13 Ocak 2013 12:14

Tehlike çanları çalıyor

İstanbul Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası’nın (İSMMMO) “Türkiye Enerji İstatistikleri ve Vizyon” adlı raporuna göre, Türkiye’de son 10 yılda enerjiye ihtiyaç giderek arttı. Ancak talebin yüzde 80’i ithalatla karşılanıyor. Raporda enerji krizine karşı ulusal etkin bir politika izlenmesi ve yenilenebilir enerji ka

Tehlike çanları çalıyor
Paylaş

İSMMMO’nun raporunda ekonomi için orta ve kısa vadede en büyük tehlikenin “enerji ihtiyacı” ve buna bağlı olarak “döviz transferi” olduğu vurgulandı. Rapora göre 10 yıl önce yaklaşık 84 milyon ton petrole eşdeğerken, bugün 2012 yılı sonu itibariyle ihtiyaç 119 milyon ton petrol eşdeğerine ulaştı. 10 yıllık süre içinde ithalat rakamı da 65 milyon ton petrol eşdeğerinden, 95 milyon seviyelerine geldi.

Türkiye’nin enerji talebi içinde yerli üretimin payı ise 2003 yılında yüzde 28 olurken, 2012 yılına gelindiğinde bu oranda hiç artış olmadı ve tersine yüzde 27’ye geriledi. Rapora göre; 2011 yılında ağırlıkla petrol ve doğal gaz olmak üzere enerji ithalatına 54.4 milyar dolar ödeyen Türkiye 2012 yılı sonu itibariyle tahmini 62 milyar dolara yaklaşan enerji faturasıyla karşı karşıya. Bu rakam dış ticaret açığının üçte birinden daha fazla bir tutara karşılık geliyor.

UFUKTA ENERJİ KRİZİ

Raporu değerlendiren İstanbul Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası Başkanı Yahya Arıkan, giderek artan enerji ihtiyacının ekonomiyi tehdit ettiğinin görüldüğünü belirterek, ufukta beliren “enerji krizini” önlemek için yerli kaynakların hızla devreye sokulması gerektiğini söyledi. Arıkan; “Enerji ithalat rakamı dış ticaret açığında önemli bir pay edinmeye başladı. Yenilenebilir enerji kaynaklarının ciddi biçimde teşvik edilmesi ve enerji verimliliğinde ulusal, etkin bir politika izlenmesi şart” diye konuştu.


RÜZGARA KÖSTEK, NÜKLEERE DESTEK

İSMMMO’nun raporunda Türkiye’nin enerji faturasını kabartan en önemli kalemlerin artan motorin ve doğalgaz tüketimi olduğu belirtiliyor. Türkiye resmi verilere göre yılda yaklaşık 18 milyon ton petrol, 8 milyon ton civarında da motorin ithal ediyor. Motorin ithalatıyla birlikte Türkiye’nin toplam petrol tüketimi yıllık 30 milyon ton civarında. Türkiye yüksek motorin talebini karşılamak için daha fazla ham petrol ve doğrudan motorin ithal ederken, ihtiyaç fazlası olarak üretmek zorunda kaldığı benzin ve fuel oili ise düşük kârlarla yurt dışına satmak zorunda kalıyor.  Raporda; rüzgar santralleri, güneş enerjisi ve bio enerji gibi alternatif ve çevreci kaynakların bürokratik engellerle ve kağıt üzerinde verilen teşviklerle boğuştuğu tespiti yapılırken, buna karşın tepki çeken HES ve nükleer santral yatırımlarının ise desteklendiği belirtiliyor.

Rapora göre yenilenebilir enerji kaynakları açısından Türkiye önemli bir potansiyele sahip. Verilere göre Türkiye 48 bin Megawatt rüzgar enerjisi potansiyeline sahip. Ancak 55 bin Megawatlık kurulu güç içinde rüzgar enerjisinin payı sadece 2 bin 202 Megawat. Lisans alan ve inşa halinde olan 42 bin 857 Megawatt’lık yatırımlar içinde rüzgar enerjisi ve yenilenebilir enerjinin payı ise 4 bin 808 Megawatt. Güneş enerjisi alanındaki hesaplamalara göre Türkiye yıllık 389 trilyon watt elektrik üretimi potansiyeline sahip ve bu potansiyelin çok küçük bir bölümü kullanılabiliyor. 


DOĞALGAZ FATURASI 20 MİLYAR DOLAR

Rapora göre; Türkiye’nin enerji tüketimi yılda ortalama yüzde 3,8 oranında artıyor. Türkiye, 2011 yılında 114 milyon ton petrole eşdeğer enerji arzı gerçekleştirdi. Bu enerjinin yüzde 93’ü petrol, doğal gaz ve kömürden sağlandı. Yine bu enerjinin yüzde 78’i ithalatla gerçekleştirildi. Enerjinin 86,9 milyon ton petrol eşdeğeri nihai olarak tüketildi.

Raporda Türkiye’nin enerji kaynaklarındaki durum sektörel olarak da masaya yatırılmış. Doğalgazda ithalat ağırlıklı bir yapının ortaya çıktığı değerlendirilirken 2011 yılında 43,8 milyar metreküp doğalgaz ithal edildiği, 2012’de bu rakamın 48 milyar metreküpün üzerinde olacağı tahmininde bulunuldu. Bu yaklaşık 19,4 milyar dolarlık bir fatura anlamına geliyor.  

Raporda faturanın bu denli büyük olmasının nedenlerinden birinin Rusya ve İran ile yapılan “al ya da öde” anlaşmaları olduğu, BOTAŞ’ın bu şart yüzünden kullanmadığı doğalgazın da bedelini ödemek zorunda kaldığı ifade ediliyor. Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu’nun (EPDK) verilerine göre Türkiye halen ağırlıklı olarak 5 ülkeden doğalgaz ithal ediyor ve kalan açığı spot piyasalardan karşılıyor. (İstanbul/EVRENSEL)

Yeni yılda Evrensel aboneliği hediye edin
ÖNCEKİ HABER

Donma tehlikesiyle yaşıyorlar

SONRAKİ HABER

Cezaevinde hak ve hukuk katliamı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa