15 Mayıs 2022 00:45
/
Güncelleme: 16 Mayıs 2022 09:32

Yapay zeka çevirmenin yerini alacak mı?

Çevirmen Olcay Geridönmez, Fuat Sevimay ve Tunca Çaylant ile yapay zeka ve çeviri tartışmalarını konuştuk.

Yapay zeka çevirmenin yerini alacak mı?

Fuat Sevimay (Fotoğraf: Kadir İncsu), Olcay Geridönmez (Fotoğraf: Kadir İncesu), Tunca Çaylant (Fotoğraf: Kişisel arşiv)

İsmail AFACAN
İstanbul

“Yapay zeka çevirmenin yerini alacak mı?​” sorusu son dönemde sıklıkla tartışılıyor. Tartışmanın fitilini ateşleyen ise Çevirmen Osman Akınhay’ın “Bir Yazarın Hayatı: Milan Kundera” adlı eseri “İyi Fransızca bilmeden”, “Google Translate yardımıyla” çevirdiğini duyurması… Biz de çevirmenlere “Yapay zekayla çeviri ne kadar mümkün?​”, “Teknoloji karşısında çevirmen işlevini yitiriyor mu?​”, “Teknoloji ve çeviri bağlamında çevirmenin yeri nedir?​” sorularını yönelttik. Fuat Sevimay, Olcay Geridönmez ve Tunca Çaylant konuya dair görüşlerini aktardı. Çeviri yaparken yapay zekadan faydalanılabileceğini dile getiren çevirmenler; edebi metinlerde ise yapay zekanın yetersiz kalacağı görüşündeler. Söz çevirmenlerde...         

"YAPAY ZEKA EDEBİ ÇEVİRİLERDE YETERSİZ KALACAKTIR"

Fuat Sevimay: Çeviriyi tek başlık altında düşünmek, soruya sağlıklı yanıt vermemizin önünde engeldir. Çünkü yapay zeka teknik çevirilerde, belki ardıl çeviride, kimi sade metinlerde gayet faydalı olabilir ama öte yanda edebi çeviri söz konusu olduğunda her zaman yetersiz kalacaktır. Benim ahkam kesebileceğim alan da edebiyat çevirisidir ve neden “yetersiz” kalacağını bir anımla açıklamaya çalışayım;

2015 yılında Finnegan Uyanması çevirisi için Dublin - Trinity Üniversitesindeydim ve aynı dönemde yapay zeka çevirisi başlıklı bir sempozyum düzenlenmişti. Yapay zekayı geliştiren arkadaşlar, sadece çeviri değil, gerekli veriler sağlandığında, doğru duygular verildiğinde, yapay zekanın harika şiirler de yazabileceğini, bunun önünde durulmasının saçma olduğunu söylemeye başladıklarında dayanamayıp, Finnegan’ın rasgele sayfalarından üç farklı cümle vermiştim kendilerine. Elbette saçma sapan, metinle hiç ilgisi olmayan, cümleye bile benzemeyen şeyler çıktı. Tamam, Finnegan belki dünyanın en zor edebi metinlerinden birisi ama çok daha yalın bir edebi metinde bile, sentaks, bağlam, söz dizimi, kelime haznesi ve daha bir sürü değişken unsur vardır ve bunlar her zaman formüle edilebilecek şeyler değildir. Dolayısıyla edebi çeviri her zaman iyi çevirmenler isteyecektir. Ya da cümleyi tersinden okursak, edebi çeviriyi yapay zekanın yapabileceğini savunanlar, bizi kötü çeviriye ikna etmek istemektedir.

Konuyla ilgili son bir şeyi daha belirtmek isterim. Türkçe özelinde yapay zeka daha da zorlanıyor çünkü dilin eklemli yapısı, geçişleri, zaman kipleri karmaşık. Türkçenin olağanüstü, hiçbir dile benzemeyen matematik yapısıyla ilgili bir durum bu. Bir dolu program, bu yapıyı bozmaya teşne ki dil yapay zekanın basit yapısına uygun hale gelsin. Sırf bu nedenle bile edebi çeviride yapay zekadan uzak durulması gerektiğini düşünürüm. Yani, yapay zeka çeviriye yardımcı olsun, itirazım yok ama yaşasın iyi çevirmenler.

"TEKNOLOJİNİN NİMETLERİNE DEĞER VERİYORUM"

Olcay Geridönmez: Google Translate gibi çeviri programları gün geçtikçe gelişiyor ve çevirmenlerin çalışma hayatının bir parçası haline geliyor. Yapay zekanın ileride neler yapabileceğini kestirmek güç. Beğenelim beğenmeyelim, binlerce filmde geçen insan yaratımı cümle, sözcük, diyalog vb. toplamından yararlanıp kısa bir film senaryosu yazabilecek gelişkinlikte bir yapay zekadan bahsediyoruz sonuçta.

Henüz internet yokken, hatta el yazımızla yaptığımız çevirileri dijitalleştiren ve bugün neredeyse tamamen ortadan kalkmış olan bir dizgici mesleği varken çeviri hayatına başlamış biri olarak baş döndürücü bir hızla gelişen teknolojinin “nimetlerine” değer veriyorum ve bundan yararlanmaktan yanayım. (Çeviri sürecini hızlandırıp hızlandırmadığı konusundaysa ciddi kuşkularım var ama.) Basılı olanlardan dijital olanlarına geçiş yaptığımız sözlükler gibi her daim temkinle yaklaşmak durumunda olduğumuz bir başvuru kaynağı durumunda şimdilik. Birçok dile çevrilmiş bir eserin farklı dillerdeki çevirilerini aşağı yukarı karşılaştırma olanağı da sağlıyor. Fikir verebiliyor mu, evet, ve bu bakımdan etik bir sorun görmüyorum. Fakat insan aklının yaratıcılığı, her iki dile ve bunların tarihsel gelişimine hakimiyet yaptığınız çevirinin niteliğini belirliyor. Etik kısma gelince… İleride kitapların künyesinde belki de teknoloji kaynaklı çeviri ile insan kaynaklı çeviri ve çeviri editörlüğü ayrımını görürüz ve görmeliyiz.

Gündeme gelen bu tartışma biraz da üretim sürecinde robotların ve otomasyonun işçi sınıfının yerini ve tarihsel gelişimdeki rolünü geçersiz kılıp kılmadığı tartışmasına benziyor. Ben kendimi, tartışmanın işçi sınıfının ve tarihsel rolünün azalmayan tarafında görüyorum.

"BU TREND MAKİNELERİN LEHİNE DAHA DA İLERLEYEBİLİR!"

Tunca Çaylant: Yapay zekanın çevirmenleri yakın gelecekte işinden edebileceği savı son yıllarda daha yüksek sesle dillendirilmeye başlandı. Tamamıyla bilgisayar destekli çeviri programları tarafından çevirisi yapılmış bazı kitapları ileride görebileceğimize ihtimal veriyorum açıkçası ben de. Yayıncıların şimdilerde bile çevirmen ücretlerinde kısıntıya gitmek için başvurdukları yolları görüyoruz. Yüzeysel bir editörlükle Google Translate çevirilerinin makyajlanmaya çalışıldığı birtakım kitaplara zaten denk geliyoruz. Bu trend makinelerin lehine daha da ilerleyebilir. Ancak bu kitapların tür olarak belli türler etrafında toplanacağını düşünüyorum. Kültürel referansları olan, çevirmenin yaratıcı buluşlarla en iyi şekilde erek dile aktarmak için bazen kurdeşen döktüğü kurmacalar ve şiirler için yapay zeka muhakkak eksik kalacaktır. Yani günün sonunda ticari kaygılarla hareket eden yayıncıların tercihleri kadar edebi niteliği ve lezzeti önceleyen arayış da belirleyici olacaktır.

Evrensel'i Takip Et