8 Haziran 2022 05:33
/
Güncelleme: 19:19

Şehir Plancıları Odası: Konut piyasasına kamucu devlet müdahalesi gerekir

Konut fiyatlarına ilişkin değerlendirmelerde bulunan Şehir Plancıları Odası, “Konut sorununa kamucu ve toplumcu devlet müdahalesi acil olarak yapılmalıdır” dedi.

Şehir Plancıları Odası: Konut piyasasına kamucu devlet müdahalesi gerekir

Fotoğraf: DHA (Temsili görsel)

Ramis SAĞLAM
İzmir

Ülke genelinde konut fiyatları rekor üstüne rekor kırmaya devam ediyor. İnşaat sektöründeki maliyet artışları yüzde yüz artarak, ilk kez dolar/TL’de yaşanan artışın önüne geçti. Gayrimenkul piyasasında hem satılık hem de kiralık konut fiyatlarındaki tırmanış ise yükselerek devam ediyor.  

2022 yılı nisanında Türkiye genelinde konut satışları bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 38.8 artarak 133 bin 58 oldu. 2022 yılı aylık bazına bakıldığında ise şubat artışı yüzde 13.5 olarak gerçekleşirken, enflasyondan arındırılmış artış ise yüzde 26.9 oldu. Yine aynı dönem TCMB konut fiyat endeksine göre şubat ayında yeni konutlar endeksi yıllık yüzde 102.2 arttı. Yeni olmayan konutlarda fiyatlar ise yıllık bazda yüzde 95.3 artış gösterdi.

SON 10 YILDA İZMİR’DE KAMUYA AİT 19 BİN DÖNÜMLÜK ARAZİ SATILDI 

Ucuz konut satışını sağlamak iddiasıyla 32 ilde 385 kamuya ait arsa satışa çıkarılırken, son 10 yılda sadece İzmir’de kamuya ait 19 bin dönümlük alanın satışı tamamlandı. 175 adet büyük gayrimenkulün satışı ile bu bölgelerdeki “yeşil alan” yok edilirken, bu satışların ise konut sorununu çözmediği biliniyor. 

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığının, “konut” sorununu çözmek için Konak, Karşıyaka, Bornova, Seferihisar, Urla, Foça, Bergama, Gaziemir ve Menderes ilçelerinde satışa çıkarılan kamu arazileri “Yine ranta mı açılıyor” sorusunu gündeme getirdi.  

KONUTTA ERİŞİM İMKANSIZLAŞTI 

Şehir Plancıları Odası (ŞPO) Genel Merkezi, konu ile ilgili yaptığı değerlendirmede, toplumun alt ve orta gelir gruplarının çalışarak elde ettiği kazançlarıyla yaşanabilir bir konuta erişim olanağı kalmadığına dikkat çekerken, başta büyük kentler olmak üzere tüm şehirlerde hızla derinleşen bir barınma krizinin olduğunu söyledi.

AKP’nin iktidara geldiği günden bu yana inşaat ve gayrimenkul sektörlerine dayalı bir iktisadi düzen üzerinden ayakta kaldığı belirtilen değerlendirmede, AKP iktidarındaki merkezi yönetimlerin ise konuya çözüm bulmaktan aciz olduğu belirtildi. 

Knight Frank uluslararası konut fiyat endeksinin 2021 yıl sonu verilerine göre Türkiye’nin nominal konut fiyat artışı bakımından yıllık yüzde 59 oranıyla dünyada ilk sırada olduğunu ifade eden ŞPO, “Türkiye’yi takip eden en yakın oranlar yüzde 25’in altında. OECD uluslararası konut fiyat endeksi verilerine göre ise Türkiye nominal konut fiyatının 286, kiralık konut fiyatının da 199 puanla ülkeler arasında en yüksek endeks skoruna sahip ülke” dedi.

ASGARİ ÜCRETLİYE KONUT SAHİPLİĞİ HAYAL BİLE DEĞİL

Artan enflasyon nedeniyle, kazandıkları gelirle gıda ihtiyaçlarını dahi karşılayamayan geniş toplumsal kesimlerin söz konusu ayrıcalıklı kredilerden, kamu arazi satışlarından faydalanma ihtimali görünmüyor.  2022 yılı itibariyle asgari ücretin 4 bin 253 TL olduğu dikkate alındığında, konut kredisi aylık ödemesinin ortalama bir hesapla asgari ücretin yaklaşık 5 katına denk geldiği bir paket ile barınma krizine çözüm arandığına dikkat çeken ŞPO, açıklanan bu paketlerin sonrasında konut fiyatlarındaki yükselişin daha da hız kazandığını ifade etti.

"YANLIŞ EKONOMİ POLİTİKALARININ YANSIMASI"

Konut maliyetlerinde üreticiler için arsa maliyetinin tek büyük masraf kalemi gibi gösterildiğini belirten ŞPO, “İnşaat maliyet kalemlerinde yaşanan çok hızlı artış görmezden gelinmektedir. Yani konut fiyatlarının artışının tek sebebi arsa değil, aynı zamanda bilimsel olmayan konut üretim pratikleri ile yanlış ekonomi politikaları neticesinde artan inşaat girdi fiyatlarıdır. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı tarafından kamuoyuna açıklanan proje bu noktada iktidarın yanlış ekonomi politikalarının konut sektöründeki yansımalarının yanılsama ile üzerini örtme çabasıdır” diye konuştu.

"KAMU ARAZİLERİ KONTROLSÜZ EL DEĞİŞTİRECEK"

Arsa maliyetini düşürme odaklı yürütülen politika sonucunda kamuya ait tüm hazine arazilerinin hızlı ve kontrolsüz bir biçimde özelleşerek el değiştireceği iddia edilen açıklamada, “Kent çeperlerinde başlayacak bir yapılaşma söz konusu kentlerin mekansal gelişmelerine etkilerinin neler olacağı ve plan kararları açısından ne denli uygun olduğu belirsizliğini koruyor. Ayrıca kent çeperlerinde kalan doğal alanlar ve tarım arazilerinin yok olması da söz konusu” denildi.

"KONUT SORUNU KAMUCU VE TOPLUMCU OLMALIDIR" 

Faiz politikaları ve dengesiz iktisadi yapı nedeniyle konutu güvenli bir yatırım aracı olarak görme, yabancılara arsa ve konut satışı, özelleştirme, ayrıcalıklı konut finansmanı gibi yönelimlerle barınma sorunun çözülemeyeceğinin altını çizen ŞPO, “Krizin kalıcı ve bütüncül bir çözümü için sundukları somut önerileri yeniden hatırlatarak emeğiyle geçinen toplumsal kesimlerin yaşamını süreceği bir konut edinmesi ya da kazançlarıyla orantılı kira bedelleri ödemesi için gereken kamucu ve toplumcu devlet müdahalesi acil olarak yapılmalıdır” dedi. 

Evrensel'i Takip Et