Antep’te gizemli bir tarih yatıyor
Özlem Ertan, Doliche Antik Kenti’ndeki Mithras Tapınağı’na dair izlenimlerini yazdı.
Fotoğraf: Özlem Ertan
Özlem ERTAN
Şurası bir gerçek ki, Anadolu toprakları tarihin, kültürün her rengini içinde barındırıyor. İnsanlık tarihine dair bildiklerimizi süzgeçten geçirmemize neden olan Urfa’daki Göbeklitepe, Karahantepe, Sefertepe ve diğer taş tepelerin yarattığı heyecan hâlâ hafızalarımızda taptaze. Üstelik yeni kazı sezonunun başlamasıyla birlikte on binlerce yıldır gün ışığı görmemiş daha nice buluntu ortaya çıkacak ve tarih yeni baştan yazılmayı sürdürecek. Bununla birlikte gerek Anadolu gerekse Mezopotamya topraklarında henüz kazılmamış ya da ortaya çıkarılmış olmasına rağmen yeteri kadar bilinmeyen envaiçeşit tapınak, kutsal alan, antik kent, kaya anıtı, höyük ve nekropol bulunuyor.
ZERZEVAN’DAN BAŞKA YERLER DE VAR
4. Gaziantep Opera ve Bale Festivali vesilesiyle bulunduğum Antep’te arkeologlarla akademisyenlerin dışında pek kimsenin bilmediği Doliche Antik Kenti’ndeki Mithras Tapınağı’nı ziyaret etmek imkanı buldum. Gaziantep Belediyesinde görevli Arkeolog Selahattin Köroğlu’yla birlikte gezdiğimiz Mithras Tapınağı’nın ne kadar önemli bir alan olduğunu son yıllarda Diyarbakır Zerzevan Kalesi’ndeki Mithras Tapınağı’yla ilgili çok sayıda haberi ve yayını takip edenler anlamıştır elbette. Zira Roma döneminde tüm imparatorluk sahasına yayılan Tanrı Mithras tapımı son derece gizemli ayinleri de içeriyordu.
Ezoterik olduğu, daha açık bir ifadeyle sadece seçilmiş kişilere belli aşamalar sonucunda seviye seviye öğretildiği için Mithras inancı, günümüzde en çok merak edilen gizem dinlerinden biri olmayı sürdürüyor. Sadece erkeklerin katılabildiği Mithras törenlerinde boğa kurban edildiği, inanca girme yolundakilerin boğa kanında yıkandığı ve ölüp yeniden doğmayı simgeleyen zor sınavlardan geçtiği biliniyor. Mithras inancının, ezoterik yapısı ve yalnızca erkeklere açık olması nedeniyle günümüzdeki Masonluğu da etkilediği yolunda pek çok teori mevcut.
DÜLEK KÖYÜNÜN MİTHRASI
Günümüzde Gaziantep’in Dülek köyü içinde yer alan Doliche Antik Kenti’ndeki Mithras Tapınağı’nda da bu Hint-İran kökenli güneş ve ışık tanrısına edilen ibadetlerin ve Mithras inancının izlerini görmek imkanı bulduk. Büyük bir mağaranın içine yapılmış olan tapınağın girişinde, tahrip olduğu için okunamayan Latince bir yazıt mevcut. Ayrıca Mithras’ın boğayı öldürdüğü sahnenin bir parçası olan boğa kabartması da kayalık yüzey üzerinde görünüyor. Bu noktada bir parantez açıp Mithras inanışına göre, Tanrı Mithra’nın kayadan doğduğunu ve boğayı kurban ederek insanlığı yarattığını belirtmeliyim. Buna göre, tüm canlılar boğanın kanından meydana gelmişti.
Aslında boğa, Anadolu’nun eski kültürlerinde aynı zamanda gök tanrısı olan baş tanrıyı simgelemesi nedeniyle çok önemliydi. Mesela Hititlerin baş tanrısı ve aynı zamanda fırtına tanrısı olan Teşup’un kutsal hayvanı boğaydı. Hititlerden önceki Hatti kültüründe de boğa ve geyik, tanrıları simgeleyen kutsal hayvanlardı.
Dülek’teki eski ismiyle Doliche’deki Mithras Tapınağı, Milattan Sonra I. ve III. yüzyıllar arasında o dönem Zeugma’da konuşlanan IV. Lejyon’a bağlı Romalı üst düzey askerler ve diğer ileri gelen Romalılar tarafından tapınım alanı olarak kullanılmış. 1998 yılında bölgede yapılan arkeolojik kazılarda keşfedilmiş. Bize ören yerini gezdiren Selahattin Köroğlu’yla beraber mağaradaki taş basamaklardan aşağıya inip törenin yapıldığı alana indik. Buralarda nişler, kurban kanının akıtıldığı yollar vardı. Aydınlatma sistemi bulunmadığı için loş olan tapınağın son derece geniş ve etkileyici bir alan olduğunu söyleyebilirim.
KÜLTÜR YOLU FİKRİ
Aslında Doliche Antik Kenti Mithras Tapınağı’ndan ibaret değil. Alanın diğer tarafında Münster Üniversitesinden Prof. Dr. Engelbert Winter başkanlığındaki bir ekip tarafından kazılan Jupiter Dolichenus kutsal alanı var örneğin. Bize tapınağı gezdiren Selahattin Köroğlu, Doliche Antik Kenti için bir kültür yolu projesi hazırladığını ancak henüz bu konuda sonuç alamadığını söylüyor ve şöyle diyor: “Rahipler mezarlığından başlayıp şu an kazısı devam eden Jupiter Dolichenus kutsal alanına, oradan taş ocağına, kaya kiliselere, Venüs’ün yer altına götürülüşünü gösteren kaya mezarına, Mithras Tapınağı’na kadar uzanan patika bir yol yapılırsa bu bölge turizm açısından değerlendirilmiş olur. Bu şekilde değerli 10-15 alan var Doliche’de.”
Selahattin Bey’e hak vermemek mümkün değil. Umarım Doliche Kenti de daha çok insan tarafından ziyaret edilir. Gaziantep kent merkezine arabayla 10 dakika mesafede olan Doliche, kolay ulaşılabilir olmasıyla da dikkat çekici bir alan.
Doliche’deki diğer bir mağarada ise Paleolitik Devre ait taş baltalar bulunmuş. Demek ki burası insanlığın en eski zamanlarından beri yerleşim gören son derece önemli bir alan.
ANTEP’İN HER YERİ TARİH
Aslına bakılacak olursa Antep ve yakın çevresi birbirinden önemli tarihi yerlerle dolu. Fırat kıyısındaki Zeugma Antik Kenti, Suriye sınırındaki Geç Hitit şehri Kargamış, Fırat Nehri’yle Merzimen Çayı’nın birleştiği noktada bulunan ve Hristiyanlık tarihi açısından da önemi bulunan Rumkale bunlardan sadece birkaçı. Eski çarşıları, hanları, müzeleri ve özgün tarihi dokusuyla Antep’in merkezi de unutulmamalı.