01 Haziran 2022 03:51

Barınma şehrin dışında, beslenme makarnayla

Fahiş kira fiyatları, elektrik ve doğal gaz zamları, mutfak masrafları… Üniversite öğrencileri ile öğrenci evinde yaşadıkları sıkıntıları konuştuk.

Kocaeil Üniversitesi | Fotoğraf: Evrensel

Paylaş

Cansu DENİZ
Mustafa TEZCAN
Kocaeli

Pandemi dönemi ile fahiş şekilde artan kira fiyatları, elektriğe ve doğal gaza yapılan yüksek zamlar öğrencileri yaşayamayacak duruma getirdi. Devlet yurtlarının yetersizliği, KYK bursunun temel ihtiyaçları karşılamaktan uzak oluşu öğrencileri özel yurtlara ya da cemaat yurtlarına mahkum ediyor. Öğrenciler hayat pahalılığı nedeniyle yeterli ve düzenli beslenemiyor. Haftalık market alışverişlerini makarna, hazır çorba gibi ucuz gıdalarla tamamlıyor. Et, balık, tavuk gibi protein kaynaklarını ancak aile evlerinde gördüklerini söylüyor. Kocaeli Üniversitesi öğrencileri ile yaşadıkları sıkıntıları konuştuk.

DENETİMSİZLİK FIRSATÇILIĞI DOĞURUYOR

Halkla İlişkiler Bölümü Öğrencisi Doruk öğrenci evinde üç kişi kalıyor. Kira ve diğer giderlerle ay sonunu zor getirdiklerini söylüyor. Pek çok öğrenci gibi kendilerinin de zorluklar yaşadığını söyleyen Doruk, “Elektrik ve doğal gaz faturaları çok zorluyor. Üç kişinin haftalık market alışverişi 300-400 TL. Temel ihtiyaçlar dışına çıkmıyoruz. Ev kirası 1500 lira; üç kişi zar zor ödüyoruz” diyor. Kira fiyatlarındaki artışı sorduğumuz Doruk, “Artan kiraların sebebi sadece ev sahipleri değil. Bu devletin denetimsizliği. Ekonomik durum kötüye gittiği için fiyatlar artıyor” diyor.

Kira artışlarının fırsatçılığa dönüştüğünü düşünen Doruk, öğrenci oldukları için internet ilanlarından geri dönüş alamadıklarını; bu yüzden emlakçıya başvurduğunu, onun da bir kira bedeli kadar komisyon istediğini anlattı. Kirası ucuz olduğu için şehir merkezine uzak bir ev tutmak zorunda kaldıklarını söyleyen Doruk, “Okula iki otobüsle gidiyoruz. Ulaşıma gelen zam da bütçemizi zorluyor. Ailemden gelen para yetmiyor. Geçinebilmek için yarı zamanlı çalışmak zorundayım. Sigortasız, gündelik işler arıyorum” dedi.

Doruk kendisini KYK yurdundan ayrılmaya iten sebepleri ise şöyle sıraladı: “KYK yurdunda da yaşam koşulları yetersizdi. 4 kişi aynı odada kalmak sorunlar yaratıyordu. Yemeklerin porsiyonu küçük, pahalı ve denetimsizdi. Yurt yönetimi de baskıcı-dinci bir politika uyguluyordu. Yurttan ayrılmak için birçok sebebim vardı, bu yüzden eve çıktım.”

KYK BURSU YETERLİ DEĞİL

Uluslararası İlişkiler Öğrencisi Onur ise ucuz sayılan, öğrencilerin yoğunluklu yaşadığı bölgedeki bir evi iki kişi paylaşıyor. Kira fiyatlarının ev sahibinin insafına kaldığını söyleyen Onur, kira fiyatları iki kat artınca eşya alabilmek için yazın üç ay çalışmak zorunda kaldığını anlattı. Eşyalara verdiği 8-9 bin lira için yaz boyu çalışmak zorunda kalan Onur, “Markette fiyatlar sürekli artıyor fakat bizim burslarımız yalnızca 200 TL arttı. Bu bursla geçinmek imkansız. Düzenli beslenemiyoruz. Kırmızı et, meyve, sebze gibi temel ihtiyaçlarımızı zaten alamıyoruz. Makarna yiyoruz sürekli” dedi. Elektrik zamları nedeniyle aynı anda çamaşır makinesi ve fırını kullanmadıklarını söyleyen Onur, ailesinden gelen para olmasa devlet bursuyla geçinemeyeceğini vurguluyor.

YURTLARDA YETERLİ KOŞULLAR SAĞLANMIYOR

Gazetecilik Bölümü Öğrencisi Ayça da bir arkadaşıyla yaşıyor. Fahiş kira fiyatlarının yanı sıra emlakçıların aldığı komisyon bedellerine de dikkat çeken Ayça, “Evi kiraladığında birçok masraf da çıkıyor. Eşyalar, doğal gaz açtırma bedeli falan o dönem çok zorlanmıştım” dedi. Masrafları iki kişi karşılayamadıkları için üçüncü bir kişi aldıklarını söyleyen Ayça kendisinin maddi olarak zorlandığı dönem, ailesinin kredi kartlarına yüklenerek kendisine destek olduğunu anlattı. İlk sene KYK yurdunda kalan Ayça “Sabah kahvaltısında poğaça, açma dışında pek bir seçeneğimiz olmuyordu, akşam yemeklerinde ise sadece tavuk ve çeşitleri oluyordu. Sürekli dışarıdan yemek zorunda kalıyordum, yemek masrafım çok fazlaydı” diye anlattı yurt koşullarını.

Bir kadın olarak yaşadığı baskılardan da bahseden Ayça “Gece çarşıdan Umuttepe’ye dönmek çok zor oluyordu. Gece 11’i bir dakika geçse ismimiz alınıyor, tutanak tutuluyordu. Sorguya çekiliyorduk. Çarşaflarımız iki haftada bir değişiyor, hijyen kurallarına uygun bir temizlik yapılmıyordu” diye ekledi.

ÖNCEKİ HABER

Doğal gaza konutta yüzde 30 zam geldi

SONRAKİ HABER

Tersanelerdeki kumlama halk sağlığını tehdit ediyor

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa