarak tüzüğe dair açıklama yapmaktan geri durup, resmi bir belge göstermekten kaçındı ve bu tutum da bize oldukça taraflı yaklaştığı fikrini verdi. Okulda dönem içerisinde AKP gençlik kolları ile yapılan ve büyük bir bütçe ayrılan iftar yemeğine gelince ya da dönem başlarında kulüp tanıtım stantlarının yanına, kampüs içerisine ve girişine kurulan akgenclik stantlarını sorduğumuzda ya da ülkü ocaklarından bir grup YTÜ öğrencileri ile rektör Tamer Yılmaz'ın odasında yaptığı görüşmeleri ve okul içerisinde yapılan basın açıklamaları tarzı eylemlilikleri sorduğumuzda her şeyden bir haber olan yaklaşımı bize çok samimiyetsiz geldiği gibi büyük bir baskı altında olduğumuzu hissettirdi."
"ÖĞRENCİLERİN OY HAKKINI, MANOLYA'NIN GÖREVİNİ GASP ETMETE ÇALIŞIYORLAR"
Biyomühendislik bölümünden Melike ise arkadaşının demokratik bir seçim sonucu öğrenci temsilcisi olduğunu belirterek karşılaştıkları durum karşısında şunları söyledi:
"YTÜ öğrencileri okullarının özerk yapısını yeniden sağlamlaştırabilmek için çabalayıp öğrenci temsilciliği uygulamasını geri kazandırdı. Manolya demokratik bir seçim sonucu oy çokluğu ile seçilerek Biyomühendislik bölümü öğrenci temsilcisi oldu. Seçildiği günden bu yana da görevini layıkıyla yerine getirmek için çalışırken, kendi kişisel sosyal medya hesabında yaptığı bir paylaşım yüzünden görevini bırakmaya zorlanması akıl alır gibi değil. Yönetim, önceden belirli olan tüzüğü kendi istek ve menfaatine göre eğip bükerek, Manolya'yı seçen öğrencilerin oy hakkını, Manolya'nın hak ederek geldiği görevini gasp etmeye çalışıyor. Manolya'nın görevine siyaset karıştırdığını iddia eden yönetim, okulun içerisinde olan bariz siyasi yapılanmalara, yaptıkları faaliyetlere sessiz kalıyor. Bu çifte standart gerçekten mide bulandırıcı. Bölüm başkanlığı ve rektörlükten, okul içerisinde yürütülen siyasi faaliyetlere gözünü çevirmesini, ilgili kişilere işlem başlatmasını, gerektiği üzere Manolya'ya hiçbir soruşturma açılmadan görevine devam etmesini ve hiçbir temsilci arkadaşımın bir daha böyle tüzüğe aykırı bir şekilde görevinin gasp edilmemesini talep ediyorum."
Konuya ilişkin bilgi almak için üniversiteyi aradığımızda ise yönlendirdikleri ilgili birim aramalarımıza yanıt vermedi.
"ÖĞRENCİLERİN SOSYAL MEDYA HESAPLARINI DİDİK DİDİK EDECEĞİNİZE SORUN VE TALEPLERİYLE İLGİLENİN"
Yaşanan olayın ardından Yıldız Teknik Üniversitesi Emek Gençliği, bir açıklama yayımlayarak duruma tepki gösterdi ve bölüm temsilcisi öğrencinin yanında olduklarını ifade etti.
Atanmış bölüm başkanlarının seçimle göreve gelen öğrenci temsilcisini ‘Başına bir iş gelmesin, istifa et’ diyerek tehdit etmesinin kabul edilemez olduğuna dikkat çekilen açıklamada şu ifadelere yer verildi:
"Okul yönetimi; geçtiğimiz günlerde yapılan Öğrenci Temsilcilik Seçimlerinde bölüm temsilcisi seçilen bir öğrenciyi yaptığı sosyal medya paylaşımında siyasi bir partinin bayrağı gözüktüğü gerekçesiyle istifa etmeye zorladı. Öğrenciye dair şikayet geldiğini ve şikayetlere önem verdiklerini dile getiren yönetim hiçbir resmi şikayet belgesini göstermemiştir. Tüzükte temsilci olabilmenin koşulu 'siyasi parti üyeliği ve görevlisi olmama' şeklindedir. Ki öğrencinin resmi herhangi bir üyeliği ve görevi bulunmadığı halde sosyal medya paylaşımındaki kısa görüntünün kanıt olarak gösterilmesinin hiçbir karşılığı yoktur. Hukuksuz bir şekilde öğrenciyi odasına çağırarak tehditler savuran yönetimin söyledikleri yalnızca safsatadan ibarettir. Seçimle temsilcilik görevine gelmiş ve görevini düzgün bir şekilde yapmaya çalışan öğrenci karşısında atanmış bölüm başkanlarının, atanmış rektörlerin “başına bir iş gelmesin, istifa et seçimleri tekrarlayalım” şeklinde cümlelerle bir temsilciyi tehdit etmesi, istifaya zorlaması kabul edilmez!
Öğrencilerin şikayet ve isteklerine önem verdiğini dile getiren YTÜ yönetimine soruyoruz; madem şikayet ve isteklere çok önem veriyorsunuz neden açık bir biçimde ülkücü olduklarını dile getiren grup temsilcilik seçimi sürecinde bir öğrenciyi adaylığını çekmesi için darp etmişken ve binlerce öğrenci tepki göstermiş, kulüpler “bu öğrencilere yaptırım uygulanmalı” şeklinde açıklama yapmışken bu öğrencilere yaptırım uygulamadınız, soruşturma açmadınız?
Çeşitli kulüpler aracılığıyla AKP gençlik kollarının üniversite içerisinde stant açmasına neden göz yumdunuz? Yine bir kulüp aracılığıyla AKP gençlik kolları üniversite içerisinde iftar düzenlemişken ve bir sürü öğrenci buna tepki göstermişken neden hiçbir yaptırım uygulamadınız ve birçok öğrencinin bu konudaki şikayetlerini görmezden geldiniz?
Üniversite yönetimi AKP’nin gençlik kollarına, ülkücülere kapıları sonuna kadar açıp, onların önüne okulun imkanlarını sunarken, propaganda kürsüleri temin ederken biz öğrencilerin en ufak talebi karşısında sessiz kalmıştır. Okul yönetimi öğrencilerin sosyal medya hesaplarını didik didik edeceğine öğrencilerin gerçek sorun ve talepleriyle ilgilenmesi, geniş öğrenci kesimlerinin istek ve şikayetlerini göz önüne alması gerekir.
YTÜ Emek Gençliği olarak bu hukuksuzluğun karşısındayız. Tüm öğrencileri de bu hukuksuzluk karşısında bir araya gelmeye, demokratik bir üniversite mücadelesinin parçası olmaya çağırıyoruz!"