Avukatlık Kanunu’na dair getirilen düzenleme Meclis'te kabul edildi
Avukatlık Kanunu’nda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi kabul edilerek, yasalaştı. Söz konusu teklif ile AKP eliyle kurulan ikinci barolara yönelik ekonomik düzenlemeler getirildi.
Fotoğraf: AA
Meclis Genel Kurulu’nda AKP milletvekilleri tarafından getirilen Avukatlık Kanun’unda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi’nin görüşmeleri yapıldı. Maddelerinin görüşülmesi sırasında muhalefet teklife dair eleştirilerini sıraladı.
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Grubu adına Ağrı Milletvekili Abdullah Koç söz aldı. Koç, iktidarın son dönemde kanun çıkarma makinesine dönüştüğünü belirtti. “Halkın desteği yüzde 30'un altına düşen bir hükûmetin bu düzenlemeleri yapmasını kabul etmek mümkün değildir” diyen Koç, “Bir taraftan baroların bölünmesini yasallaştıran, sosyal medya üzerinde kısıtlamalar getiren, Basın Kanunu'nu kendi ideolojik ve ihtiyaçlarına göre düzenleyen, diğer taraftan Danıştay Kanunu'nda değişiklik yaparak -İstanbul Sözleşmesi gibi- şehir planlayıcılarının açmış oldukları davaların akıbetlerini değiştirme niyetinde olan bu iktidar, hâkimlerin sürelerini değiştirmeye çalışan bir kanun teklifiyle karşımıza çıkıyor” dedi.
"DERDİ HALK DEĞİLDİR"
Ülkenin tam bir kaos ortamı olduğunu dile getiren Koç, "Bir yandan fütursuzca kamu kaynaklarının kullanımı, diğer yandan gözaltılar, tutuklamalar ve derinleşen ekonomik krizle karşı karşıyayız. Bunların derdi asla halk değildir; yoksulluğa, gıda krizine karşı yasal düzenlemelerin ve tedbirlerin alınmasına ilişkin önerilerimize karşı duyarsız kalan iktidarın tek derdi iktidarını ayakta tutmaktan ibarettir” diye belirtti.
"İKİNCİ BAROLARI AYAKTA TUTMA KANUNU"
Yasanın baroların sorunlarına, avukatların sorunlarına çözüm olmadığını, mesleği bölme ve bölmüş olduğu baroyu ayakta tutma adına kaynak aktarmayı hedeflediğinin altını çizen Koç, “Avukatlar intihar ediyor, bürolarının kiralarını dahi ödeyemiyorlar. Yapmış oldukları savunmalar nedeniyle tutuklamalar yaşanıyor, cezaevleri avukatlarla dolu. Bu iktidar ne yapıyor? Büyük kentlerde kurulan ikinci baroları ayakta tutmak adına adli yardım paralarını adaletsiz bir şekilde bu yeni kurulan barolara aktarıyor. Böldükleri baroları ayakta tutma çabası bu yasa teklifiyle getirilmeye çalışılıyor. Bizler buna şiddetle karşı çıkıyoruz. Buradan söz veriyoruz, oluşacak olan demokrasi ittifakında ilk işimiz bu kanunların tamamını yeniden düzenlemek olacaktır” ifadelerini kullandı.
"ÖLÜ DOĞAN KANUNDUR"
Daha sonra Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Grubu adına Tufan Köse, konuştu. Köse, “Avukatların acil çözüm bekleyen onlarca sorunu varken bundan yaklaşık iki yıl kadar önce Türkiye Barolar Birliğinin karşı çıkmasına karşın, 80 ilin barosunun karşı çıkmasına karşın o gün çoklu baroyu düzenleyen kanun teklifini getirdiniz ve Meclis çoğunluğunuza dayanarak geçirdiniz. O gün de söylemiştik ‘Çoklu baro bölücüdür, çoklu baro ele geçiremediğiniz her noktayı böl-yönet taktiğinizin bir ürünüdür ve tutmaz, ölü doğan bir kanundur’ demiştik; bugün de gördüğünüz gibi, ölü doğan kanunu bu düzenlemeyle yeniden canlandırmaya çalışıyorsunuz” diye konuştu.
"YARGI SİYASALLAŞTI"
Kanunla yine bir adaletsizlik örneği ile karşı karşıya olduklarını ifade eden Köse, “Avukatlar bir kere geçim sıkıntısı çekiyor. Bütün Türkiye'de avukatların önemli bir kısmı yoksulluk sınırının altında yaşıyorlar, hak ettikleri saygıyı görmüyorlar, mahkeme salonlarında, karakollarda, adliyelerde, icralarda, hacizlerde, fiili tecavüze uğruyorlar, dayak yiyorlar, kaba kuvvete maruz kalıyorlar. Davalar çok geç bitiyor, davaların çok geç bitmesinin sebebi tamamıyla yargıdaki problemlerdir ama bunların sorumlusu sanki avukatlarmış gibi muamele görüyor avukatlar. Şimdi, bu kanunda hâkim stajyerlerinin maaş alması düzenleniyor ama hiçbir geliri olmayan avukat stajyerleriyle ilgili staj boyunca en küçük bir ekonomik desteğe ilişkin bir düzenleme yok. Yargı siyasallaşmış ve iktidarın elinde muhalifleri susturma aracı olarak kullanılıyor” şeklinde konuştu.
"KORKU İKLİMİNİN APARATI"
Akın Gürlek ve İrfan Fidan’ın yargıdaki yükselişlerini anlatan Köse, “Şimdi, birileri Türkiye'yi zifirî karanlığa sürüklemek istiyor; bunu hepimiz görüyoruz, gözlüyoruz. Yaratılmak istenen bu korku ikliminin aparatlarını da hepimiz çok iyi biliyoruz. Birincisi ve en önemlisi, işte az evvel bahsettiğim, bu siyasallaşmış yargıdır bu korku ikliminin en birinci aparatı” dedi.
KOBANÊ DAVASI HUKUKSUZLUKLARINI ANLATTI
Genel Kurul’da söz alan HDP Grup Başkanvekili Meral Danış Beştaş da, Kobanê Davası’nda yaşanan hukuksuzlukları anlattı. Beştaş, “Geçen hafta duruşma salonuna izleyici alınmadı. Menderes Öner, ‘ben kimseyi tanımıyorum’ diyor. Bütün tanıklarda onların bu oyununu -gerçekleri çözülüyor- diyor ki; ‘ben bunları basından tanırım, böyle ifade vermedim’ Tanık beyanları sırasında siyasetçileri özellikle SEGBİS ile gösterildiğini Malazgirt’e ‘ne biliyorsunuz’ diye soruluyor, ‘basından duydum’, diye beyan veriyor. Delil ürettiniz, yalancı tanıklar tıpkı sizin yalan attığınız gibi gelsin orada yalan atsın diye her türlü devlet mekanizmasını kullanıyorsunuz. Tek amacınız var HDP’lileri siyaset dışına itmek. Siz bizi demokratik siyasetin dışına itemeyeceksiniz. Bizim siyaset yapmamızı engellemeyeceksiniz. Arkadaşlarımız içerde var gücüyle dirençle kitaplar yazıyorlar. Çok güçlü bir duruşla bu mücadeleye omuz veriyorlar. Bütün arkadaşlarımızı sevgi ve özlemle selamlamak istiyorum” şeklinde konuştu.
"YARGIÇLARIN BAĞIMSIZ KARAR VERMESİ MÜMKÜN MÜ?"
CHP’li Milletvekili Özden Kaboğlu, “Adil yargılanma hakkının tümünde var. Savunma ile ilgili değil. Mahkemelerde uzmanlaşma söz konusudur. Avukat ilk derece mahkemelerinde uluslararası mahkemelere kadar süreci takip etmek zorundadır. Savunma mesleği ciddiyeti açısından 3 madde getirilmesini ciddi bir tavır olarak görmüyorum. Baroların parçalanmasına yönelik amacın tutmaması, ana barolar ile sonradan kurulan barolar arasında bir ayrımcı düzenleme getiriliyor. Adil yargılanma hakkı reformu yapma gereği vardır. Bugünlerde şu sıralarda tanık olduğumuz adil yargılanma ihlali, yargı çevrelerinin anayasa kurallarına uymamasından dolayıdır. Bunlardan biri siyasal diğeri çevre davaları. Gezi davası ve 615 sayfalık karar, utançtır. Kobanê Davası, Kaftancıoğlu davası ile yargı meşgul edilirken, Çubuk davasında tutuklama olmuyor. Yürütmenin müdahalesi söz konusu olduğunda yargıçların bağımsız karar vermesi mümkün mü” diye sordu.
KİRA DÜZENLEMESİ AVUKATLIK KANUNU’NDA
Öte yandan, Meclis’te görüşülen "Avukatlık Kanunu'nda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi"ne kira düzenlemesine ilişkin geçici madde önergesi verildi. Önerge, genel kurulda yapılan oylama ile kabul edildi. Böylece Bakan Bozdağ'ın açıkladığı kira düzenlemesi Avukatlık Kanunu'nda değişiklik öngören yasa teklifine eklenmiş oldu.
Geçici maddeyle; konut kiraları bakımından kanunun yürürlüğe girdiği tarih ile 1 Temmuz 2023 tarihleri arasında yenilenen kira dönemlerinde uygulanacak kira bedeline ilişkin anlaşmalar, bir önceki kira yılına ait kira bedelinin yüzde 25'ini geçmeyecek. Bir önceki kira yılının tüketici fiyat endeksindeki 12 aylık ortalamalara göre değişim oranı yüzde 25’in altında kalması halinde değişim oranı geçerli olacak. Bu kural, bir yıldan daha uzun süreli kira sözleşmelerinde de uygulanacak. Bu oranları geçecek şekilde yapılan sözleşmeler, fazla miktar yönünden geçersiz olacak.
TANAL’DAN KİRA ÖNERGESİNE TEPKİ
Kanun teklifine eklenen geçici maddeye tepki gösteren CHP’li Mahmut Tanal, “Kiracıyı düşünmüyorsunuz. Neden geçici bir madde getiriyorsunuz, neden bir yıllık bir düzenleme? İktidarınızda ekonomik istikrar kalmadığı gibi hukuki istikrar da kalmadı. Avukatlar adliyeye girişte savcı, hakimle aynı konuma sahip olduğu halde X-ray cihazından geçiyor. Stajer hakim ve savcılar maaş alıyor, sigortasını devlet yapıyor. Stajer avukatlara bu yapılmıyor. En azından asgari ücret üzerinden sigortaları sağlanmalıdır” şeklinde konuştu.
Yapılan oylamada AKP ve MHP oylarıyla kabul edildi. Genel Kurul “Çevre Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi”nin görüşmeleriyle devam ediyor.
KANUN TEKLİFİ NE GETİRİYOR?
Söz konusu avukatlık kanununda getirilen yasa teklifiyle avukat stajyerinin sigortalı olarak herhangi bir işte çalışmasının fiilen avukatlık stajının yapılmasına engel oluşturmayacak. Üçüncü fıkrayla, kamu kurum ve kuruluşlarının kadro ve pozisyonlarında görev yapanların avukatlık stajını yapabilmeleri kolaylaştırılmakta, bu kapsamda bu kişilere avukatlık stajı süresi boyunca aylıksız veya ücretsiz izin verilmesi özel olarak hüküm altına alınıyor. Bu kişiler staj süresi içinde yıllık izin de kullanabilecek.
İKİNCİ BAROLARI KURTARMA DÜZENLEMESİ
Avukatlık Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunla avukat sayısı fazla olan barolar bakımından aynı ilde birden fazla baro kurulabilmesine imkân sağladı. Söz konusu düzenlemeyle ayrıca, birden fazla baronun bulunduğu illerde, baroların eşit olarak temsili esas alınarak adli yardım bürosunun oluşturulması hükmü getirildi. Düzenlemeyle, birden fazla baronun bulunduğu illerde, yönetimleri ve işleyişleri birbirinden bağımsız olmak üzere her bir baronun adli yardım bürosunu oluşturabilmesine imkân sağlanıyor. Ayrıca, yargı mercilerinin talebi üzerine yapılacak görevlendirmelerin, Türkiye Barolar Birliği tarafından oluşturulan elektronik bilişim sistemi üzerinden yapılacağı hükme bağlanıyor.
Dördüncü fıkrada yapılan düzenlemeyle, münhasıran adli yardım hizmetleri için kullanılmak üzere Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından Türkiye Barolar Birliği hesabına aktarılan ödeneğin barolar arasındaki dağıtım esasları belirleniyor. Buna göre, ödenekten gönderilen paraların barolar arasındaki dağıtımında puanlama esas alınacak. Puanlamada öncelikle her baroya beş temel puan verilecek. Bu temel puana ilave edilecek puanlar, iki temel unsur esas alınarak, başka bir ifadeyle baroların üye sayıları ve il nüfusları baz alınarak belirlenecek. Bu halde baroya kayıtlı olan her elli üye avukat için bir puan; il nüfusu esas alınarak her beş bin nüfus için bir puan belirlenerek baronun puanına eklenecek. Birden fazla baronun bulunduğu illerde ise her beş bin nüfus için tespit edilecek toplam puanın yüzde kırkı o ilde bulunan barolar arasında eşit olarak, kalanı ise o ilde levhaya kayıtlı toplam avukat sayısına bölündükten sonra elde edilen rakamın her baronun üye sayısına çarpımı sonucu elde edilecek puana göre dağıtılacak. (Ankara/MA)