Mektup: Bir yığın sorun kurtarıcı beklemekle çözülmez
"Bir yılı doldurmadan tazminat ve izin hakkımız olmuyor. Bunu fırsat bilen patronlar bir yılın bitmesine az bir zaman kala giriş-çıkış yaparak izin ve tazminat hakkımızı gasbediyorlar.”
Fotoğraf: Halil Polat/Evrensel
Soda Kromsan işçisi
Mersin
Merhaba Evrensel okurları, size işyerimizden ve çalışma koşullarımızdan bahsetmek istiyorum, belki birlikte bir çıkış yolu bulabiliriz.
Mersin’de Türkiye Şişe ve Cam Fabrikaları AŞ’ye bağlı Soda ve Kromsan Krom Bileşikleri fabrikasında taşeron şirket elamanı olarak çalışan bir işçi kardeşinizim. Beyaz yakalılar hariç fabrikamızda 2 binin üzerinde çalışan var. Yaklaşık 550 işçi kadrolu. Geriye kalan 1500 işçi kadrosuz, güvencesiz, taşeron elemanı olarak çalışıyor. Kadrolu çalışan işçi arkadaşlarımız Petrol-İş Sendikasında örgütlüler, biz taşeron işçilerin bir sendikası yok, iş koşullarımız zor ve ağır. Fabrika içerisinde 11-12 taşeron şirket var. Bu şirketlerin sayısı bazen artıyor bazen de azalabiliyor. Benim çalıştığım taşeron şirkette yaklaşık 200 kişi var. İşyerinde işten kaynaklı bir sorun yaşadığımızda ya da herhangi bir talebimiz olduğunda başvuracağımız bir merci ve muhatap bulamıyoruz. Ben şahsen bir yıldır ne patron ne de bir yetkiliyle karşılaştım. Sendikamız olmadığından ne bir talebimizi iletebiliyoruz ne de hakkımızı savunabiliyoruz.
"TAZMİNAT HAKKIMIZ, GELECEĞİMİZ GASBEDİLİYOR"
Taşeron işçisinin sorunları saymakla bitmez. Bir yılı doldurmadan tazminat ve izin hakkımız olmuyor. Bunu fırsat bilen patronlar bir yılın bitmesine az bir zaman kala giriş-çıkış yaparak izin ve tazminat hakkımızı gasbediyorlar. Örneğin, geçen yıl çalıştığım şirket bir yıl dolmadan işi bıraktı ve biz 200’e yakın işçi izin ve tazminat hakkımızı kaybettik. 25 yıldır çalışan arkadaşlarımız var, bunlar her defasında değişik şirketlerde çalıştığı için 14 günden fazla izin kullanamadı. Birçoğumuz asgari ücretle çalışıyoruz, geçinemiyoruz. Her şey çok pahalı, mecburen fazla mesaiye kalıyor, çok çalışıyoruz. Asgari ücretin üzerinden biraz fazla ücret alanların maaşının asgari ücret tutarında olan kısmını bankaya yatırıyorlar, kalanı elden veriyorlar. Yarın bir gün emekliliğe hak kazansak gerçek maaşımız üzerinden sigortamız yatmadığı için asgari ücret emeklisi olarak maaş bağlayacaklar. Bu da ayrıca bir kayıp yaratacak.
"BİRLİK OLMAKTAN BAŞKA ŞANSIMIZ YOK"
Evet bir yığın sorunumuz var, bir araya gelip konuştuğumuzda herkes güvencesiz, kötü ve ağır koşullardan çalışmaktan rahatsız ama elini taşın altına koymaktan çekiniyor. Birlik ve beraberliğimiz yok. Kimisi sendikalı çalışmanın önemini kavramış değil, kimisi sendikalara güvenmiyor, diğer önemli bir sorun ise işten çıkarılma korkusu... Sonuçta herkes bir kurtarıcı bekliyor. Buradan şu çağrıyı yapmak istiyorum; bütün bu sorunları aşmak için daha iyi koşullarda çalışmak, emeğimizin karşılığı olan ücreti alabilmek için örgütlü bir şekilde davranmamız ve bunun mücadelesini vermemiz gerekiyor. Birlik olmaktan ve mücadele etmekten başka şansımız yok!