Denizler Adana’da düzenlenen etkinlikle anıldı

68 Kuşağının gençlik önderlerinden Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan idam edilmelerinin 50'nci yılı dolayısıyla Adana’da Emek Partisi ve Emek Gençliği’nin düzenlediği etkinlikle anıldı.

Seyhan Belediyesi Salman-ı Pak Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen Faşizme ve emperyalizme karşı hürriyet ve kavga şiirlerinin okunduğu gecede Hüseyin Karakuş ve Arif Cem Tilkan’ın Denizler’i anlatan şarkılarla sahne aldı. Emek Gençliği adına konuşan Melike Yıldırım, Türkiye gençliğinin içerisinde bulunduğu koşullardan çıkabilmesinin mücadeleyle mümkün olduğunu belirterek “Tüm gençliği bağımsızlık ve sosyalizm mücadelesini büyütmeye çağırıyoruz!” diye konuştu.

“DENİZLERİN MÜCADELESİ KARANLIĞA IŞIK TUTUYOR”

Denizlerin halka göz dağı vermek, gençlik hareketlerini püskürtmek için idam edildiğini ancak geçen 50 yılda Türkiye ve dünyada binlerce gencin sosyalizm mücadelesinin devam ettiğini ifade eden Yıldırım, “68’den bugüne kapitalizm tüm vahşiliği ile işçilerin, gençlerin, kadınları sömürü, yoksulluk taciz, tecavüz ve hak gasplarının içerisine hapsetti. Bir girdap içerisinde gençlerin insanca yaşam hakkı eridi. Temel ihtiyaçlarımızı bile karşılamanın bu denli zor olduğu, eşitsizliklerin, işsizlik ve geleceksizliğin ayyuka çıktığı bu dönemde Denizlerin mücadelesi bu karanlığa ışık tutuyor.” dedi.

“EMPERYALİST PAYLAŞIM SAVAŞLILARINI REDDEDİYORUZ”

Denizlerin idam sehpasına giderken dillerinden dökülen ‘Yaşasın Türk ve Kürt halklarının bağımsızlık mücadelesi!’ sözlerinin bugün hala en ileriden sahiplenilmesi gerektiğini dile getiren Yıldırım, “Aradan geçen on yıllara rağmen Kürt halkının en insani talepleri dahi çözülmemiştir. Emperyalistler ve bölge gericilikleri arasında son on yılda devam eden paylaşım mücadelesi, Kürt sorununun bölgesel karakterinin giderek daha çok öne çıkmasına yol açmıştır. Bütün bunlara karşı Kürt halkının eşit ve özgür bir yaşam mücadelesi sürüyor ve sürecek” dedi.

Bugün kapitalist sistemin işçilere, emekçilere ve onun gençliğine verecek tek bir vaadi dahi kalmadığını söyleyen Yıldırım, “Kapitalist sistemin dünya halklarına vaadi kriz, sömürü ve savaştır. NATO mu, Rusya mı, Ukrayna mı haklı diye düşünenlere karşı, emperyalistlerin saflarından birini seçenlere karşı, bizler gençler olarak geleceğimizi emperyalist savaş politikalarına teslim etmemek için emperyalist paylaşım savaşlılarını reddediyoruz. Halkların barış ve kardeşlik içerisinde birlikte yaşamının sesini yükseltiyoruz. Emek Gençliği de Anti-emperyalist mücadelenin bayrağını daha ileriye taşımanın hedefiyle ilerliyor” dedi.

Savaş tekelleri, sermayedarlar karlarına kar katarken bizler kuruş kuruş hesaplar yapıp günlerimizi geçirmeye çalıştıklarını dile getiren Yıldırım, “Türkiye gençliğinin de içerisinde bulunduğu koşullardan çıkabilmesinin mücadeleyle mümkün olduğunu söyleyerek tüm gençliği bağımsızlık ve sosyalizm mücadelesini büyütmeye çağırıyoruz!” diye konuştu.

“YENİLGİYİ KABUL ETMEDİKLERİ İÇİN HALKIN BAĞRINDA YAŞIYORLAR”

Denizlerin idamına karar veren bu kararı egemenler sermaye düzenini korumak üzere verdiklerini dile getiren Emek Partisi GYK Üyesi Halil İmrek, “Denizlerin başlattığı öğrenci gençlik hareketi, işçi, köylü hareketleri ile birleşmekteydi. Bundan korktukları için onların arkasından gelenlere ibretlik olsun diye asıldılar. Ama yenilgiyi kabul etmiş olsalardı egemenler kazanmış olacaklardı ancak tersini yaptıkları için halkın bağrında bugün yaşıyorlar ve kahramanlaştılar” dedi.

“ALTINCI FİLOYU KIBLE YAPANLAR BUGÜN İKTİDARDA”

Deniz Gezmiş ve arkadaşları 6’ncı filoya karşı mücadele verirken 6’ncı filoyu kıble yapıp kanlı pazarı planlayanların bugün iktidarda olduklarını ifade eden İmrek, iktidarın bugün antiemperyalist efelenmelerinin altında emperyalizmle bağlarını gizleme amacı yattığını belirterek bugün anti emperyalist olmak NATO üstlerinin kapatılması, emperyalistlerle ikili anlaşmaların iptal edilmesi, Türkiye’nin NATO’dan çıkması demek olduğunu ifade etti.

“SON SÖZLERİ DEVRİM PROGRAMININ ÇERÇEVESİNİ OLUŞTURUYOR”

6 Mayıs’ın kapitalist düzenin yıkılıp sosyalist bir düzen kurulması mücadelesini miras bıraktığını anlatan İmrek, “Son sözlerinde de Denizler bize bunu bir çağrı olarak ortaya koydular. 16 kelimeye sığdırılan Deniz’in son sözlerinde yer alan Türk ve Kürt halklarının bağımsızlık mücadelesi, işçilerin ve köylülerin ittifakı, geleceği kuracak işçi sınıfı, Marksizm Leninizm ile Türkiye’nin devrim programının çerçevesini oluşturuyor” dedi.

“ACİL TALEPLER VE PROGRAM ETRAFINDA EN GENİŞ BİRLİKTELİĞİ SAVUNUYORUZ”

Canan Kaftancıoğlu’ya verilen cezaların siyaseten verilmiş cezalar olduğuna dikkat çeken İmrek, “Seçimlerde kaybedeceğini anlayan iktidar ülkeyi olağanüstü koşullarda yönetmek istiyor, muhalefeti tamamen kuşatmak istiyor. Bu tablo karşısında tek adam, tek parti yönetimine, faşist diktatörlüğe giden rejime karşı işçi, emekçilerin en geniş seçeneğini ortaya çıkarmak, muhalefetin kuşatılmasına karşı Emek Partisi olarak genel grev, genel direnişe ilerleyecek işçi sendikalarının, meslek odalarının, demokratik alevi hareketinin, Kürt hareketini içerisinde olacağı acil talepler ve program etrafında en geniş birlikteliği savunuyoruz. Emek Partisi olarak devrimci, demokratik bir seçenek, bir halk seçeneği, kapitalist düzeni yerle bir edecek, işçilerin yolunu açacak seçimleri de sokak mücadelesi ile ele aşacak bir mücadele programı sunuyoruz. Denizlerin halkın bağrında yaşıyor olması ne kadar haklı olduğumuzun göstergesi. Gelecek biziz, gelecek sosyalizm” diye konuştu. (Adana/EVRENSEL)