Keşke bizim sorunlarımızı dinleselerdi

İzmir Demokrasi Üniversitesi Öğrencileri

Kadın ve Demokrasi Derneği (KADEM) İzmir Temsilciliği tarafından İzmir Demokrasi Üniversitesi Konferans Salonu’nda “Genç KADEM Gençlik Buluşmaları” KADEM Mütevelli Heyeti Başkanı Sümeyye Erdoğan Bayraktar ve İzmir Valisi Yavuz Selim Köşger’in eşi Fatma Köşger’in katılımıyla gerçekleştirildi.

Söyleşiye kimin katılacağının bilgisinin kendilerine verilmediğini söyleyen katılımcılar “Bize hangi soruları sormamız gerektiğini yazıp vermişlerdi. Babasını görmediğinde özleyip özlemediğini, babasından dolayı gurur duyup duymadığını, hangi yemeği çok sevdiğini, neler yaşadığını soracaktık” dedi.

Sümeyye Erdoğan’ın 28 Şubat’ı, eğitim hayatını, KADEM’in kuruluşunu anlatarak kendilerine tavsiyelerde bulunduğunu aktaran öğrenciler, üniversitenin maddi destek için böyle bir adım attığını düşünüyor.

Etkinlik sırasında salonda ayağa kalkmayan çok fazla kişi oldu. Hocalara bile kimin geleceği söylenmedi. Hatta bazı öğrenciler hocalarının çıkışta kendilerinden özür dilediğini, çıkışta merdivenlerde herkesin oflayıp pufladığını aktarıyor. İçeri girmek isteyen ve alkışlarla dinleyen kişi sayısının azlığına dikkat çekiyorlar ve etkinliğin 19 Mayıs haftasına denk getirilmesinin tesadüf olmadığını düşünüyorlar.

Söyleşide vatan, millet sözleriyle ajitasyon yapılırken okulumuz öğrencileri kantinden bir kahveyi 4 liraya alıyor, okullarının yetersizliği, sosyal alanlarının olmayışı, çevrelerinin darlığı nedeniyle çevredeki kahvelerde takılmayı en cazip etkinlik olarak görüyor; eve çıkacak paralarının olmayışı nedeniyle ucuz ev arayışına giriyor. Bu süreçte depresyona giren, içine kapanan pek çok kişi olurken derslere girmeyi bile alışkanlık edinemeyen pek çok öğrenci var.

Etkinliklerin yapılmadığı, öğrencilerin herhangi bir karara ortak olmadığı, gidilecek yerlere okulun kendi kararını dayatmasıyla gittiği bu ortamda öğrenciler de okulun pek çok şeyini sahiplenmiyor. Prefabrik bir binada binlerce öğrenci olduğunu konuştuğumuz koşullarda okula aktarılan bu bütçenin öğrenciler için kullanılması ve yapılacak her şeyde öğrencilerin fikirlerinin alınarak okulun baştan aşağı yenilenmesi gerekiyor. Bir sorunlar silsilesi olan üniversitemiz ise ülkenin en iyi üniversiteleri ile yarıştığı iddiasıyla sunuluyor, haber kanallarında reklamları çıkıyor.

Sümeyye Erdoğan geldiği için okulun çevresini onlarca polis kuşatırken öğrenciler içeriye alınmıyor, provalarının olduğunu söyleyen arkadaşlara alan olmadığı söyleniyor. Seçim sürecinde okulu kendi teşkilatı gibi gören tek adam iktidarı gençliği böyle etkinliklerle geri kazanmayı mı deniyor?

Önemli bir kişi gelecek diye okula alınmayan öğrencilerin yorumları ise “Zaten FETÖ’nün elinden alınarak kamulaştırılmış bir üniversite olması nedeniyle bu tarz eylemlerin yapılması şaşırtmıyor. Gençleri bir şekilde kendilerine çekmeye çalışıyorlar. Bu bütçenin şehirden uzak olan, ulaşımımızın oldukça zor olduğu hazırlık kampüsümüzün taşınmasına, teknik açıdan okulumuzun geliştirilmesine, yemek ihtiyaçlarımıza harcanmasını isterdim, korumalara değil” şeklinde.

Bir arkadaş ise “Bari bizi de festival, konser diye kandırsalardı. En azından birkaç bir şey dinlerdik” derken bir diğerinin yorumu “Üniversiteler, onların oyun alanları gibi. İstedikleri gibi oynuyorlar. Bir konuşma yapılacağına, bizim sorunlarımızın dinleneceği bir etkinlik olsaydı ve çözümler aransaydı” şeklinde oluyor.