Tarımda kullanılan kimyasallar insan sağlığını tehdit ediyor: Etkin devlet denetimi olmalı
Kimya Mühendisleri Odası Genel Başkanı Dr. Engin Çörüşlü, tarımsal üretimde kullanılan kimyasallar konusunda uyardı: "Bazı kimyasallar bitkinin bünyesine yerleşir, bundan yıkasanız da kurtulamazsınız"
Fotoğraf: Unsplash
Ramis SAĞLAM
İzmir
Tarımda kimyasal kullanımının çok boyutlu zararları biliniyor. Göllere, nehirlere sulara karışarak suların kirlenmesi, yağmur sularına karışarak toprağında yer altı su kaynaklarını kirletmesi bunlardan sadece birkaçı. İlaç ambalajlarının yarattığı kirlilik ise sadece gözle görüneni. Tarımdaki kimyasal kullanımının hem insan hem çevreye zararlarını Kimya Mühendisleri Odası Genel Başkanı Dr. Engin Çörüşlü ile konuştuk.
Görece az zararlı olan yapay gübrelerin ayrı bir kategoride ele alınması gerektiğini belirten Çörüşlü, bunların dışında çok sayıda ilaç veya kimyasalın tarımda kullanıldığına dikkat çekti.
Gübreler ve kimyasallar olmadan dünya nüfusunu beslemenin pratikte olanaksız göründüğünü söyleyen Çörüşlü, "Dünyadaki tüm nüfusun bugün yeterince beslenememesinin kuşkusuz sosyoekonomik ve coğrafi nedenleri var. Ama gübre ve tarım kimyasalları kullanılmadığı takdirde bu sorunun boyutu çok daha büyüyecektir. Organik tarım iyi hoş ama tarımsal üretim bugün bile dünya nüfusunun önemli bir bölümünü beslemeye yetmiyor, dünya nüfusunun 2050’de 10 milyar olmasının beklendiğini göz önüne alırsak tarımda kimyasal kullanımı zorunlu görünmektedir” dedi.
"KİMYASALLARI BİRBİRİNDEN AYIRMALIYIZ"
Tarım kimyasallarını yapay gübre ve diğerleri olarak ayırabileceğimizin altını çizen Çörüşlü, doğal gübrenin de aslında karmaşık bir kimyasal yapısı olduğunu, onu genellikle ayrı ele aldıklarını ifade etti.
Yapay gübrelerin çok çeşitli kimyasallardan oluştuğunu belirten Çörüşlü, “Bu gübreler üre ve benzeri birkaç bileşik dışında genellikle inorganik bileşikler içeriyor. Bunlar arasında suda çözünen demir, mangan bakır, çinko, molibden, kalsiyum, bor, fosfat ve hatta selenyum bileşikleri bulunuyor. Gübre dışındaki kimyasallar ise pestisit adıyla anılan ve yüzlerce farklı kimyasaldan oluşan geniş bir küme oluşturur” diye konuştu.
PESTİSİTLER SAĞLIĞI TEHDİT EDİYOR
Su, hava, genel olarak çevre etkileri ve insan sağlığına olumsuz etkileri nedeniyle tartışma konusu olan kimyasallar esasen pestisitlerdir. Pestisitlerin çok farklı kimyasal bileşiklerden oluşan büyük bir küme olduğunu aktaran Çörüşlü, aralarında böcek öldürücüler (insektisitler), yabani otların öldürülmesini sağlayan ot öldürücüler (herbisitler), mantar öldürücüler (fungusit), bakteri öldürücüler (bakterisitler), kemirgen öldürücüler (rodentisitler) ve başka bazı zehirli bileşiklerin bulunduğunu söyledi.
Zararlılara karşı korunmak istenen ürünü sadece yüzeysel temas yoluyla koruyan pestisitlerin zararının az da olsa yıkanarak uzaklaştırılabileceğini ifade eden Çörüşlü, “Bir de bitkiyi sistemik etki yoluyla koruyan kimyasallar bitkilerin bünyesine yerleşir, meyvelerine, yapraklarına ve köklerine ulaşabilir. İçsel zararlıları ve hastalık yapıcıları bu yolla öldürürler ama canlıların ve tabii insanların yediği tarım ürünleriyle birlikte onlara da geçer. Bu türden kimyasalların zararlı etkilerinin çok daha iyi bilinmesi ve denetlenmesi gerekir, zira bunları ne kadar yıkarsanız yıkayın uzaklaştıramazsınız” dedi.
"ÇOCUK TARIM İŞÇİLERİNİ DAHA FAZLA ETKİLİYOR"
Çocukluk çağı kanserlerinin ortaya çıkmasında tarım kimyasallarının önemli rolü olduğuna dikkat çeken Çörüşlü, “Tüketilen tarım ürünlerinden vücuda giren kimyasal kalıntı miktarı aynı olsa bile çocukların vücut kütleleri yetişkinlerden daha düşük olduğu için oransal olarak daha yüksek düzeyde zehre maruz kalıyor. Bazı alan çalışmalarında tarım kimyasallarının çok kullanıldığı bölgelerde çocuklarda özellikle lösemi ve lenfoma gibi kanser türlerinin daha sık görüldüğü bildiriliyor. Çocukluk çağında maruz kalınan tarım kimyasallarının ileriki yaşlarda prostat ve mesane kanserlerinin ortaya çıkmasında da etkili olduğundan söz ediliyor, bu konuda da araştırmalar var” dedi.
Gelişmekte olan ülkelerde tarımda çocuk işçi çalıştırılması nedeniyle çocuklarda ciddi zehirlenmeler ortaya çıkabildiğini de söyleyen Çörüşlü, “Bu ülkelerde anneler tarlalarda çalışırken küçük çocuklarını sırtlarında taşıyabiliyor, bu da çocukların maruziyetini artıran bir unsur. Şunu da eklememiz gerekir; çocuklar yere daha yakın yaşıyorlar ve sık sık yerden bir şeyler alıp ağızlarına atıyorlar. Tarım kimyasalı riski bu nedenlerle de çocukları daha çok etkiliyor” dedi.
"DEVLET DENETİMİ ÖNEMLİ"
Tarım kimyasallarının zararlarının önüne geçmek için kamu denetiminin önemli olduğunu dile getiren Çörüşlü, “Kimyasal kullananlar eğitimden geçirilmeli ve her çiftçinin bir ziraat mühendisi ile çalışması zorunlu olmalıdır. Tarım kimyasalları reçeteye bağlanmalıdır. Tüketiciler eğitimle bilinçlendirilmeli, sürdürülebilir tarım, iyi tarım uygulamaları gibi alternatif yöntemlere ağırlık verilmelidir. Kimya Mühendisleri Odası kimya mühendislerinin yanı sıra biyomühendislerin de meslek örgütüdür. Bu bağlamda dünya tarımını çok etkileyen gelişmelerden biri olan genetiği değiştirme yaklaşımı ve bu yolla üretilen organizmalar yani GDO’lar genetikçilerin olduğu kadar bizlerin de ilgi alanına giriyor. Öte yandan, GD yaklaşımının tarımsal ürünlerin verimini artırmada kullanılması dünya ölçeğinde büyük tartışmalara da yol açıyor” dedi.
KİMYASAL KULLANIMININ DOĞADA YARATTIĞI OLUMSUZLUKLAR
Bilinçsiz ve aşırı kimyasal kullanımının doğada yarattığı olumsuzluklar da şöyle sıralanıyor:
- Zararlı böceklerin yanı sıra yararlı böceklerin ve arıların ölümüne neden olma
- Göllere, nehirlere, su kaynaklarına karışarak suların kirlenmesi
- Yağmur ve sulama sularıyla toprağın altına inerek yer altı su kaynaklarının kirlenmesi
- İlaç ambalajlarının atıldıkları yerlerde toksik çevre kirliliği yaratması
- Balıkların ve diğer sucul organizmaların ölümüne neden olması
- Toksik kimyasal içeren yemlerle beslenen hayvanlar ve bu hayvanlarla beslenen insanların yaşadığı etkilenme