16 Mayıs 2022 12:22

Özdağ, Davutoğlu’na çağrısını yineledi: Gar’ın önüne o bomba nasıl geldi?

Ümit Özdağ, Ahmet Davutoğlu'na 7 Haziran-1 Kasım 2015 seçimleri arasında yaşananlara dair açıklama yapması çağrısını yineledi, "Ankara'da garın önüne o bomba nasıl geldi" diye sordu.

Fotoğraf: DHA

POLİTİKA

Paylaş

Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, partisinin genel merkezinde basın toplantısı düzenledi. 7 Haziran-1 Kasım 2015 seçimleri arasında yaşananlara dair dönemin Başbakanı, Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu’na açıklama yapması yönündeki çağrısını yineledi.

Önce İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'ya hitaben konuşan Özdağ, "Haziran- Kasım 2015’te olduğu gibi kamuoyunu manipüleye yönelik bir hazırlık mı yapıyorsunuz? Soylu, Türkiye’nin milli güvenliği için bir tehdit haline gelmiştir, pimi çekilmiş bir el bombasıdır. Yaptığı açıklamalar Türk halkının güvenliğini sağlamak için değil Türkiye’de politik istikrarı tahrip edici açıklamalardır" dedi.

GAR’DA NEDEN YÜZDEN FAZLA İNSANIMIZ ÖLDÜ?

Ardından Davutoğlu’nun söz konusu döneme ilişkin "Sokağa çıkamazlar" ifadelerini hatırlatan Özdağ, şöyle devam etti:

"Verdiği dört isimden birisi, Haziran- Kasım 2015 arasındaki süreçte Süleyman Soylu’dur. Davutoğlu’na tekrar çağrı yapıyoruz; bu süreçte ne oldu? Bırakın parti oyunlarını, Ankara’da garın önüne o bomba nasıl geldi, neden yüzden fazla insanımız öldü? Siz cevabını biliyorsunuz, artık bu cevapları Türk halkına vermek zorundasınız. Eğer 'Siyasi parti genel başkanıyım' diyor ve Türkiye’yi yönetme iddiasını taşıyorsanız bunu söyleyecek yüreğe sahip olmanız gerekiyor, yoksa evinize dönün. Türk halkı bu sorulan soruların cevaplarını, 2023 seçimlerine kadar önüne çıkacak şeyleri görmek için de bilmek istiyor. Bu cevabı vereceklerden biri de sizsiniz."

DAVA AVUKATLARI, "DÖNEMİ GERÇEK ANLAMDA AYDINLATMAYA DAİR BİR TALEP DEĞİL" DEMİŞTİ

10 Ekim Katliamı Davası Avukat Komisyonu, Özdağ'ın dönemin Başbakanı Davutoğlu'nu o dönem yaşananları açıklamaya çağırmasına ilişkin, "Katliamlar döneminin gerçek anlamda aydınlatılmasına dair bir talep olmayıp, bu dönemin şaibelerinin, siyasilerinin birbirleri ile dar siyasi hesaplaşmalarına malzeme edilmesinden ibaret olduğu ortadadır" değerlendirmesinde bulunmuştu. (HABER MERKEZİ)