Müzik festivalinin ellinci yılına coşkulu ve nostaljik açılış

Özlem ERTAN

Dile kolay tam elli yıl olmuş İKSV Müzik Festivali başlayalı. Yarım asırdır klasik müzik dünyasının en önemli müzisyenlerini, şan sanatçılarını, orkestra şeflerini İstanbullu sanatseverlerle buluşturan İstanbul Müzik Festivali’nin ellincisi 6 Haziran akşamı, Şef Aziz Shokhakimov’un yönetimindeki Tekfen Filarmoni Orkestrasının ve Piyanist Kirill Gerstein’ın konseriyle başladı. Konser programı Ferit Tüzün’den Çaykovski’ye ve Leonard Bernstein’ın imzasını taşıyan, sevilen müzikal ‘Batı Yakası’nın Hikâyesi’nden seçmelere kadar uzanıyordu.

Bu yıl ‘İstanbul’ temasıyla düzenlenen İKSV Müzik Festivali’nin yıllar sonra, AKM’de, ama bu kez yeni AKM’de başlaması da önemli bir detaydı elbette. Saatler akşam sekize yaklaşırken Taksim’in orta göbeğinde, AKM’nin önünde kalabalık birikmişti. Belli ki herkes konsere gelmişti. AKM’nin içinde, dışındakinden de çok insan vardı. Fuayede birbirleriyle sohbet ederek etkinlik saatinin gelmesini bekleyenler… Salonun önündeki giriş kapılarına yönelenler… Konserden önce programa göz atanlar…

ELLİ YILIN KISA ÖZETİ

Konser zamanı geldiğinde herkes Tekfen Filarmoni Orkestrasının sahneye çıkmasını ve müziğin başlamasını sabırsızlıkla bekliyordu. Ancak biraz daha beklemeleri gerekti. Zira açılış töreni de önemliydi. Sunuculuğunu Ceylan Saner’in yaptığı açılış töreninde öncelikle elli yıl öncesine gittik. Fonda, İKSV’nin Kurucusu Şakir Eczacıbaşı, 1973 yılından, 1. İKSV Müzik Festivali’nin açılışından sesleniyor ve festivalin kentin sanat hayatı için ne kadar önemli olduğundan bahsediyordu. Yarım asır öncesinin siyah-beyaz görüntüleri, güzel bir sürecin başlangıcıydı ve biz ellinci yılda o başlangıcın anısıyla tanışıyorduk.

Akabinde İKSV Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Eczacıbaşı sahneye gelip açılış konuşmasını yaptı. Festivalin elli senedir dünyanın dört bir yanından usta sanatçıları ağırladığını, genç sanatçılara destek olduğunu ve bestecilere verdiği eser siparişleriyle klasik müzik repertuvarına 20 yeni eser kazandırılmasına aracı olduğunu anlattı.

ÖZKAN MANAV’A ONUR ÖDÜLÜ

Ardından Borusan Holdingin sponsorluğunda, Kültür ve Turizm Bakanlığının katkılarıyla düzenlenen 50. İstanbul Müzik Festivali’nde, etkinliğe katkı sağlayanlara plaketleri verildi. Sonrasında ise 50. İKSV Müzik Festivali’nin Onur Ödülü, eserleri hem Türkiye’de hem de dünyada çok sevilen ve icra edilen Besteci Özkan Manav’a takdim edildi. Türk çağdaş müziğine besteci olarak katkılarda bulunmasının yanı sıra, Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Devlet Konservatuvarında eğitmenlik de yapan Özkan Manav, teşekkür konuşmasında, 50 yıldır İstanbul’u sanatla, müzikle buluşturan İstanbul Müzik Festivali’nin kendi hayatında da çok önemli ve eğitici olduğunu söyledi.

RİTMİK VE COŞKULU BİR İCRA

Bu yılki festival programının kısa bir özetini de izledikten sonra açılış konseri için sahneye çıkan Tekfen Filarmoni Orkestrasını alkışladık. Tabii ki Şef Aziz Shokhakimov’u da… İlk olarak bu toprakların ritimlerini, ezgilerini içeren bir eser olan Ferit Tüzün’ün ‘Nasrettin Hoca’sını dinledik. Bu gayet hareketli, aksak ritimlerle dolu eseri, tüm müzisyenler coşkuyla icra etti.

Ardından son dönemlerin sevilen, başarılı piyanistlerinden Kirill Gerstein, açılış konserinin en iddialı, tabiri caizse en ‘ağır’ yapıtını, Rus Besteci Pyotr İlyiç Çaykovski’nin ‘1. Piyano Konçertosu’nu yorumladı. Çaykovski’nin hemen hemen her eseri gibi iniş çıkışları olan, insan ruhunun envaiçeşit renklerini yansıtan bu konçertoyu çok severim. Kirill Gerstein’ın icrasını da sevdim: Çaykovski’nin, müziğine de yansıyan, iç dünyasındaki fırtınaları, inişleri ve çıkışları vurgulayan bir yorumu vardı. Müzisyenler elbette ki eserlerini çaldıkları bestecileri anlamaya, tanımaya gayret etmeliler. Kirill Gerstein’da bunu algıladım ben.

Eserin icrası sırasında dikkatimizi çeken tek sorun, senfonilerin ve konçertoların farklı bölümlerden oluştuğunu ve tüm bölümler bitmeden sanatçıları alkışlamamak gerektiğini bir türlü anlamak istemeyen Türkiye dinleyicisinin eserin her bölümünden sonra alkışı patlatmasıydı.

Tabii ki konçertonun tüm bölümleri bittikten sonra alkışların en büyüğü ve uzun süre dinmeyeni geldi. Bunun üzerine ‘bis’ yapmak için sahneye dönen Rus kökenli Amerikalı Piyanist Kirill Gerstein, İngilizce olarak “İstanbul’a ilk kez geldim ve çok sevdim,” dedikten sonra Chopin’den bir parça çaldı. Konserin son eseri ise Leonard Bernstein’ın, sinemaya da uyarlanan meşhur ‘Batı Yakasının Hikâyesi’ müzikalinden seçmelerdi. Kapanış da coşkuluydu haliyle.

Karadeniz, Balkanlar ve Akdeniz ülkelerinden müzisyenlerin çaldığı, 2019’dan beri de İKSV Müzik Festivali’nin açılış orkestrası olan Tekfen Filarmoni, kendisinden bekleneceği gibi çok renkli, çok kültürlü, Anadolu’dan Rusya’ya ve Amerika’ya kadar uzanan bir programla çıktı sanatseverlerin karşısına. Güzel bir açılış konseriydi. Darısı diğer konserlerin başına.