Sennur Sezer Emek-Direniş Şiir ve Öykü Ödülleri sahiplerini buldu

Eylem NAZLIER
İstanbul

Sennur Sezer Emek-Direniş Şiir ve Öykü Ödülleri; İstanbul Avcılar’da bulunan Barış Manço Kültür Merkezi’nde düzenlenen törenle sahiplerini buldu. DİSK/Gıda-İş Sendikası ve Manos Kitap tarafından düzenlenen etkinlikte şiir ödülü Bahtiyar Kaymak, öykü ödülü Üzeyir Karahasanoğlu ve jüri özel ödülü İrfan Temel’e verildi.

Usta şairin 79’uncu doğum gününün de kutlandığı törene Emek Partisi Genel Başkanı Ercüment Akdeniz, Avcılar Belediye Başkanı Turan Hançerli, DİSK/Gıda-İş Genel Başkanı Seyit Aslan, DİSK’e bağlı sendikaların yöneticileri, şube başkanları, Türkiye Yazarlar Sendikası (TYS) yöneticileri, Sezer’in dostları, okurları ve yoldaşları katıldı.

TÖREN ÖZCAN YAMAN’IN SERGİSİYLE BAŞLADI

Tören, Fotoğraf Sanatçısı Özcan Yaman’ın Sennur Sezer’in fotoğraflarından ve şiirlerinden hazırladığı serginin açılışıyla başladı. “İzler Özcan Yaman ve Sözler Sennur” başlıklı fotoğraf sergisinin açılışını DİSK/Gıda-İş Genel Sekreteri Olcay Ozak gerçekleştirdi.

Özcan Yaman, “Sennur Abla hep bizimle birlikte yaşıyor. Bugün onun sayesinde buradayız. Sennur Abla ‘aydın ve sanatçılar işçi sınıfının içinde yer almadıkça bu işler çözülmez’ derdi. Sadece edebiyatla uğraşan bir insan değildi. Sinema, tiyatro, resim, fotoğraf ve güzel sanatların her dalıyla ilgili eleştiri yazardı. Kendisini şair olarak tanıyoruz ama başka yönlerinin de ortaya çıkarılması gerektiğini düşünüyorum” dedi. Sergide Sennur Sezer’in 52 fotoğrafta ıslak imzasının olduğunu belirten Yaman “Bir gün Sennur Sezer Vakfı kurulursa bunların hepsini oraya bağışlamak istiyorum” ifadelerini kullandı.

Avcılar Belediyesi Başkanı Turan Hançerli, “Sennur Abla bizim için özel biri. Ben üniversite yıllarında Sennur Abla’yı tanıdım. Onunla sohbet etme, onun eğitimlerinden ders çıkarma, onu okuma şansım oldu. Sennur Sezer’in ismini taşıyan bir ödülün törenine ev sahipliği yapmak benim için onur ve gurur kaynağı” dedi.

Serginin açılışının ardından Bahtiyar Kaymak “Patron”, Üzeyir Karahasanoğlu “Geçmişi Beklemek” isimli kitaplarını okurları için imzaladı.

POETİK VE POLİTİK OLARAK SENNUR SEZER ŞİİRİ

Törende; moderatörlüğünü TYS Yönetim Kurulu Üyesi Nükhet Eren’in yaptığı “Poetik ve politik olarak Sennur Sezer şiiri” başlıklı bir panel gerçekleştirildi. Panele Deniz Durukan, İsmail Afacan ve Nilüfer Altunkaya konuşmacı olarak katıldı. “Direncin sesi Sennur Sezer” başlıklı konuşmasında Deniz Durukan, Sennur Sezer’in toplumcu şiir geleneğinin en önemli temsilcilerinden biri olduğunu aktardı. Durukan “Sadece bununla ifade etmek eksik kalır. Aynı zamanda kadın yazımında da Sennur Sezer'in, tıpkı Gülten Akın ve birçok kadın şair gibi yol açıcı olduğunu söylemek gerekir. Kadının yazım alanında görünürlüğünü çoğaltan isimlerden biri” dedi. Durukan “Sennur Sezer, kadına biçilen ev yaşantısını da yazdığı şiirlerle kırmıştır. Evde çalışan, emeğinin karşılığını alamayan kadınları da yazmıştır. Tarlada çalışan kadınları da yazmıştır. İşçi kadınları da yazmıştır. Onların çalışma hayatını, ilk gençlik yıllarını, evliliklerini, çocuklarla ilişkisini, yaşam mücadelesini, hepsini bir arada ele alarak anlatmıştır. Toplumsal sorunlar, eşitsizlik, yoksulluk, emek sömürüsü gibi birçok meseleyi şiirinde işlemiştir” ifadelerini kullandı.

İsmail Afacan “Sennur Sezer’in şiir gündemi” başlıklı konuşmasında usta şairin şiirinin doğduğu koşulları ve Türkiye şiirindeki yerini değerlendirdi. “Öncelikle Sennur Sezer'in şiirinin doğduğu döneme gitmek lazım” diyen Afacan, “Sennur Abla 60 kuşağı şairlerindendi ve hayatı boyunca şiirin doğduğu toprakları unutmadı. Kendi kuşağından hep onur duydu” şeklinde konuştu. 60’lı yılların işçi hareketinin yükseldiği, sosyalizm mücadelesinin ivme kazandığı bir dönem olduğunu hatırlatan Afacan, “Bu dönemde edebiyat alanı da bu toplumsal kalkışmadan oldukça etkilenmişti. Bu yükseliş döneminde Sennur Sezer pozisyonunu toplumcu şiirden yana aldı. Sennur Sezer şiirinde bizi gecekondu ile tanıştırdı. Gecekonduda yaşayan emekçi kadınların yaşantısını, cinselliğini Sennur Sezer şiirleriyle görmeye başladık. Özellikle kadın cinselliğini çok ileriden ve cesurca işledi” dedi.

“Sennur Sezer şiirinde umut renginde aşk” başlıklı konuşmasında Nilüfer Altunkaya şunları söyledi: “Yoksulluk, emek sömürüsü, direnç, özgürlük sevdası, aşk ve sınıfsal meseleler Sennur Sezer şiirinde önemli yer tutuyor. Kadına yüklenen geleneksel tabularla birleşen o ahlaki yaptırımlara karşı tutumu oldukça cesur. Şiirlerinde çoğu zaman kadınla erkeği yan yana görüyoruz. Sanki karşı özneler değil de aslında aynı yoksulluğun ve aynı kavganın içinde birbirlerini var ediyorlar.”

"GEZİ ONURUMUZDUR"  

Sergi ve panelin ardından ödül törenine geçildi. Ayşen Şahin’in sunuculuğunda gerçekleşen törenin açılış konuşmasını Sennur Sezer’in eşi Öykü Yazarı Adnan Özyalçıner yaptı. Özyalçıner, “Sennur şiirimizin kurucularında, öncülerindendi. Şiirimize yol açıcı bir şairdi. Sennur’un şiirleri usulca yağan yağmur gibi. Sanki toprağa düşünce, toprağı nemlendiriyor, ısındırıyor ve yeşertiyor. Topraktaki buğdaylar ekmek oluyor. Ve biz o ekmeği hep birlikte bölüşüyoruz. Sennur’un şiiri ekmeği hep birlikte bölüşmemizin şiiri” dedi.

DİSK Yönetim Kurulu Üyesi ve Gıda-İş Genel Başkanı Seyit Aslan da “İşçi sınıfının ve ezilenlerin yan yana duracağı, çocuklarımızın güvenli yarınlarda ve mutlu yaşayabileceği bir ülkeyi kuracağız. Yasaklanan konserlerin, sansürlenen kitapların, karartılan ekranların elbette takipçisi olacağız. Yasaksız, sansürsüz sanatın ve sanatçının özgür olduğu bir ülkeyi yaratmak bizlerin ellerinde” ifadelerini kullandı. Aslan, Gezi davasından tutuklananlara selam göndererek “Onlar onurumuzdur” dedi.

MERCAN SELÇUK DANS TOPLULUĞU SAHNE ALDI 

Mercan Selçuk Dans Topluluğu Dansçıları Ekim Deniz Akarslan, Miray Bacı, Tufan Elitaş; koreografisi Mercan Selçuk, müzikleri Timur Selçuk’a ait olan Babamın Şarkıları adlı eserinden kesitler ve koreografilerini sundu.

İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuvarı Opera Anasanat Dalı öğrencisi İlksen Taylan Öner “La Calunnia” adlı eserle “Goethe Lieder” adlı eseri seslendirdi. Müzisyen Sadık Gürbüz ise Sennur Sezer’in şiirlerinden bestelediği türküleri okudu.

ÖDÜLLER SAHİPLERİNİ BULDU

Konserin ardından ödüller sahiplerini buldu. ‘Patron’ başlıklı dosyası şiir dalında ödüle değer görülen Bahtiyar Kaymak ödülünü Umay Umay’ın elinden aldı. Umay, “Bence Sennur Sezer’in bütün sosyal, toplumsal şiirlerinin hepsi teker teker aşk şiirleri. Aşık olmayan bir kadın o kadar sosyal şiirler yazamaz. Kutluyorum ve özlüyorum. Bu ülkede onun gibi cesur kadınların çoğalmasını diliyorum” derken Kaymak ise ödülünü işçi sınıfına adadı.

Öykü dalında “Geçmişi Beklemek” başlıklı dosyasıyla ödüle değer görülen Üzeyir Karahasanoğlu ödülünü Metin Göktepe’nin annesi Fadime Göktepe’nin elinden aldı. Fadime Göktepe Diyarbakır’da gözaltına alınan 21 gazeteciye değinerek “O çocuklar hep benim çocuklarım, hepsi birer Metin” dedi. Karahasanoğlu, “Ben buraya sisli ve puslu bir şehirden Zonguldak’tan, maden işçilerinin yanından geldim. Bu vesileyle ödülümü işçi sınıfına, haksızlığa, hukuksuzluğa karşı direnenlere, Gezi’de, hapishanelerde direnenlere, bu kavgaya omuz vermiş herkese adıyorum” diye konuştu.

“91’kışı” dosyasıyla Jüri Özel Ödülüne değer görülen İrfan Temel ödülünü Mücella Yapıcı’nın kızı Cansu Yapıcı’dan aldı. Yapıcı, “Annem Mücella Yapıcı ve arkadaşları umudunu koruyorlar. Sennur Sezer’in dizelerindeki umut, direniş bize gerçekten yol gösteriyor. Eller ellere değiyor aslında. Bugünlerde gördüğümüz dayanışmayla” ifadelerini kullandı. Temel ise “Sennur Sezer adına verilen bir ödül almak ayrı bir onur ve gurur meselesi” dedi.

Törenin sonunda Sennur Sezer’in doğum günü pastası kesilerek 79’uncu yaşı kutlandı.

SENNUR SEZER MEZARI BAŞINDA DA ANILDI

Sennur Sezer 79. doğum gününde Zincirlikuyu’daki mezarı başında da anıldı. Adnan Özyalçıner burada yaptığı konuşmada “Merhaba Sennur, yağmurlu bir gün...Bu sabah yağmurun yağdığını görünce senin yağmur olduğunu düşündüm. Toprağa, ağaçlara, çiçeklere yağan sendin...” dedi. Şair Mustafa Köz ise “Kadıköy'e bekliyoruz Sennur Abla, seni çok özledik...” ifadelerini kullandı. TYS Yönetim Kurulu Üyesi Tahir Şilkan ise Sennur Sezer'in, insanların yaşadığı baskıyı, zulmü, işkenceyi, yoksulluğu, yoksunluğu, sevdayı, özlemi, mutsuzluğu en iyi anlatan yazarlardan biri olduğunu söyledi. DİSK Gıda İş Sendikası Genel Başkanı Seyit Aslan konuşmasında; işçi ve emekçilerin Sennur Sezer'den çok şey öğrendiğini, öğrenmeye devam ettiklerini belirtti.

(İstanbul/EVRENSEL)