Akın Gürlek: ‘Özel yetkili’ hakimlikten Adalet Bakan Yardımcılığı’na
İLGİLİ HABERLER
![Erdoğan, AYM kararını tanımayan Akın Gürlek'i Adalet Bakan Yardımcılığı'na atadı](https://staimg.evrensel.net/images/840/upload/dosya/211102.jpg)
Erdoğan, AYM kararını tanımayan Akın Gürlek'i Adalet Bakan Yardımcılığı'na atadı
Meltem AKYOL
Türkiye’de uzun zamandır ‘özel yetkili mahkemeler’in yerini ‘özel yetkili’ hakimler almış durumda. Kritik davalarda çok tartışılacak kararlar veren bu hakimlerin kısa süre sonra terfi ettiği görülüyor.
Onlardan biri de Akın Gürlek. Bu sabah AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından Adalet Bakan Yardımcılığına getirilen Gürlek, pek çok siyasi davada verdiği hukuksuz kararlarla yakından biliniyor.
Siyasi yasak kararı ile Demirtaş’ın 2023’te aday olmasının önüne geçen kararda da Canan Kaftancıoğlu kararında da onun imzası var. Anayasa Mahkemesi kararını tanımayan da o, Gezi tutuklamalarına yapılan itirazı reddeden de o.
Dahası da var… Buyurun örneklere…
DEMİRTAŞ İÇİN ‘İŞİ BİTİRME’ KARARI: 2023’TE ADAY DA OLAMAYACAK
20 Kasım 2018’de Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), Halkların Demokratik Partisi'nin (HDP) cezaevindeki eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın serbest bırakılması ve tutuksuz yargılanması gerektiğine hükmetti. Karar sonrası Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Bizi bağlamaz. Karşı hamlemizi yapar, işi bitiririz” diyecekti.
Gereğinin bir kısmı 7 Eylül 2018’de yapılmıştı.
HDP eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ve HDP eski Milletvekili Sırrı Süreyya Önder’in 2013’te İstanbul’daki Newroz kutlamalarında yaptıkları konuşmalar nedeniyle tam 3 yıl 4 ay sonra dava açıldı. Yargılama Bakırköy 2. Ağır Ceza Mahkemesinde başladı. Sonra ‘terör suçları’ kapsamında yapılan yargılamaların ilin adıyla anılan ağır ceza mahkemelerinde görülmesini öngören düzenleme ile dosya İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesine geldi.
Mahkeme Başkanı Akın Gürlek’ti. Ve Gürlek’in başında olduğu heyetin yaptığı yargılamada Selahattin Demirtaş'a 4 yıl 8 ay, Sırrı Süreyya Önder'e 3 yıl 6 ay hapis cezası verildi. Karar 7 Aralık 2018’de onaylandı. Bu ceza Demirtaş’ın yargılandığı davada -AİHM kararına da gerekçe olan ana davada tahliye edilmesine rağmen- cezaevinden çıkamamasına neden oldu. Dahası Demirtaş’ı siyasi yasaklı duruma getiren bu karar, Demirtaş’ın 2023’te yapılacak bir seçimde de aday olamaması anlamına geliyordu.
KAFTANCIOĞLU’NA SİYASİ YASAK
Gürlek’in imza attığı kararlardan bir diğeri CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu'na verilen ceza. Gürlek yedi yıl önce attığı twitler nedeniyle ‘terör örgütü propagandası yapmak’, ‘kamu görevlisine hakaret’, ‘Cumhurbaşkanına hakaret’, ‘Türkiye Cumhuriyeti’ni alenen aşağılama’ ve ‘halkı kin ve düşmanlığa tahrik etme’ suçlamalarıyla yargılanan Kaftancıoğlu’na 9 yıl 8 ay ceza verdi. Yargıtay bu cezanın 4 yıl 11 aylık kısmını onayladı. Gürlek’in mahkemesinin verdiği kararla Kaftancıoğlu'na “parti yöneticisi olmasına kısıtlama” getirildi.
AYM KARARINI TANIMADI, TERFİ ALDI
Akın Gürlek’in en tartışmalı kararlarından biri de Anayasa Mahkemesinin (AYM) Enis Berberoğlu'na ilişkin verdiği hak ihlali kararını uygulamayarak AYM kararına direnmesi oldu. Yani Gürlek, AYM kararını tanımadı. “Akın Gürlek, yeni Zekeriya Öz”dür sözü de bu karardan sonra geldi. Sözün sahibi CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na 75 bin liralık dava açan Akın Gürlek, davayı kaybetti.
Gürlek davayı kaybetti ama ‘atama’ kazandı: Hâkimler ve Savcılar Kurulu (HSK) AYM kararını tanımayan Akın Gürlek'i terfi ettirerek birinci sınıf hakim yaptı.
Aslında bu kararla HSK, “AYM kararlarına uymayan terfi edemez” ilkesini çiğnemiş oluyordu.
18 ÇHD’Lİ AVUKATA 159 YIL
Aralarında Selçuk Kozağaçlı'nın bulunduğu Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) üyesi 20 avukatın yargılandığı davanın ilk duruşmasında bütün tutuklular tahliye edilince tartışma başladı. Savcı itiraz etti, tahliye edilen avukatlar için yakalama kararı çıkardı.
Bu arada HSK bir kararname ile tahliye kararı veren İstanbul 37. Ağır Ceza Mahkemesi üyelerinin görev yerlerini değiştirdi. Hakkında yakalama kararı çıkarılan isimlerden Selçuk Kozağaçlı, mahkeme salonuna kendisi geldiği halde, ifadesi alınmadan gözaltına alındı.
3 günlük gözaltı sürecinden sonra adliyeye getirilen Kozağaçlı’nın durumunu değerlendirecek olan mahkeme İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesiydi. Tesadüf o ki o mahkemenin başkanı Kadir Alpar o gün raporluydu, mahkemeye geçici başkan olarak ise Akın Gürlek atanmıştı. Kozağaçlı tutuklandı. Gürlek de daha sonra ÇHD’lilerin yargılandığı İstanbul 37. Ağır Ceza Mahkemesine atandı. Yargılama boyunca onlarca hukuksuzluk yaşandı, sonuçta 18 avukata 159 yıl 2 ay ceza verildi.
FİNCANCI’YA 2 YIL 6 AY
Şu anda Türk Tabipleri Birliği Başkanı olan gazetemizin yazarı Şebnem Korur Fincancı "Bu Suça Ortak Olmayacağız" bildirisine imza attığı için “terör örgütü propagandası” suçlamasıyla yargılanıyordu. Mahkeme başkanı tanıdıktı: Akın Gürlek.
Yargılamanın 13 Aralık 2018 tarihli dördüncü celsesinde mahkeme başkanı Akın Gürlek, mütalaa verilip karar aşamasına gelinen dosyaya yeni deliller eklendiğini söylemişti: "Özgür Gündem Gazetesi'ne 12 Aralık 2018’de verdiği röportaj, 21 Aralık 2015’te Evrensel Gazetesine verdiği röportaj ve sanık tarafından TİHV başkanı sıfatıyla 3 Mart 2016’da Cizre ziyareti sırasında sınırlı gözleme dayalı ön inceleme raporu dosyaya delil olarak alındı.” Belgelerin yargılamayla ilgisi yoktu, ama yine de dosyaya alındı. Tüm talepler reddedildi ve sonuçta Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı'ya 2 yıl 6 ay hapis cezası verildi. Cezada indirime gidilmedi, erteleme yapılmadı.
Gürlek aynı bildiriden yargılanan Prof. Dr. Gençay Gürsoy’a, 2 yıl 3 ay, Doç. Dr. Gülsün Güvenli hakkında 1 yıl 3 ay hapis cezası veren mahkemenin başkanıydı.
DURUŞMAYI ERKENE ALDI, AVUKATLAR OLMADAN ‘KAÇAK’ İLAN ETTİ
Mühimmat yüklü MİT TIR’larıyla ilgili Cumhuriyet Gazetesinde yayımlanan haberi nedeniyle Gazeteci Can Dündar’ın kaçak ilan edilmesi kararının altında da aynı hakimin adı vardı. Davanın görüldüğü İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nin başkanlığına Akın Gürlek getirildikten sonra MİT TIR’ları davasında birçok kez avukatlara haber verilmeden duruşma yapıldı. Davanın yedinci duruşmasında heyet Dündar’ın iade talebinin sonucunun beklenmesine ve esas hakkındaki mütalaanın hazırlanması için dosyanın savcılığa gönderilmesine karar vermişti. Bir sonraki duruşma için de gün verildi: 18 Şubat 2021. Ama Gürlek 18 Şubat’ı beklemeden 8 Eylül’de sekizinci duruşmayı yaptı. Duruşmanın kararlaştırılan günde yapılmayacağı Dündar’ın avukatlarına haber verilmedi, duruşma avukatlar olmadan yapıldı. 17 Eylül’de yapılan dokuzuncu duruşmada -bu kez avukatlar vardı- mahkeme Dündar hakkında gazete ilanı çıkarılmasına ve ikametgah adresine asılmasına hükmetti. Karara göre ilandan sonraki 15 günde Dündar davaya katılmazsa kaçak ilan edilecekti. Bir sonraki duruşma için de 14 Ekim’e gün verildi. Ancak hakim Akın Gürlek bu tarihi de beklemedi ve 7 Ekim 2020’de re’sen duruşma yaptı. Bu duruşmadan da avukatlar haberdar edilmedi ve Dündar ‘kaçak’ ilan edildi ve Dündar’ın menkul ve gayrimenkullerine el konuldu.
DİNK CİNAYETİ DAVASINDA CERRAH, GÜLER, DİNÇ, ALTAY VE UZUN’U AKLADI
Akın Gürlek aynı zamanda yeniden görülen ve kamu görevlilerinin yargılandığı Hrant Dink cinayeti davasına bakan heyetin başındaki isimdi. Davada mahkeme heyeti üç sanığa müebbet, bir sanığa ağırlaştırmış müebbet, 22 sanığa değişen hapis cezaları verdi. Daha çok verilen ağır cezalarla konuşulan kararla 10 sanık hakkındaki suçlamalar düşürüldü, beraat kararı verildi. 28 sanık tüm suçlardan beraat etti.
O isimlerden biri olan Eski Trabzon Emniyet İstihbarat Şube Müdürü ve İstihbarat Daire Başkanı Engin Dinç, ‘ihmali davranışla öldürme’ suçundan beraat etti.
Dinç, Eski İstihbarat Daire Başkanı Sabri Uzun ve Eski İstanbul Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah’a yöneltilen ‘kamu görevlisinin görevi ihmal’ suçu ile Dinç ve Uzun’a yönetilen ‘kamu görevlisinin görevi kötüye kullanması’ suçu da zamanaşımı gerekçesi ile düşürüldü.
Dönemin İstanbul İstihbarat Şube Müdürü Ahmet İlhan Güler ve Eski Trabzon Emniyet Müdürü Reşat Altay ‘ihmal suretiyle öldürme’, Altay ayrıca ‘resmi belgeyi yok etme’ suçlarından beraat etti. İki isim için ayrıca ‘kamu görevlisinin görevi ihmal’ ve ‘kamu görevlisinin görevi kötüye kullanması’ suçları da zaman aşımından düştü.
HER YERDE O VAR…
Sözcü Gazetesi yazar ve yöneticilerine -7 kişi- “FETÖ/PDY’ye hiyerarşik yapıya dahil olmamakla birlikte bilerek ve isteyerek yardım” suçundan verilen toplam 20 yılık cezanın altında da Gürlek’in imzası var.
cumhuriyet.com.tr’nin eski Genel Yayın Yönetmeni gazeteci Oğuz Güven’in 55 saniye kalan tweetten tutuklanmasına neden olan kararın altında da, Gazeteci Canan Coşkun’a “terörle mücadelede görev almış kişileri hedef göstermek” suçlamasıyla verilen 2 yıl 3 ay hapis cezası kararının altında da Gürlek’in imzası var.
Akın Gürlek aynı zamanda tahliye kararı verilen günün akşamında yeniden gözaltına alınan Müzisyen Atilla Taş ve Gazeteci Murat Aksoy’u “cebir ve şiddet kullanarak darbeye ve anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs” iddiasıyla tutuklayan hakim…
Bir internet sitesinde yazdığı yazılarda ve yaptığı konuşmalarda “terör örgütü propagandası” yaptığı iddiasıyla yargılanan Yazar İhsan Eliaçık, “silahlı terör örgütü propagandası” yapmak suçundan 6 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırılmıştı. O mahkemeye başkanlık eden isim Gürlek’ti.
Gezi davasında Osman Kavala’yla birlikte Mücella Yapıcı, Çiğdem Mater, Ali Hakan Altınay, Mine Özerden, Can Atalay, Yiğit Ali Ekmekçi ve Tayfun Kahraman’ın tutuklanmasına yapılan itirazı İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi reddetti. İtirazı reddeden mahkemenin başkanı da CHP’li Özgür Özel’in ‘mahkeme mahkeme gezdirilen seyyar giyotin’ diye nitelediği Gürlek’ti.
İBB’YE SUÇLAMALARIN DAYANAĞI DİAYDER DAVASI
Son bir dava hatırlatması ile tamamlayalım. Akın Gürlek’in başkanı olduğu İstanbul 14’üncü Ağır Ceza Mahkemesi, son olarak İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun İstanbul Büyükşehir Belediyesi çalışanlarını terör örgütleriyle ilişkilendirerek özel teftiş başlatmasına dayanak olan Din Alimleri Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (DİAYDER) yargılamasını yürütüyordu.
Kaldı ki DİAYDER üyesi 28 kişi, 3 Temmuz 2021’de gözaltına alınmış, takip eden günlerde İstanbul 34’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde DİAYDER’in faaliyetlerine ve üyelerine yönelik bir dava başlamıştı.
İki iddianamede yer alan suçlamalar benzerdi, bazıları 16 yıl öncesine kadar gidiyordu. Gürlek’in başkanı olduğu mahkemede görülen davada farklı olarak, ‘İBB’ye DİAYDER referansıyla gassal ve imamların işe alınması, İBB tarafından Ramazan ayı sebebiyle verilen market yardım kartlarının PKK’li örgüt üyelerinin ailelerine dağıtılması’ iddiası yer alıyordu.
Evrensel'i Takip Et