Metal işçisi: ‘İlk defa bizi anlatan bir gazeteyi tanıdım’

Asen Alüminyum direnişçisi Ergün Yayla: 1995 yılında, ilk kurulduğu yıllarda tanıştım Evrensel ile. Yıllar sonra şimdi de Asen Alüminyum direnişinde tekrardan karşılaştım. 8 Ocak 1996 günü Ümraniye Cezaevinde öldürülen tutukluların cenazesine ben de katılmak istedim. Alibeyköy’e gitmiştik ama bizi polis engelledi, çok sayıda gözaltı yapılmıştı o gün. Metin Göktepe gibi ben de gözaltına alındım. Yüzlerce insanla birlikte Eyüp Kapalı Spor Salonuna götürüldük. Bir süre sonra bizi bıraktılar. Ertesi sabah öğrendim ki Metin’i bırakmamışlar, polisler döverek öldürmüş. Televizyonda gördüm, inanamadım. “Sandalyeden düştü” dediler, “Duvardan düştü” dediler ama işkencenin boyutu ortadaydı. Bunu yapan devletin memuru, polisti... Evrensel ile tekrar buluşmamıza da “Kısmet” diyelim. Aradan 27 yıl geçti ve şimdi bu direniş alanında tekrar sizlerle görüştüm, buluştum. Evrensel işçiyi de halkı da düşünüyor. Nerede bir direniş var, hep Evrensel orada. Evrensel gazetesinin 27’nci yıl dönümünü en içten dileklerimle kutluyorum.

Modül Çelik işçisi: İşçinin, emeğin ve her zaman ezilenin yanında olan bir gazete Evrensel. Evrensel bize her daim güven verdi. Bizim çalıştığımız fabrikada hep sorunlar oluyordu, özellikle maaşlar konusunda. Ne zaman Evrensel’e sorunlarımızı anlatıp çözüm istediğimizi söylesek o zaman yetkililer sesimizi duymak zorunda kaldı. Evrensel varsa işçinin emekçinin hakkı var.

Kocaeli’den metal işçisi bir kadın: Evrensel gazetesini okumaya başladığımda ilk defa bir gazetenin bizim hayatımızı yaşadıklarımızı anlattığını gördüm. Ne zaman işçilere dair bir şey olsa orada Evrensel işçilerin sesi olur, o yüzden iyi ki varsın Evrensel diyorum.