25 Mayıs 2022 03:58

Yeni yasa hazırlığı: Ukrayna’da savaş gerekçesiyle işçi hakları askıda

Ukrayna’da Rusya saldırıları gerekçesiyle işçiler aleyhine değiştirilen iş yasasına yeni müdahale yolda.

Fotoğraf: Ukrayna Acil Durumlar Servisi

Paylaş

Ukrayna’da Rusya saldırıları gerekçesiyle işçiler aleyhine değiştirilen iş yasasına yeni müdahale yolda. Yeni tasarıda işletmelerin önemli bir kısmında iş kanunu askıya alınabilecek, patronlar istediği kuralı dayatabilecek.

19. YÜZYILA DÖNÜŞ

Opendemocracy.org haber sitesinde yayımlanan habere göre Ukrayna parlamentosu, işçileri “19. yüzyıla geri dönüşle” tehdit eden yeni bir iş yasasını oylama hazırlığında.

Haberde görüşlerine yer verilen, Ukrayna’da posta servisi Nova Poshta çalışanı ve burada örgütlü Sendikanın Temsilcisi Anton Gorb, bir yandan Ukrayna silahlı kuvvetlerinde görev yapıyor. Bir yandan da işçilerin çıkarlarını temsil etmeyi sürdürüyor ve Ukrayna’nın savaş zamanı çalışma mevzuatının ülkeyi nasıl etkilediği hakkında soruları yanıtlıyor. Gorb, “Pes etmeyeceğiz, bir şeyleri geri kazanmaya çalışıyoruz, ancak işverenimizle ilişkimiz artık eski haline getirilemez” diyor.

İŞÇİNİN NEREDEYSE HAKKI KALMADI

Ukrayna yönetimi ve sermayesi, Rusya işgalini, uzun zamandır istedikleri çalışma yasalarında radikal bir kuralsızlaştırmayı dayatmak için kullanıyor.

Ukrayna parlamentosu geçtiğimiz mart ayında sendikaların etkisini ciddi şekilde kısıtlayan, istihdamın askıya alınmasını (Çalışanların kovulmadığı, ancak işlerinin ve ücretlerinin askıya alındığı) sağlayan ve işverenlere tek taraflı olarak toplu sözleşmeleri askıya alabilme hakkı veren savaş zamanı yasasını kabul etmişti.

Ancak, habere göre, geçici olduğu iddiasıyla alınan önlemin ötesinde, bir grup Ukraynalı milletvekili ve yetkililer şimdi ülkenin çalışma yasalarını daha fazla “serbestleştirmeyi” ve “Sovyetlikten arındırmayı” hedefliyor. Tasarıya göre, 250’ye kadar çalışanı olan küçük ve orta ölçekli firmalarda çalışan kişiler, fiilen ülkenin mevcut iş kanunlarından çıkarılacak ve işverenleriyle müzakere edilen bireysel sözleşmeler kapsamına alınacak. Ukraynalı iş gücünün yüzde 70’inden fazlası bu değişiklikten etkilenecek.

İŞÇİLER BASKI ALTINDA

Sendikacı Gorb, “Ukrayna’daki en iyi işverenlerden birine ve iyi işleyen bir toplu sözleşmeye sahiptik” diyor: “Ama şimdi işverenler sosyal diyaloğa sırtlarını döndüler. Savaşın başlaması nedeniyle olduğunu düşündük ve sonra yasanın kabul edilmesini bekledikleri ortaya çıktı.”

Posta servisindeki bağımsız sendika örgütü, Ukrayna’daki türünün en büyüklerinden biri. Rusya’nın işgalinden önce, sendikanın 11 bin 500’den fazla üyesi vardı (yaklaşık 30 bin çalışan içinde) ve 2016’da ilk toplu sözleşmesini imzalamıştı. Ancak nisan ayında, Ukrayna’nın belirli işçi haklarını savaş sırasında askıya alması nedeniyle, şirket yönetimi sendika ile yapılan toplu sözleşmenin 30 maddesini iptal etti.

Bu maddelerin çoğu, çalışma koşullarının sendikalarla koordinasyonuyla ilgili olmakla birlikte, işçilere üniforma sağlanması, işyerinde ilk yardım çantasının bulunması, çalışma saatleri vd. gibi bazı sosyal güvenceyle de ilgiliydi.

Yakın tarihli bir röportajda, Şirketin Operasyon Direktörü Yevhen Tafiychuk, 1500 çalışanın savaş yasası uyarınca istihdamının “Askıya alındığını” söyledi. Yani resmi olarak işten çıkarılmadılar, ancak şu anda çalışmıyor ve maaş da almıyorlar. Tafiychuk, bunun, savaşın ilk günlerinde kargo cirosunda keskin bir düşüş ve bazı şubelerinin kapatılıp bombalanmasından kaynaklandığını açıkladı. O dönemde iş bulamayan bazı personelin maaşlarında indirime gidildiğini söyledi. “Bu resmi prosedür ve tüm maaşları yasalara uygun olarak ödedik” dedi.

BİRÇOK FABRİKADA DURUM BENZER

Benzer bir durum Ukrayna’daki diğer büyük şirketlerde de gelişti. Mayıs ayının başında, Ukrayna Metalurji ve Maden İşçileri Sendikası, ülkenin en büyük çelik fabrikası olan ArcelorMittal fabrikasının yönetimine bir mektup yazdı. Sendika, nisan ayında fabrika yönetiminin sendikal faaliyetlerle ilgili toplu sözleşmenin bazı kısımlarını, ayrıca çalışanlara sağlanan sosyal yardımları askıya aldığını iddia etti. Opendemocracy, yorum için ArcelorMittal ile temasa geçti, bir yanıt alamadı.

Ukraynalı sivil bir kuruluş olan Sosyal Hareket, insanları bilgilendirmek için bir “işveren kara listesi” oluşturdu. Buna toplu sözleşmelerin tamamını veya bir kısmını tek taraflı olarak askıya alan veya Ukrayna’nın iş kanunlarını ihlal ederek çalışma koşullarını önemli ölçüde değiştiren şirketler dahil. Listede Çernobil nükleer santrali, Ukrayna’nın ulusal demir yolu şirketi, Odesa Limanı ve Kiev Metrosu da dahil olmak üzere yaklaşık iki düzine işletme yer alıyor.

Ancak şimdi, Ukraynalı parlamenterler daha da ileri gitmeye karar verdiler ve ülkenin çalışma yasalarında savaş zamanının çok ötesine geçecek daha radikal bir reform yapmayı planlıyorlar.

‘SOVYETSİZLEŞTİRME’ İDDİASI

Önerilen 5371 sayılı yeni Yasa, ilk olarak nisan 2021’de gündeme geldi. Ancak geçen hafta, Ukrayna parlamentosu bunu ilk kez destekledi ve yasalaşmasının önünü açtı. Resmi olarak, yasa taslağı meclisin Sosyal Politika Komisyonu Başkanı Halyna Tretyakova ve Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy’in iktidardaki partisi Halkın Hizmetkarının bazı milletvekilleri adına sunuldu. Tasarının Eski Gürcistan Cumhurbaşkanı Mikheil Saakaşvili tarafından Ukrayna işveren dernekleri ve ABD’nin “yardım kurum” USAID programı ile birlikte kurulan Ukraynalı bir sivil örgüt olan Basit Çözümler ve Sonuçlar Ofisi tarafından geliştirildiği belirtiliyor.

Tasarıyı hazırlayanlar, Ukrayna’daki istihdam ilişkilerinin “Hâlâ 1971’de kabul edilen ve Sovyet idari-komuta ekonomisi koşullarında geliştirilen eski İş Kanunu tarafından düzenlendiğini” savunuyorlar.  Ukrayna’nın küçük ve orta ölçekli -büyük ölçekli işletmelerin gelişimleri için tatmin edici mevzuat olmadığını ileri sürüyorlar. “Ukrayna’da çalışma ilişkilerinin devlet tarafından düzenlenmesine ilişkin modası geçmiş, ekonomik açıdan yetersiz yöntemler”in ülkenin özel ve kamu sektörlerini etkilediğini iddia ediyorlar.

Bunu düzeltmek iddiasındaki yasa tasarısı, küçük ve orta ölçekli işletmelerde çalışan kişiler için bireysel sözleşmeler getirecek ve Ukraynalı işverenlere çalışanları herhangi bir sebep göstermeden işten çıkarma hakkı verecek. İkincisi, şu andaki mevcut çalışma mevzuatında normalde yasak. Ayrıca “Çalışma ilişkileri ve ticari kuruluşlar üzerindeki bürokratik yükü azaltma” planlanıyor.

BU BİR KÖLELİK YASASI

Ancak, Ukraynalı sendikalar ve işçi örgütleri, yasa taslağını oldukça farklı değerlendiriyorlar. İş Hukuku Uzmanı ve Sosyal Hareket Örgütü Temsilcisi Vitaliy Dudin, yeni yasanın “Sosyal ortaklık modelini yok etmeye yönelik en radikal yaklaşım” olduğunu söylüyor.

Dudin için, yeni mevzuatın en yıkıcı kısmı, Ukrayna medeni hukukunun istihdam ilişkilerine dahil edilmesi. Ona göre Ukrayna’nın medeni hukuku iki tarafın eşit olduğu fikrine dayanırken, bir işveren ve çalışan arasındaki ilişki değildir; işveren her zaman daha avantajlı bir konumdadır: “Bu, 19. yüzyıla bir geri dönüş. Medeni hukuku çalışma ilişkilerine sokarak Pandora’nın Kutusu’nu açabiliriz”

İşçi Girişimleri isimli kamu kuruluşunda avukat olan George Sandul da bir çalışanın her zaman bir işverenden daha az etkiye sahip olduğuna dikkat çekiyor ve Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) tarafından yayımlanan çok sayıda sözleşmenin bu konuyu ilgilendirdiğini belirtiyor.

İŞVEREN İSTEDİĞİNİ YAPABİLECEK

Sandul, “Fiili olarak, bu rejim, bir çalışanın iş sözleşmesine Ukrayna iş kanunlarına atıfta bulunmaksızın kelimenin tam anlamıyla her şeyin girilebileceğini varsayıyor: “Örneğin, işten çıkarma için yeni gerekçeler ve hatta 100 saatlik bir çalışma haftası bile. Ayrıca, bireysel iş sözleşmesi, toplu sözleşmelerin rolünü etkisiz hale getirecek ve sendikaları geri plana itecek, işletmedeki tüm ilişkileri düzenlemenin temeli haline gelecek.”

Ukrayna’nın AB entegrasyonuna ilişkin meclis komitesi daha önce, önerilen mevzuatın “Mevcut mevzuata kıyasla işçi koruma seviyesini zayıflattığını, işçi haklarının kapsamını ve çalışanların sosyal güvencelerini daralttığını” ve böylece Ukrayna’nın AB Ortaklık Anlaşması kapsamındaki yükümlülükleriyle çeliştiğini belirtti. Tasarı, Ukrayna’daki ILO tarafından da şiddetle eleştirildi.

Eski bir Sosyal Politika Bakanı Andriy Reva, “Bu tasarı ikinci okumada oylanırsa, işçilerin işten çıkarılma üzerine keyfi eylemlere karşı artık hiçbir koruması olmayacak” dedi.

SAVAŞ, SENDİKALARIN TEPKİSİNİ SINIRLANDIRIYOR

Habere göre, bir yıldan fazla bir süredir gündemde olan tasarı milletvekilleri arasında destek bulamamıştı. Ancak bu durum mayıs ayında değişti. Parlamento tarafından Rus yanlısı olduğu gerekçesiyle yasaklanan Muhalefet Platformu partisinin eski üyeleri dahi yasayı destekledi.

Şimdi Ukrayna parlamentosu, ‘hızlandırılmış prosedür’ kapsamında ikinci bir okumaya hazırlanmak için acele ediyor. Önemli soru, Ukrayna sendikalarının mevcut askeri ortamda bu tasarıyı bloke edip edemeyeceği veya ikinci okuma gerçekleşmeden önce önemli değişiklikler yapılıp yapılmayacağı.

Sandul’a göre, Ukraynalı ve uluslararası sendikalar önerilen yasaya karşı geçen yıl bir kampanya yürütürken, Rusya’nın işgali artık protestoların olmayacağı anlamına geliyor. 18 Mayıs’ta, Ukrayna Sendikaları Ortak Temsilciliği, Ukraynalı milletvekillerine 5371 numaralı Yasa Tasarısını oylamamalarını isteyen bir açık mektup gönderdi. Sendikalar, Başkan Volodimir Zelenskiy’den yeni yasayı veto etme hakkını kullanmasını da isteyebilir.

Ukrayna’da saldırılarla birlikte yaklaşık 10 milyon insan evlerini terk etti ve birçoğu yurt dışına kaçmak zorunda kaldı. Ancak ülkede kalanlar arasında bile milyonlarca insan işini “geçici olarak” kaybetme veya işsizlik tehdidiyle karşı karşıya. Bu anlamda, yeni yasa birçok Ukraynalının zaten umutsuz olan durumunu daha da kötüleştirecek. (DIŞ HABERLER)

ÖNCEKİ HABER

Üç darbe, üç yasa

SONRAKİ HABER

Sınırsız, özgür sanat: Sanat yasaklanamaz, engellenemez

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa