TÜPRAŞ işçisi kıyıma karşı mücadele çağrısı bekliyor
TÜPRAŞ’ta planlanan işçi kıyımına karşı harekete geçmeye çalışan Petrol-İş Aliağa Şubesinin yalnız bırakıldığını ifade eden TÜPRAŞ işçileri, sendika genel merkezinden mücadele çağrısı bekliyor.
Fotoğraf: Petrol-İş Aliağa Şube
Eren SARAN
İzmir
Koç Holging’in TÜPRAŞ’ta yapmayı planladığı işçi kıyımına ilişkin Petrol-İş Kocaeli, Kırıkkale ve Batman şubeleri ile genel merkezin sessizliği sürüyor. Bu kıyıma karşı harekete geçmeye çalışan Aliağa Şubesinin ise yalnız bırakıldığını ifade eden TÜPRAŞ işçileri, sendika genel merkezinden mücadele çağrısı bekliyor.
“Pazarlık yapmayacağız, işten atmanın pazarlığı olmaz” diyen Petrol-İş Aliağa Şubesinin şirketin insan kaynakları, bölge müdürü, yerel idareden emniyet müdürlüğü ve kaymakamlıkla görüşmeleri sürüyor. Şube yönetimi, bu görüşmede listede yer alan işçilerin işten çıkarma gerekçelerinin haksız olduğunu ve işten çıkarmaların kabul edilemez olduğunu ilettiklerini söyledi. Şube, işçilere yaptığı bilgilendirmede işten çıkarma listesini hâlâ kabul etmediklerini, geri adım atmayacaklarını söyledi ama nasıl bir eylem planı olduğunu belirtmedi.
Henüz işyerlerinde üyelere ayrıntılı bir açıklama yapılmazken, işten çıkarılacaklar listesinin iletilmesinden 5 gün sonra Aliağa Şube üyesi işçiler TÜPRAŞ’ta öğle yemeği yemeyip kumanya eylemi başlatarak, şirket yönetimini protesto etmeye başladı.
Öte yandan önceki gün şubeye bağlı işyerlerindeki temsilcilerle yapılan ortak toplantıdan işçilerin beklediği eylem ya da mücadele çağrısı çıkmadı. Şubeye bağlı temsilciler, işçiler ve önceki dönemlerde görev almış işçiler birlik içinde şubenin alacağı kararları ve atılacak adımları bekliyor.
İşten atmaların ay sonuna kadar tebliğ edileceği söylenirken, Petrol-İş Genel Merkezinin kıyıma toptan karşı çıkmayıp “birkaç kişiyi kurtarma çabası” yürütmesi, TÜPRAŞ kökenli iki genel merkez yöneticisi Salih Akduman ve Ünal Akbulut’tan dahi bir açıklama yapılmaması işçiler arasında tepki çekmeye devam ediyor. Genel merkezin ve Aliağa dışındaki şubelerin pazarlıktan yana olduğunu, Aliağa Şubenin ise yalnız bırakıldığını ifade eden işçiler, kıyımın durdurulmasını istiyor. Sendika şubesinde bulunan işçiler genel merkez ve diğer şubelerin sessiz kalmaması gerektiğini dile getiriyor.
ÇIKARILACAĞI SÖYLENEN İŞÇİLERİN EVLERİNDE KARA BULUTLAR DAĞILMIYOR
Rafinerilerde gergin bekleyiş sürerken, işten çıkarılacağı söylenen işçilerin evlerine ise kara bulutlar çökmüş durumda.
İşçilerden birinin eşi, “Bir telefonla işten çıkarılmak istendiğini öğrendi eşim. Şok yaşadı, ardından eve adeta bir kara bulut çöktü. Eşim çok iyi biridir, şimdiye kadar kabahat işlememiş, uyarı almamış biridir. Neden ben diye düşünüp duruyor. Sendikacılardan ricam kul hakkı yemesinler, görevleri işçileri korumak, onlardan mücadele etmesini bekliyoruz. Eşim çocuklar ve ben bu hayat pahalılığında bu koşullarda bu yaşta neredeyse hayata yeniden başlamamız gerekecek. Hiçbir suçumuz günahımız yokken bu duruma düşmek istemiyoruz” diyor.
İşten çıkarılacağı söylenen işçilerin aileleri sendikadan, iş arkadaşlarından ve üyelerden sahiplenme çağrısı bekliyor.
DÖNÜŞÜMÜN FATURASI İŞÇİYE
Dünyadaki “endüstriyel dönüşümün parçası olmayı” hedefleyen Koç Holding, devlet teşviklerinden de yararlanarak bu planın faturasını emekçilere yıkmak istiyor.
Uzun bir süredir rafineri, otomotiv gibi ana sektörlerde “yeşil enerji” propagandasıyla yatırım yapan Türkiye’nin tekeli, dönüşümün maliyetini 2035’e kadar 5 milyar dolar, 2050’ye kadar da 5 milyar olmak üzere toplamda 10 milyar dolar olarak planladıklarını söylüyor. Endüstriyel dönüşümün parçası olan yatırımlar sonucunda TÜPRAŞ’ın yıllık FAVÖK’ünün (bir şirketin yalnızca faaliyette bulunduğu işin kârlılığının bir ölçüsü) son 5 yıllık ortalamaya göre yüze 30 artışla 2030’da 1.3 milyar dolar düzeyine ulaşacağı öngörülüyor.
Koç Holding bu dönüşümle birlikte işçilerin özel yaşamına dahi müdahale edecek bir dönüşüm de hedefliyor. Bu plan çerçevesinde önce vardiya düzeniyle oynayan şirket, 1 yıl boyunca idari kısımda ev-ofis hibrit çalışmayı uyguladı, işletmelerde esnek ve 12 saat çalışma denemeleri yaptı. Bütün bu süreçlerde toplu sözleşme düzenini de ihlal ederek işçilerin haklarını kendi lehine esnetti. Son olarak da rafineri genelinde bir gerekçe göstermeden 90’a yakın işçinin işten çıkarılacağını duyurdu.