DİB demokrasi kürsüsünü adalet nöbetine taşıdı: Adaletsizliklere karşı ortak mücadele çağrısı
Gezi Davası'nda verilen hapis cezalarına karşı başlatılan adalet nöbeti, devam etti. Demokrasi İçin Birliğin (DİB) de katıldığı nöbette adaletsizliklere karşı mücadeleyi yükseltme çağrısı yapıldı.
Gezi Davası'nda çıkan hapis cezalarına tepki olarak başlatılan ‘Adalet Nöbeti’ Çağlayan’da bulunan İstanbul Adliyesi önünde bu hafta da yapıldı. Adalet Nöbetine Demokrasi İçin Birlik (DİB) de katıldı. Açıklamada, halkı sindirmeyi amaçlayan adaletsizliklere karşı ortak mücadeleyi yükseltme çağrısı yapıldı.
Gezi Davası’nda verilen hapis cezalarını protesto için avukatların Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi’nde başlattığı Adalet Nöbeti sürüyor. DİB, Demokrasi Kürsüsünü Adalet Nöbetine taşıdı. Nöbete dayanışma için gelen TMMOB Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi Yönetim Kurulu üyesi Özden Kaya, “Sadece Gezi Parkı’nda değil, İstanbul’da değil, Kaz Dağları’ndan Cerattepe’ye Kuzey Ormanları’ndan Salda Gölü’ne kadar yeşile, doğaya sahip çıkacağız. Çorlu, Soma’da adaletsizliğe karşı çıkan arkadaşlarımız Gezi davasında haksızca yargılanmış, tutsak alınmıştır. Arkadaşlarımız derhal serbest bırakılmalıdır” dedi.
"ORTAKLAŞA MÜCADELE"
DİB Koordinasyon Sözcüsü Aylin Hacaloğlu, adaletsizliklere karşı ortak mücadele çağrısı yaptı. Gezi davasında verilen adaletsiz, ağır cezalar, CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu’nun göz göre göre hukuksuzluğa uğraması, HDP’nin kapatılmak istenmesi, kadınlardan emekçilere suyunu ormanını koruyanların şiddetle bastırılması, bir tweet atanın hapsi boylaması, sanatçıların konserlerinin iptalini hatırlatan Hacaloğlu, “Bütün bu adaletsizlikler yargının iktidar tarafından toplumu sindirmek için kullanılması, toplumun mahkum edildiği açlık, yoksulluk sarmalından kendi iradesiyle ve gücüyle çıkmasını engelleme amacını taşıyor” ifadelerini kullandı.
DİB’in üç aydır meydanlarda demokrasi kürsüsünü kurduğunu belirten Hacaloğlu, “Biliyoruz ki demokrasi isteyenlerin, hak, hukuk, adalet isteyenlerin ortaklaşa mücadeleyi yükseltmekten başka yolu yok” dedi. Hacaloğlu, halkın demokrasi mücadelesine aktif katılmasını sağlamak için bütün güçleriyle seferber olacaklarını söyledi.
"BARAŞAMAYACAKLAR, YÜZ BİNLER İTİRAZ EDİYOR"
Tarihçi Yazar Erdoğan Aydın, “Arkadaşlarımızın bu kadar ağır cezaya çarptırılması aslında Türkiye’yi ölü insanlar, kullar, tebaalar ülkesi haline getirme çabasının ifadesidir. Bugün Abdülhamit’i rol modeli olarak seçen bir zihniyet de bunun bir diğer yansımasıdır” dedi. İktidarın bunu başaramayacağını söyleyen Aydın, “Tıpkı arkadaşlarımızın içeride dahi sesini kesmenin mümkün olmayacağı gibi başaramayacaklar çünkü yüzbinlerce Türkiye insanı, Türkiye’yi mevcut durumda yaşatmaya itiraz etmektedir. Başaramayacaklarını onlar da biliyorlar” dedi.
Gezi davası avukatlarından Tora Pekin verilen hukuksuz kararlara rağmen pes etmeyeceklerini belirterek, “Duruşma salonları artık yasanın, hukukun uygulandığı yerlerden çıktığı için bugün bu nöbet tutuluyor. Görevi adalet dağıtmak olan yargıçlar, tam tersine toplumsal barışı yerle bir eden adaletsizlikler dağıttıkları için bugün burada toplanmak zorunda kalıyoruz” ifadelerini kullandı.
NE OLMUŞTU?
25 Nisan’da Gezi davasında Osman Kavala’ya ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası, Mücella Yapıcı, Çiğdem Mater, Hakan Altınay, Can Atalay, Mine Özerden, Yiğit Ali Ekmekçi, Tayfun Kahraman’a da 18’er yıl hapis cezası verildi. Cezalar üzerine avukatlar meslektaşlar Can Atalay’a ve verilen haksız karara karşı Adalet Nöbeti başlatmıştı. (İstanbulEVRENSEL)