4 Haziran 2022 16:20
/
Güncelleme: 15:21

Eğitimcilerden Meslek Kanunu'na tepki: Bölen, rekabete zorlayan yasaya karşı mücadele edeceğiz

Öğretmenlik Meslek Kanunu dair konuşan Eğitim Sen İzmir 4 No'lu Şube Başkanı Şuğayip Vayiç, “Bu yasa eğitim emekçileri arasındaki dayanışmayı bitirmenin ve iş barışını bozmanın önemli bir ayağı" dedi.

Eğitimcilerden Meslek Kanunu'na tepki: Bölen, rekabete zorlayan yasaya karşı mücadele edeceğiz

Fotoğraf: Şuğayip Vayiç'in kişisel arşivi

Dilek OMAKLILAR
İzmir

Eğitim emekçilerini, kariyer basamaklarına ayırarak bölen, rekabete zorlayan ve eşit işe eşit ücret ilkesine aykırı bir içerikte hazırlanan Öğretmenlik Meslek Kanunu’na tepkiler sürüyor. 12 Mayıs 2022’de yürürlüğe giren “Aday Öğretmenlik ve Öğretmenlik Kariyer Basamakları Yönetmeliği” ile birlikte, öğretmenlik kariyer basamakları mesleki gelişim çalışmaları ve eğitim programına ilişkin yönerge hazırlanarak eğitim programı, sınav takvimi, mesleki gelişim çalışmalarının nasıl yapılacağı belirlenmiş oldu.

Öğretmenlik Meslek Kanunu gündeme geldiğinden beri eğitim emekçileri arasında tartışılmaya başlandığını dile getiren Eğitim Sen İzmir 4 No’lu Şube Başkanı Şuğayip Vayiç, “Yasa en çok da kariyer basamakları sınavı üzerinden tartışılıyor. Bu sınav eğitim emekçileri arasındaki dayanışmayı bitirmenin, aynı işi yapan emekçiler arasındaki iş barışını bozmanın ve asıl olarak da iş güvencelerine yönelen saldırının önemli bir ayağı olacak. Bu yüzden iktidarın bu kanunla asıl muradının ne olduğunun gözden kaçırılmaması gerekir” dedi.

GÜVENCESİZ ÇALIŞMA HAYATA GEÇİRİLECEK

Kanunun aynı zamanda öğretmenlerin bir arada örgütlü duruşunu parçalamaya neden olacağını ifade eden Vayiç, “Bu, aynı işi yapan öğretmenler arasında yapay ayrılıklar yaratmaya ve farklı ücretlerle birbirlerini rakip görmeye, gelecek tepkileri de uzman-başöğretmen gibi sıfatlarla ve sözde ekonomik kazanımla hafifletmeye çalışan bir saldırı planıdır. Düzenlemeyle parçalı istihdam planının son şekli verilmiş olacak, dayanışma duygusu ve ortak mücadele olanakları zayıflayan bir iş ortamı böylece her saldırıya açık pozisyona girecek ve bir sonraki saldırı adımı olarak güvencesiz çalışma hayata geçirilecektir” diye konuştu.

MESLEĞİMİZ İTİBARSIZLAŞTIRILMAK İSTENİYOR

Kariyer basamakları sisteminin performans ve güvencesiz istihdamın temelini oluşturduğuna işaret eden Vayiç “Açlık sınırına yaklaşan ücretleriyle eğitim emekçilerinin hızla yoksullaştığı bir süreçte, eğitim emekçilerini bireysel kurtuluş çabalarına itmiş, kısmi bir ekonomik kazanç da olsa eğitim emekçileri için bir tercih haline gelmiştir. Ayrıca, öğretmenlik zaten uzmanlık gerektiren bir meslektir ve bu uzmanlık eğitimi üniversitelerde alınıyor. MEB, üniversiteyi bitirmiş ve alanında uzman olmuş bir öğretmene ayrıca yeniden uzmanlık sınavı getirerek ya üniversitelerin yaptığı eğitimi yeterli görmemekte ya da öğretmenlik mesleğini itibarsızlaştırmak istemektedir” ifadelerini kullanarak yasayı teşhir etmeye ve vazgeçmeden mücadele etmeye devam edeceklerini söyledi. 

KARŞI ÇIKMAMIZ GEREKİYOR

10 YILLA sınırlandırılmış, kategorize edilen düzenlemeye tepki gösteren 28 yıllık eğitim emekçisi, uzmanlığın öğretmenlik içerisinde zaten var olduğunu belirterek “Biz zaten pedagojik formasyon aldığımız için böyle bir şeye ihtiyaç yok.  Eğer uzmanlık ya da başöğretmenlik kategorisi olacaksa belli bir yıl aralığında öğretmenlik yapan öğretmenlerin tecrübesine istinaden herhangi bir sınava tabii tutulmaksızın tüm öğretmenlere bu statünün verilmesi gerekiyor. Aksi takdirde sınavla uzman öğretmenliğin teşvik edilmesi sakıncalı, asla objektif olamaz. Yıllarını eğitime vermiş insanları farklı kategorilere sokarak rekabete sürüklemeye çalışıyorlar” dedi. Ayrıca kademe ilerleme cezası alanların da sınava başvuramayacağına dikkati çeken eğitim emekçisi, “Uzman öğretmenlik külliyen karşı çıkılması gereken bir çalışmadır” dedi.

MADDİ KAZANÇ İÇİN SINAVA GİRİLİYOR

Bir başka eğitim emekçisi ise, görev yaptığı okuldaki gözlemlerini aktararak “İnsanlar kupon toplar gibi belge toplamaya başladı. Nereye katıldım onu da koyayım puan getirir belki diye. Maddi yön ön plana çıktı. Maddi kazanç sağlamak için sınava girmek istiyorlar. Yani ücret farkı için. Sonuçlar açıklandığında da öğretmenler arasında ayrıştırmalar söz konusu olacak” dedi.

EVRENSEL'İNMANŞETİ

‘Nasıl dayanalım bu koşullara!’

‘Nasıl dayanalım bu koşullara!’

Antep’in de aralarında olduğu bölge illerinde ortalama işçi ücreti asgari ücretin altında, haftanın 7 günü, pazarları 12 saat çalışma, üretim baskısı! Devletin ve patronların yasaklar, kolluk gücü ve sendikacı tutuklamasıyla devam ettirmek istediği bu düzenin dayanılmaz hale geldiğini söyleyen Çelikaslan işçisi, tüm işçileri BİRTEK-SEN çatısı altında birleşmeye çağırdı.

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
'Heybeden’ her gün yeni bir soruşturma çıkıyor. Yargı sopasıyla topluma gözdağı verilmek isteniyor.

Evrensel'i Takip Et