Ergsan’da eylem bitti, sendikalaşma sürüyor
Ergsan fabrikasında sendikalaştıkları için işten atılan işçilerin kapı önündeki direnişleri sona erdi. İşçiler, “Eylem bitti ancak sendikal mücadelemiz devam ediyor. O fabrikaya sendika girecek” dedi.
Fotoğraf: Eda Aktaş/Evrensel
Nuray ÖZTÜRK
İzmir
İzmir Kemalpaşa’da bulunan Ergsan döküm fabrikasında Birleşik Metal-İş’te örgütlendikleri için işten atılan işçilerin fabrika kapısı önünde sürdürdükleri direniş sona erdi. 57 gün süren direniş sona erse de bazı kazanımlar elde dildiğine dikkat çeken işçiler, hukuki ve sendikal mücadelelerinin süreceğini dile getirdi.
Atılan işçilerden Mehmet Fatih Karabulut, sendikalaşma mücadelesiyle beraber fabrikada yaşanan değişimden bir küçük örnek verdi. Sendikalaşma mücadelesi öncesinde fabrika yemeğinden kıl ve sinek çıktığını kaydeden Karabulut, fabrika yönetimine fotoğrafla birlikte durumu anlattıklarında cevap bile vermeye tenezzül edilmediğini söyledi. “Ben şimdi buraya nasıl sendika getirmeyeyim, nasıl toplu sözleşmeye imza attırmak için canla başla savaşmayayım” diyen Karabulut, “Şimdi işçinin korkusuna yemekhane yapıyorlar. Çünkü sendika girse, ‘Ben bu yemek firmasını istemiyorum’ dediğinde değiştirmek zorunda kalacak. Sendikal örgütlenmemiz ve bizim burada verdiğimiz mücadele sayesinde oldu bunlar” dedi.
Fabrikada 15 senedir ilk kez ramazan erzakının sendikalaşma ile dağıtıldığını ifade eden işçi, “Sonra yemek şirketi değişti. Her gün salatalık, domates, küçük krem peynir vardı başka bir şey yoktu. Şimdi yemek geliyor” dedi.
“İŞÇİLER BİRLEŞSE HER ŞEY DAHA KOLAY OLACAK”
Geçtiğimiz günlerde Fransız sermayeli Stanley firmasından kalite kontrol ekibinin fabrikayı denetlemeye geldiğini söyleyen Karabulut, “Sendikada yabancı dil pankart asıldı. Bize bakıp gülerek geçtiler. Yabancısı da aynı yerlisi de aynı. Patron her yerde patron. Birbirlerini destekliyor. Görüyor adam buraya soksa sendikayı maliyet yükselecek, neden işçi ücretleri yükselecek. Şimdi 1 dolara mal ettiği şeyi 20-30 dolara satıyor. Maliyet artınca kârından olacak. Diğeri daha pahalıya almak zorunda kalacak. O yüzden birbirlerini destekliyor. Zengin daha çok zengin oluyor fakir daha çok fakir” diye konuştu.
İşverenlerin birbirini desteklediği gibi işçilerin de birbirini desteklemesi gerektiğini ifade eden Karabulut, “Ama olmuyor. Neden çünkü aynı işyerinde çalışan işçiler birbirleriyle sorunlu. O varsa ben yokum şu varsa öbürü yok. Herkes bölünmüş. Kimisi kişisel sebeplerle kimisi siyasi. Bormatek’teki eyleme ben gider desteklerim çünkü kimseyi tanımıyorum. İşçiler eylemde der giderim. Ama kendi fabrikamda bu dayanışmayı sağlamak daha zor. Oysa bilmiyorlar ki hepimizin davası ekmeğimiz” diyerek gerçek bir kazanım için birleşik mücadeleye dikkat çekti.
"TAM BİRLİK OLSA HAKLAR BÜYÜYECEK"
“Biz içeride bir birlik sağladık ama tam değil. Eğer tam bir birlik sağlasaydık çoktan bu iş bitmişti” diyen Karabulut, “Açıkçası eylem bitse de arkadaşlarımız içeride dik duruyor, biz vazgeçmedik. Beni almasınlar istemiyorum ama buraya o sendika girecek” diye kararlılıklarını ifade etti.
"KAZANIMLAR BU MÜCADELE SAYESİNDE"
Yusuf Çiçek ise, “Verdiğimiz röportajlar, direnişimiz sayesinde fabrikanın ne kadar rezil bir halde olduğu ortaya saçılınca değiştirmek zorunda kaldılar. Şimdi yemekhane yapılıyor, tuvaletler yenilendi. Duş yeri yapıldı. Buradaki direniş, direnişin kamuoyuna yansımaları sayesinde bu değişim oldu. Evrensel’in bunda katkısı çok” dedi.
“Bu olmasaydı, tuzum kuru devam ederdi” diyen Kara, “Şimdi işçiler bilinçlendi, haklarını savunuyor, seslerini duyurabiliyor. İnşallah yarın bir gün havalandırma sistemini de çözerler. Orada hâlâ sıkıntı var. Sırada o var” diye konuştu.
Sendika üyelerine baskıların devam ettiğini söyleyen Çiçek, “Sendikaya üye olmayanlar 15 dakika önceden gidip giyinebiliyor ama sendika üyesi arkadaşlarımız çaydan 5 dakika geç gelse tutanak tutuluyor. Hâlâ sendika üyelerine baskı var. Ama buna rağmen dik duruyor arkadaşlarımız. Bütün işçiler artık arıtılmış su içiyor. Kötü çalışma koşullarına dair söylediğimiz her şey bunca yıl olmamış gene olmazdı. Ama şimdi yeni bir düzen ve bu düzenle gelen yenilikler. Bu da sendikal ve mücadele sayesinde. İçerideki arkadaşlara şu anda da olduğu gibi onurlu durmaya ve sendikalarına sahip çıkmaya devam diyorum. Bizim tek istediğimiz bu” sözleriyle işçi arkadaşlarına çağrı yaptı.