28 Mayıs 2022 15:38

Prof. Dr. Yavuz’dan maymun çiçeği uyarısı: Yayılımı Kovid'den az, ölümcüllüğü yüksek olabilir

Prof. Dr. Serap Şimşek Yavuz, 20 gün içinde 21 ülkeye ulaşan maymun çiçeği vakalarıyla ilgili “Hastalığın yayılımı kovidden az olsa da ölümcüllüğü neredeyse Kovid'den daha fazla olabilir” dedi.

Fotoğraf: Public Health Image Library (PHIL)

Paylaş

Türk Klinik Mikrobiyoloji ve Enfeksiyon Hastalıkları Derneği (KLİMİK) Başkan ve Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Serap Şimşek Yavuz, 20 gün içinde 21 ülkeye ulaşan maymun çiçeği vakalarıyla ilgili “Hastalığın yayılımı kovidden az olsa da ölümcüllüğü neredeyse Kovid'den daha fazla olabilir” dedi. Türkiye uluslararası seyahatler için bir geçiş ülkesi olduğu için vaka görülme açısından yüksek riskli olduğunu dile getiren Prof. Dr. Yavuz “Hastalığın ülkemizde de tespit edilmesi durumunda ilk vakanın yaklaşık 4 hafta boyunca karantinada tutulması gerekecek” dedi. Maymun çiçeği virüsünde riskli grubun daha çok çocuklar ve gebeler olduğu bilgisini veren Yavuz “O yüzden bu gruptakilere ekstra dikkat edilmesi gerekiyor” uyarısını yaptı. 

"BİLİNENDEN ÇOK FAZLA VAKA VARDIR"

İlk kez 6 Mayıs’ta İngiltere’de tespit edilen vakanın üzerinden geçen 20 günde, tam 21 ülkede yeni vaka tespit edildiğine işaret eden Prof. Dr. Yavuz “Koronavirüsteki gibi büyük bir pandemi beklenmese de burada en büyük sıkıntı; virüsün hayvan konaklardan da geçebilmesi nedeniyle, kontrolünün zorlaşabileceği” dedi. 20 günde, 21 ülkede vaka tespit edilmesinin bunun bir salgın olduğunu gösterdiğini dile getiren Yavuz “Gerçek boyutunu da tam olarak bilemiyoruz. Bu sadece yakalanan olgular. Sürveyans (takip) sistemi iyi olan ülkelerin yakaladığı olgular. Aslında bilinenden çok daha fazla vaka olduğu tahmin ediliyor. Eldeki verilere göre pandemik kapasitesinin çok yüksek olmadığı düşünülüyor. Çünkü solunum yoluyla çok etkili bir şekilde bulaşamıyor, ya da asemptomatik dönemde bulaştırıcılığı yok diye kabul ediliyor. DNA virüsü olduğu için çok mutasyon geçirmeyecek diye tahmin ediliyor. Ama tabii ki mikroorganizmaların yakın takip edilmesi gerekiyor. Çünkü daha önce koronavirüsler de bu kadar bulaşıcı olarak bilinmiyordu. SARS hele hiç yayılmıyordu mesela” ifadelerini kullandı.

İLK TEMASLIYA 21 GÜN KARANTİNA GEREKEBİLİR

Türkiye’de henüz vaka tespit edilmediğini ama ilk vaka çıkarsa neler yapılması gerektiğini ise Yavuz şunları söyledi: “İlk hastanın, döküntüler tamamen kuruyana kadar izolasyonda kalması gerekecek. Çünkü toplumda hiç görülmeyen bir hastalık ki ilk defa olacak. Daha önce yayılmamış bir hastalık yani, bu şekilde belki yayılmasını engelleyebiliriz. Hasta tespit edildikten sonra tüm lezyonlar kuruyacak, kabukları dökülecek, çünkü oralardan da bulaşma söz konusu olabiliyor; bu da 2 ila 4 hafta kadar sürüyor. Semptomlar çıktıktan, döküntüler başladıktan sonra 14-28 gün arası hasta olan kişinin izolasyonu gerekiyor. Temaslıda ise semptomlar oluşmadan aşılama yapılması ve 21 güne kadar izolasyonu söz konusu olabilir.”

"EV HALKININ YÜZDE 10’UNA BULAŞIYOR"

Hastalığın bulaşma yolunun döküntülerle yakın temastan geçtiğine işaret eden Prof. Dr. Yavuz “Döküntülerde bol miktarda virüs var. O döküntü veya hastanın çıkartılarıyla diyelim (vücut sıvıları) yakın temasla bulaşır. Mesela konuşurken de uzun süre çok yakın temasta, bulaşma riski var. Çünkü Afrika’daki salgınlarda yapılan çalışmalarda, ev halkının yüzde 10’una yakın, temasla bulaştığı tespit edilmiş” dedi. Hastalığın yayılması kovidden zor olsa da neredeyse kovidden daha fazla ölümcül olabilen bir virüs olduğuna da dikkat çeken Yavuz, “Bir diğer sıkıntı da çiçek hastalığının akrabası bir virüs olmakla birlikte, hayvan rezervuarlarında bulunabilmesi. Gerçek hayvan rezervuarı hangisi, onu bile bilmiyoruz. Böyle bir hastalık olduğu zaman, hayvanlarda da etken olabiliyorsa, kovidden de biliyoruz, o zaman kontrolü daha zor oluyor. Ama hastaları yakalamak kolay olduğu için, döküntülerden hemen tanıyıp hastayı izole edip, çevresini de ‘ring aşılama’ dediğimiz şekilde aşıladığınız zaman kontrol altına alınabileceği düşünülüyor” ifadelerini kullandı. 

HEKİMLERİN DE BİLGİLENDİRİLMESİ LAZIM

Türkiye’nin hızlıca vaka tanımlaması yapması ve sürveyansı (takip) artırması gerektiğini dile getiren Yavuz, şu uyarılarda bulundu: “İnsanların farkındalığını arttırmamız lazım. Vakayı görecek olan hekimlerin eğitimlerini artırmamız lazım çünkü uzun zamandır görülmeyen bir hastalık. KLİMİK Derneği olarak bugün hekimlerimize yönelik bu yönde bir eğitim toplantısı yapıyoruz örneğin. Türkiye’de 1980’e kadar aşılanma vardı, ’80’den sonra aşılı olan yok. Dolayısıyla en geç aşılanan grubun bile aşısının üzerinden 42 yıl geçmiş. Aşısı olup da hastalığa yakalanan var. Aşı ne kadar koruyor, gene kısmi bir koruyuculuğu olacaktır. Ama bunun yüzde 80-90 düzeyinde olması beklenmiyor açıkçası.”

"KOVİD AŞISI TAKVİMİNDE DEĞİŞİKLİK OLABİLİR"

KOVİD-19’da gelinen son duruma ilişkin de bilgi veren Prof. Dr. Serap Şimşek Yavuz,  dünyada endişeyle izlenen monkeypox (maymun çiçeği) salgınıyla ilgili açıklamalarda yeni varyantlarla ilgili ‘Yaz ya da sonbaharda yeni dalgalara yol açar mı’ endişesi yaşandığını söyledi.  Ayrıca bundan sonra yapılacak aşıların içeriğinin belirlenmesi için Dünya Sağlık Örgütünün aynen grip aşılarında olduğu gibi bir organizasyonu olabileceğini belirten Yavuz “Yani nasıl grip aşıları her yıl yenileniyor, böyle bir yenilenmeye ihtiyaç var mı, bunu göreceğiz sonbahara doğru. Çünkü şu an dünyada BA.2 varyantı da artık azalıyor. Diğer varyantlar, BA. 4, 5, Amerika’da çıkan BA.12 varyantları, bulaşık özellikleri daha yüksek olduğu için, baskın hale geçti. Onlar da kaçıyorlar aşı bağışıklığından. Dolayısıyla aşı takviminde bir değişiklik gerekecek mi bunun cevabını arıyoruz” dedi. (İstanbul/DHA)

 

ÖNCEKİ HABER

Maliyet düşmezse ucuz domates hayal olacak

SONRAKİ HABER

Fehim Taştekin: Muhataplar mecburiyetin farkında ve taviz koparmadan adıma gönüllü değil

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa