Lise türleri farklı gençlerin sorunları aynı: Eğitim niteliksiz ve gerici, gelecek karanlık
Anadolu, meslek ve imam hatip lisesi. Farklı liselerde okuyan gençlerin kaygısı ortak. Eğitimin giderek paralı, niteliksiz ve baskıcı hale geldiğini belirten gençlerde gelecek kaygısı had safhada.
Fotoğraf: Evrensel
Özlem Songül ABAYOĞLU
İstanbul
Bugün 19 Mayıs. Tüm Türkiye’de gençlere adanan bayram törenlerle kutlanacak. Siyasiler her zaman olduğu gibi yine gençlik üzerine uzun uzun nutuklar atacak ama gençlerin yaşadığı sorunlar yine gündeme gelmeyecek. Gençliğe adanan bayramda sözü sahiplerine verdik. Farklı lise türlerinde eğitimlerini sürdüren gençler, aldıkları eğitimin niteliksiz olduğunu ve giderek gericileştiğini belirtiyor. Etraflarının diplomalı işsizlerle dolu olduğunu belirten gençler gelecekten kaygılı. Mescidi olan ama laboratuvarı olmayan okullarda eğitimlerine devam eden gençler devlet okullarında atılan her adımın paralı hale getirilmesine tepkili. Artan şiddet, akran zorbalığı ve homofobi de gençleri endişelendiriyor.
"MESCİDİ VAR AMA LABORATUVARI YOK"
Nuri Pakdil Anadolu Lisesinde okuyan Buket, niteliksiz, 40 kişilik sınıflarda, koridor ve laboratuvarların sınıfa çevrildiği bir okulda vasat bir eğitim aldıklarını düşünüyor. Mescidi olan ama laboratuvarının olmadığı, kütüphanesinin aktif olmadığı bir okulda eğitim gördüklerini anlatan Buket “Kulüplerimiz yok ve kulüp açmak istediğimizde öğrenci sayısı çok olduğu için bir şey yapılamayacağı söyleniyor. Okulumuzda pırıl pırıl öğrenciler var ama bize yeteneklerimizi geliştirebilmemiz için bir şey sunulmuyor. Üstelik herkes Müslüman’mış gibi davranıyorlar. Felsefe dersinde bile bu şekilde davranılıyor” diye konuştu.
ŞİDEET VE AKRAN ZORBALIĞI ARTIYOR
Kadın öğrencilere yönelik kötü bir algı olduğunu, kıyafetlerine karışıldığını dile getiren Buket “Beden derslerinde tayt giymemiz yasak. Erkeklerin de şort giymesi yasak. Bunlar bazen biz öğrencileri aşağılamaya kadar varıyor” dedi. Okullarda homofobi, şiddet ve akran zorbalığının çok fazla olduğunu anlatan Buket “Okul çıkışlarında kavgalar yaşanıyor, bazen bıçaklar kullanılıyor. Okuldan geç çıkıyorum herkes dağılsın, bir kavgaya denk gelmeyeyim de evime gidebileyim. LGBTİ+ bireylerin can güvenliği yok. Öğretmenler de bu durumları görmezden geliyorlar” dedi.
FORMA 500 TL, PARASI TOPLANAN TURNİKE YOK
Forma için 500 TL istendiğini ama herkesin bu parayı verebilecek durumu olmadığına vurgu yapan Buket “Forma giymeyen öğrenciler okula alınmıyor ve yok yazılıyorlar. Okula girişte turnike yapılması için bizden para toplandı ama turnikeler aktif değil” dedi. Parasız ve bilimsel eğitim istediğini ama yozlaşmış bir eğitim sisteminde koyun gibi güdülmeye çalışıldıklarını belirten Buket “Bugün üniversite diplomalı işsizlerle dolu etraf. Ben mezun olduktan sonra iş bulabileceğimi sanmıyorum açıkçası, umudum yok. Herkes diploma alabiliyor ama çoğunluk işsiz” dedi.
DİN DERSİYLE SÜNNİ MEZHEBİ DAYATILIYOR
Şair Abay Konanbay Anadolulu Lisesi Öğrencisi Barış da okullarında spor salonu, laboratuvar olmadığını ama mescit açılacağını “Üstelik mescidin sadece erkeklere özel olduğunu öğrendik. Şu an din dersi altında Sünni mezhebini bize dayatıyorlar. Hocalarımız, müslüman olmayanlara karşı ön yargı besliyorlar. Özellikle din hocaları. Bu ön yargıların önüne geçmek istiyoruz” dedi.
"YURT DIŞINA GİTMEK İSTİYORUM"
İleride yurt dışında çalışmayı düşündüğünü söyleyen Barış “Ben dil bölümünde okuyorum. İleride Türkiye’de nitelikli bir iş bulabileceğimi sanmıyorum. Çevre bilimi okumak istiyorum ama Türkiye’de bu mesleği yapabileceğimi de düşünmüyorum. Yurt dışına gitmek en mantıklısı gibi geliyor. Dil seçmesi gereken, dil öğrenme kabiliyeti olan arkadaşlarım sırf ileride iş bulabilmek için sayısala geçti. Oysa sevmedikleri işi asla çok iyi yapamazlar ama sistem buna sürüklüyor” dedi.
CUMAYA GİTMEYENE SINIFTA OTURMAK DA YOK
Kendi isteğiyle imam hatip lisesini seçtiğini anlatan Ömer, çoğu arkadaşının ise aile zoruyla ya da puanı başka yerlere yetmediği için imam hatipte okuduğunu söylüyor. Bu yüzden arkadaşlarının çoğunun mutsuz olduğunu belirten Ömer, okullarının imkanlarının ise diğer liselere oranla yeterince iyi olduğunu anlatıyor. Cuma günleri herkesin cuma namazına gitmek zorunda bırakıldığını belirten Ömer “Cuma namazına gitmeyen öğrenciler sınıflarda duramasınlar diye sınıfların kapıları kilitleniyor. Okulumda inanmayan arkadaşlarım da var. Ama müdür ‘Kendin gitmiyorsan gitme. Vebale giriyorsun bari özendirme’ diye sınıfta oturmaya izin vermiyor” ifadelerini kullanarak din derslerinde test çözerek üniversite sınavına hazırlandıklarını söyledi.
"İŞ AĞIR, İŞ GÜVENLİĞİ YOK, İŞVEREN SORUMLU DEĞİL"
Meslek Lisesi Son Sınıf Öğrencisi Alper, hem staj hem de üniversiteye hazırlık kaygısını bir arada yaşadıklarını anlatarak "Üniversiteyi kazanmamız hayal, dershaneye gitmeden de mümkün değil" dedi. Stajyer olmalarına rağmen işi öğrenemediklerini belirten Alper "İlk staj yerimde çırak gibiydim. Stajyer olmak bu belki ama bir şey öğrenmiyordum. Daha sonra oradan çıktım ve belediyeye girdim. Kendi bölümümle ilgili bir iş bulamıyordum. Bulursan da tüm ayak işleri sana yaptırıyorlar" dedi. Ücret olarak asgari ücretin üçte birini aldıklarını belirten Alper "Staj bittiği zaman da işe devam ettirmiyorlar çünkü benden sonra başka bir öğrenciyi ucuz iş gücü olarak çalıştırabiliyor. Ağır işlerde çalıştığımızda bile doğru düzgün iş güvenliği yok. Eğer başına herhangi bir şey gelirse okula bağlısın. Sigortanı okul yatırıyor. Sana her işi yaptırabilirler. Başıma bir şey gelse bile işveren benden sorumlu değil. Her türlü sana olan sende kalıyor” ifadelerini kullandı.
"KARARLARIMI KENDİM VEREMİYORUM"
Ailesinin zoruyla meslek lisesine gittiğini anlatan Oğuz ise kendine ait şeylere kendisinin karar veremediğinden şikayetçi. Çoğu derslerinin boş geçtiğini, meslek liselerinde eğitim diye bir şey olmadığını düşünen Oğuz “Okulda temizlik görevlisi olmasına rağmen atölyedeki tüm takımları hatta hocaların tuvaletini bile biz temizliyoruz” dedi. Sabah 08.30’da işe ve sonra da 11.30’da işten çıkıp okula gittiğini anlatan Oğuz "Harçlık çıkarmaya çalışıyorum. Kantinden yemek yemek zorunlu ama çok pahalı. Yemekhane yok. Dışarıdan yemek istemek de yasak. Dışarıdan sipariş almıyorlar, sipariş vereni de disipline veriyorlar. Ne yiyeceğimize bile onlar karar veriyor” dedi.