"İnsan İsterse geleceği kardeşçe yeniden inşa edebilir"
"İnsan İsterse" sergisinin ikincisi Bakırköy’de bulunan İspirto Kültür ve Sanat Merkezinde sanatseverlerle buluştu. Sanatçılar sergiyi Evrensel'e anlattı.

Fotoğraf: Eylem Nazlıer
Eylem NAZLIER
İstanbul
Sınır’sız Yaşam Sergileri kapsamında düzenlenen ‘İnsan İsterse’ sergisinin ikincisi Bakırköy’de bulunan İspirto Kültür ve Sanat Merkezinde sanatseverlerle buluştu. Sergide; Türkiye, Yunanistan, Hindistan, Kore, Avusturya, Romanya, Rusya, Arjantin, Kosova, İran, Kıbrıs, Macaristan, İspanya olmak üzere 13 ülkeden 58 sanatçının eserleri yer alıyor.
Bakırköy Belediyesi katkılarıyla ilki 2015’de yapılan “Sınır’sız Yaşam” sergileri kapsamında düzenlenen “İnsan İsterse” sergisinin küratörlüğünü Gülizar İşbilir, sanat koordinatörlüğünü Ece Gözde Gözükaran yaptı. Sergide onur konuğu ise 85 yaşındaki Marlen Tekirdağlıcan oldu. Tekirdağlıcan’a plaket sunulan sergi açılışında sanatçılar yakalarına barışı, dostluğu simgeleyen beyaz çiçek taktı.
"PROJEM SINIRLARI ÇOKTAN AŞTI"
Küratör Gülizar İşbilir, pandemi nedeniyle iki yıldır sergiyi açamadıklarını aktardı. 8 yıl önce yola çıktıklarını söyleyen İşbilir sözlerine şöyle devam etti: “8 yıl önce başlayan projem sınırları çoktan aştı, hayallerimin çok ötesine geçti. Farklılıklarımızı bir süreliğine kenara koyup, sanatsal farkındalıklarımızla bütünsel bakıp, kaynaşmak, buluşmak ve çoğalmak istedik. Dokunabildiğimiz kadar dokunmak, görebildiğimiz kadar görmek istedik. Ustalar çıraklar hep birlikteydik. Sanata gönül vermiş, farklı disiplinlerde eğitim almış sanatçılarımızın emeklerini sizlere sunmak, gençlerimizi ve kadınlarımızı motive etme gayretiyle yola çıktık. Katılımcı sanatçıların yakalarındaki çiçeğe mesajları yüklemiş bulunuyoruz. İnsan isterse kelimesi içi dolu dolu, gücünü fark et mesajı içeriyor.”
İşbilir, “En başta da kendi hikayem. Sonrasında da tecrübelerimin bir projesi. Üniversiteyi bitirmiş bir ev hanımıydım. Ben hayallerimin peşinden gittim. Kendime özgü bir proje oluşturdum. İnsan isterse her şeyi başarır diyerek adını verip gelenekselleştirmek istedim. Hem kendi hikayemden hem de çevremdeki kadınların, insanların, gençlerin hikayesinden yola çıktım. İnsan isterse neler neler yapar? İnsan yeter ki potansiyeli fark etsin. Biz gücümüzü önce kendimiz fark ettik daha sonra insanlara fark ettirmek için böyle bir yola girdik. Böyle bir organizasyon üstlendim. Gücümüzü fark ettik, fark ettirdik” dedi.
"GÜCÜMÜ VE YETENEĞİMİ FARK ETTİM"
İşbilir’in konuşmasının ardından sanatseverler 58 sanatçının eserlerinin yer aldığı sergiyi gezdi. Burada konuştuğumuz Ressam Fatma Karakurt, çocukluğundan beri resme olan ilgisinden bahsetti. Ev hanımı olduğunu söyleyen Karakurt, “Ev hanımları çok bir şey yapmaz diye düşünülüyor ama resimlerimle bir ev hanımının da üniversite mezunu olmadan neler başarabileceğini göstermek istedim” diye konuştu. Karakurt sözlerine şöyle sürdürdü: “Kurslara başladım. İlerledikçe anladım ki resmi bırakamayacağım. Resim, içimde başka bir şeydi. İçimden bir ses ‘Resim yap’ diyordu. Sergilere katıldım. Sonra gücümü ve yeteneğimi fark ettim. Bir ev hanımının neler başarabileceğini gördüm, gösterdim” ifadelerini kullandı.
"YETER Kİ İÇTEN KARARLI VE CESARETLİ OL"
Heykeltıraş Abdullah İşbilir, ‘yontulmaz’ denilen çakmaktaşını heykele dönüştüren nadir sanatçılardan. “Çakmaktaşını dünyada yontan tek kişiyim” diyen İşbilir, bu taştan bir insan parmağı figürü yapmanın altı ay sürdüğünü belirtiyor. Eserlerine çok emek verdiği için onları satmadığını dile getiren İşbilir, “Sakıp Sabancı bir heykelime 3 buçuk milyon lira önerdi ama kabul etmedim” dedi. İşbilir, baskının arttığı yerde insanların tepkisini sanatla dile getirdiğini söyleyerek, “Sistem ne kadar sıkışırsa insanlar kendi yeteneklerini dışarıya aktarmaya, boşaltmaya çalışıyor. İnsanların baskılardan, köleleşme sisteminden kurtulup kendilerine gelmelerini istiyorum. Yeter ki içten kararlı ve cesaretli ol. Her şeyi yaparsın. ‘Bu taş işlenmez, çakmaktaşı’ dediler. Ben ‘yapacağım’ dedim ve başardım. Yeter ki iste” ifadelerini kullandı.
"KARDEŞLİK DUYGUSU İLE YAN YANA GELDİK"
“Resmin, yaşama, sınıf mücadelesine ışık tutması, ona hizmet etmesi gerektiğini düşünüyorum” diyen Ressam Kamber Değirmenci, “Gerçeklikten, kavgadan, sınıf mücadelesinden kaçan, bunların üstünü örten anlayışları kabul etmiyorum. Burada 13 ülkeden sanatçılar var. Günümüzün şovenizmine, kışkırtılan milliyetçiliğe, faşist akımlara karşı uluslararası bir sergi. Nasıl ki sermaye evrenselse emek de evrenseldir. Onun için bu sergide 13 ülkeden sanatçı var. Kardeşlik duygusu ile yan yana geldik. Onların şovenizm ve milliyetçiliğine karşı biz yan yanayız. İnsan isterse geleceği de kardeşçe barış içinde omuz omuza yeniden inşa edebilir” diye konuştu.
Evrensel'i Takip Et