1 Haziran 2022 06:00

Hükümetin ve muhalefetin günah keçileri göçmenler

Önceden göçmenleri çoğu sorunun ana kaynağı olarak görüyordum. Etkinlikte bu sorunların hem hükümetin hem de muhalefetin göç politikalarının yetersizliğinden doğduğunu fark ettim.

Hükümetin ve muhalefetin günah keçileri göçmenler

Fotoğraf: Eda Aktaş/Evrensel

İstanbul Üniversitesinden bir öğrenci

Mülteci sorunu İstanbul Üniversitesinde öğrenciler arasında en çok tartışılan meselelerden birisi. Genç Hayat’ın son sayısında birçok mülteci yazısı gördük, yazılan yazılar bu konuya dair arkadaşlarımızla tartışma alanı açması açısından da verimli oldu. Biz de buraya yönelik bir etkinlik yapma ihtiyacı hissedip yan yana gelerek bir tartışma sürdürdük.

SORULARIMIZA HEP BİRLİKTE YANIT ARADIK

Sorunun iktidarın göç politikaları üzerinden değil de mülteciler üstünden tartışılması,özellikle Ümit Özdağ gibi figürlerin bu eğilimi sürekli gündeme getirerek kışkırtmasıyla da beraber göçmen ve mülteci karşıtlığının giderek yükselmesine sebep oluyor. Gençlik içindede karşılık bulan bu eğilimi tartışmak ve nasıl bir göç politikası izlenmeli sorusuna yanıt bulmak bu etkinliği yapmamızda etken oldu. 

Etkinlik, katılımcıların söz hakkı alarak fikir belirttiği ve yeni tartışmalar açtığı bir biçimde ilerledi. Öncelikle göçmen ve mülteci kavramları arasındaki ayrım, kontrolsüz göç politikası, mülteci sorunuyla birlikte tartışılan işsizlik, kira fiyatları vs. gibi ekonomik temelli etkiler,sürekli gündeme gelen kadınlara yönelik taciz vakaları, muhalefetin bu soruna dair herhangi bir politika üretememesi gibi başlıklar etrafında bir tartışma sürdürdük. 

Ekonomideki başarısızlığın göçmenlere yıkıldığı, ülkedeki her çeşit sorunun savaştan kaçarak Türkiye’ye sığınan mülteciler üzerinden okunduğu, halktaki öfkenin iktidarın başarısız politikalarına değil günah keçisi haline gelen mülteci halklara yöneldiği tespiti tartışmanın ana bağlamıydı. Muhalefet de bugünkü hayat koşullarını yaratan ana sebeplerle iktidarı eleştirmek yerine göçmenleri hedef alarak hükümetin üzerine yöneltilen okları başka bir yöne çevirmesine yardımcı oluyordu.

“BAKIŞ AÇIM DEĞİŞTİ”

Bu tartışmaya katılmadan önce mültecilere olan bakış açım onları daha çok sorunun ana kaynağı olarak gören bir yerdeydi. Etkinlikten sonra ise bu sorunun hem hükümetin hem de muhalefetin bu konu hakkındaki politikalarının yetersizliğinden doğduğu sonucuyla ayrıldım. Tartışma alanı açması bakımından ve bu konuya dair kaygıları bulunan insanların da buraya katılması açısından birleştirici ve fikir alışverişi açısından önemli ve değerliydi.

EVRENSEL'İNMANŞETİ

İhyanın aslı

İhyanın aslı

Maraş depremlerinin ardından geçen iki yılda ne yiten on binlerce canın hesabı sorulabildi ne de kalanların bir derdine derman olundu. İki yıl sonra iktidar, ”Asrın İhyası” sloganıyla toplumu aldatmaya çalışıyor. Oysa asıl ihya ihaleler, inşaatlar, rezerv alan ilanları, teşvikler, vergi indirimleriyle, depremi gerekçe eden siyasi baskılarla geldi.

Teslim edilen konut sayısı ihtiyacın 3'te biri.

Deprem bölgesinde 'rezerv alan' kılıfıyla halkın evleri, arsaları gasbedildi.

Deprem işçiye yoksulluk, sermayeye 'fırsat' oldu.

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
Sezgin Tanrıkulu: "Depremin maliyetini en aza indirmek için her ay vergi veriyoruz. Nereye harcandığını bilmiyoruz"

Evrensel'i Takip Et