Emek Partisi: TÜPRAŞ’ta işten çıkarmalar durdurulsun, işten atmalar yasaklansın!
EMEP, TÜPRAŞ'ta işten çıkarma listesi hazırlanmasına karşı yaptığı açıklamada "Sermaye ve tek adam yönetiminin topyekün saldırılarına karşı birleşmeye çağırıyoruz" dedi.
Fotoğraf: Evrensel
Koç Holding, dört rafineride işçi kıyımına hazırlanırken, hafta sonu TÜPRAŞ Aliağa rafinerisine kapanan işçiler, eylemlerine rafineri önüne kurdukları çadırlarıyla devam ediyor. Dayanışma ve mücadeleyi büyütme çağrısı yapan Emek Partisi (EMEP) "TÜPRAŞ işçileriyle dayanışma, işten atmaların yanısıra giderek derinleşen ekonomik krizle işçi ve emekçilerin yaşadığı yoksullaşma, çalışma sürelerinin uzatılması, esnek çalışma biçimlerinin karşı mücadelenin büyütülmesidir" dedi. EMEP, "Gün, birlik ve mücadele günüdür. Sermaye ve tek adam yönetiminin politikalarına karşı emek, demokrasi, özgürlük güçleri, aydın, akademisyen, sanatçı tüm ilerici kesimleri TÜPRAŞ işçilerinin mücadelesine sahip çıkmaya, sermayenin topyekün saldırılarına karşı birleşmeye çağırıyoruz. TÜPRAŞ’ta işten çıkarmalar durdurulsun, işten atmalar yasaklansın!" diye seslendi.
Emek Partisi Genel Merkezi'nin açıklamasının tamamı şöyle:
"TÜPRAŞ işçisinin direnişi krizin faturasının işçi sınıfına kesilmesine, işten atmalara ve sömürünün katmerleştirilmesine karşı tüm işçilerin
direnişidir.
TÜPRAŞ işçileri yeni bir saldırıyla karşı karşıya. Koç Holding 88 işçinin çıkışı için karar aldı ve bu kararı sendika genel merkezi üzerinden 4
rafinerideki şubelere duyurdu. Yapılmak istenen, krizi fırsata çevirip, işçilerin örgütlü iradesini yok sayıp, birliğini zayıflatmak. İşçi sayısı
ve isimler üzerinden pazarlık yaparak sendikayı bu kıyıma ortak etmek istiyor. Ancak Aliağa TÜPRAŞ işçileri bu oyunu bozdu. ‘İşçi kıyımında
pazarlık olmaz’ diyerek, mücadele yolunu tercih etti. İşçiler işyerini terk etmeme eylemiyle ve işyeri önüne kurulan direniş çadırı ile çıkarılmak
istenen arkadaşlarına ve örgütlülüklerine, geleceklerine sahip çıkıyor.
Aliağa'da dün Belediye’de, gemi sökümde bugün TÜPRAŞ’ta, her yerde olduğu gibi ülkede sürekli artan işsizliği koz olarak kullanan patronlar işten çıkarma sopası ile zaten çok geride olan kazanılmış haklara saldırarak, vahşi bir sömürü düzenini hayata geçirmek istiyor.
TÜPRAŞ'ta ve Aliağa'da kazanılmış hakların örgütlülüğün yok edilmesi, deneyimli işçilerin işten atılması daha az işçi ile daha fazla üretimin
zorlanmasıyla iş cinayetleri artacak, iş güvencesi gibi, işçi sağlığı ve güvenliği de yok sayılarak, yeni Soma’lara kapılar açılacaktır. Kaldı ki,
TÜPRAŞ gibi stratejik ve çok tehlikeli işkolunda ağır çalışma koşullarından kaynaklı ‘kaza’lar, Aliağa halkının da can güvenliğini tehlikeye atacaktır.
TÜPRAŞ’ta iki gün rafineri içinde işyerini terk etmeme şeklinde sürdürülen eylemin ardından bu sabah fabrika önüne taşındı. Petrol-iş sendikasının örgütlü olduğu Aliağa'da ki diğer işyerlerinden işçilerin "iş ekmek özgürlük" talepleriyle dayanışma gelmesi yalnız kalmamalıdır. TÜPRAŞ direnişin birleşik bir mücadeleye dönüşmesi dayanışmayla mümkündür. TÜPRAŞ işçileriyle dayanışma, işten atmaların yanısıra giderek derinleşen ekonomik krizle işçi ve emekçilerin yaşadığı yoksullaşma, çalışma sürelerinin uzatılması, esnek çalışma biçimlerinin karşı mücadelenin büyütülmesidir.
TÜPRAŞ işçileriyle dayanışma, işçi emekçileri cendereye alan bu uygulamalara karşı artan hoşnutsuzluk ve tepkiyi örgütlemek için mücadeleyi güçlendirecektir.
Şimdi yapılması gereken TÜPRAŞ işçisinin bu direnişi bütün işçi ve emekçilerin direnişi haline getirmektir. Krizin, savaşın ve pandeminin
yükünü bizlere ödetmeye çalışanlara karşı TÜPRAŞ işçilerinin açtığı yoldan birlik, mücadele ve dayanışmayı büyütmektir.
Gün, birlik ve mücadele günüdür. Sermaye ve tek adam yönetiminin politikalarına karşı emek, demokrasi, özgürlük güçleri, aydın, akademisyen, sanatçı tüm ilerici kesimleri TÜPRAŞ işçilerinin mücadelesine sahip çıkmaya, sermayenin topyekün saldırılarına karşı birleşmeye çağırıyoruz.
TÜPRAŞ’ta işten çıkarmalar durdurulsun, işten atmalar yasaklansın!" (HABER MERKEZİ)