28 Mayıs 2022 18:10
/
Güncelleme: 17:36

İHD Adana Şubesi: Türkiye zorla kaybettirmelerle yüzleşmeli

İHD Adana Şubesi, Kayıplar Haftası vesilesiyle yaptığı basın açıklamasında, zorla kaybettirme dosyalarında cezasızlığa ve zaman aşımı uygulamalarına son verilmesini istedi.

İHD Adana Şubesi: Türkiye zorla kaybettirmelerle yüzleşmeli

Fotoğraf: Evrensel

İHD Adana Şubesi, Kayıplar Haftası nedeni ile yaptığı basın açıklamasında devletin zorla kaybettirme uygulaması ile yüzleşmesini ve Birleşmiş Milletler ‘’Kişilerin Gözaltında Kayıptan Korunmaları ile İlgili Uluslararası Sözleşmesi’ni imzalamasını istedi. Basın açıklamasını okuyan İHD Adana Şube Başkanı Yakup Ataş, kayıp yakınlarını arayan Cumartesi Annelerini de selamlayarak insanlığa karşı işlenmiş suçlar olması nedeni ile zorla kaybettirme dosyalarında cezasızlığa zaman aşımı uygulamalarına son verilmesini istedi.

“TÜRKİYE SÖZLEŞMEYİ İMZALAMIYOR, SORUŞTURMALAR CEZASIZLIKLA SONUÇLANIYOR”

Heykelli Park’ta bir araya gelen yurttaşlar gözaltında kaybedilen insanların akıbetini sorarak sorumluların cezalandırılması için adımlar atılmasını istedi. Basın açıklamasını İHD Adana Şube Başkanı Yakup Ataş okudu. Gözaltında kayıpların insanlığa karşı suç kapsamında olduğunu ifade eden Ataş,  “Cumartesi Annelerinin ve kayıp yakınlarının gözaltında kaybedilen yakınları ile ilgili umut dolu bekleyişleri umutsuzluğa dönüşmekte ve onlara her gün ayrı bir işkence yaşatmaktadır. Hiçbir siyasal iktidar böylesi bir uygulamayı sürdüremez ve sürdürmemelidir” dedi.

Zorla kaybettirilmeler, B.M. Kişilerin Gözaltında Kayıptan Korunmaları ile İlgili Uluslararası Sözleşmesi’ne göre yaygın sistematik işlenmesinden dolayı insanlığa karşı işlenen bir suç olarak sayıldığını ifade eden Ataş, şunları söyledi:

“Uluslararası mevzuat ve Türk Ceza Kanunu’nda da insanlığa karşı işlenen suçlara zamanaşımının uygulanmayacağı açık bir şekilde hüküm altına alınmıştır. Ayrıca, sözleşmeyi imzalayan devletler, kendi egemenliği altında bulunan topraklarda zorla kaybettirme fiilinin engellenmesi için gerekli tedbirleri alma yükümlülüğü altındadır.  Ancak Türkiye ısrarla, yaşanan acılarla yüzleşmekten ve söz konusu sözleşmeyi imzalamaktan kaçınmaktadır. Yargı mercileri de coğrafyamızda yaygın ve sistematik bir şekilde yaşanmış olan zorla kaybettirmelerle ilgili etkin bir soruşturma yapmaktan kaçınmaktadır. Kaldı ki bu dosyaların bir kısmı sürüncemede bırakılmış, bir kısmı cezasızlık ile sonuçlandırılmış, bir kısmı ise zamanaşımına uğradığı gerekçesiyle kapattırılmıştır.

İHD Adana Şubesinin Kayıplar Haftası nedeniyle yaptığı basın açıklamasından bir fotoğraf.

Fotoğraf: Evrensel

 “FAİLİ MEÇHULLERİN AYDINLATILMASI İÇİN DEVLET ARŞİVLERİ AÇILMALI”

Zorla kaybettirme uygulamaları, Türkiye’nin yüzleşmesi gereken bir gerçeklik olduğunu söyleyen Ataş, zorla kaybettirme uygulamalarındaki sorumluluklarını bugüne kadar sorumluklarını kabul etmeyen iktidarların ailelerin adalet talepli eylemlerini yasakladığını dile getiren Ataş, “Cumartesi İnsanlarını darp ederek gözaltına almakta, yargılamakta, faillerin yargılanması için yürüttüğümüz mücadelemizde çeşitli engeller çıkartmaktadır. Bu nedenle bugün buradan bir kez daha devlete ve siyasi iktidara zorla kaybettirilenlerin akıbetlerini ortaya çıkarmasını ve zorla kaybedilenlerin bulunması, faili meçhul cinayetler sonucu katledilenlerin faillerinin ortaya çıkarılması için devletin tüm arşivlerini açması gerektiğini hatırlatıyoruz” dedi.

İHD Adana Şubesinin Kayıplar Haftası nedeniyle yaptığı basın açıklamasından bir fotoğraf.

Fotoğraf: Evrensel

İktidarı Birleşmiş Milletler Kişilerin Gözaltında Kayıptan Korunmaları ile İlgili Uluslararası Sözleşmesi’ni imzalamaya ve Sözleşme’nin gereklerini yerine getirmeye çağırdıklarını belirten Ataş, “Ayrıca yargı mensuplarını, sistematik cezasızlık politikasından vazgeçmeye ve uluslararası belgelere göre insanlık suçu olan tüm kayıp vakaları konusunda etkin bir yargılama yürütmeye, uluslararası sözleşmeler uyarınca bu suçlar için zamanaşımı hükümlerini dikkate almamaya çağırıyoruz. Bu vesile ile 27 yıl önce, zorla kaybedilen yakınlarının akıbetini sormak için ilk defa Galatasaray Meydanı’na çıkan ve aradan geçen 27 yıl boyunca ‘Son kayıp bulunana son fail yargılanana kadar mücadeleye devam’ diyen ve Galatasaray Meydanı’nı hakikat ve adalet arayışının mekanı haline getiren Cumartesi Anneleri’ni ve Kayıp Yakınları’nın bu onurlu mücadelesini sahiplendiğimizi bir kez daha ifade ediyoruz” dedi. (Adana/EVRENSEL)

Evrensel'i Takip Et