13 Haziran 2022 15:53

Antalya’da, tarikat baskısı nedeniyle öğrenci intiharları iddiası Meclis gündemine taşındı

CHP, İYİ Parti ve HDP tarafından, Antalya’da son 2 ayda yurtlarda kalan 3 üniversite öğrencisinin intihar etmesi Meclis gündemine taşındı.

Fotoğraf: Unsplash

Paylaş

Antalya’da son 2 ayda yurtlarda kalan 3 üniversite öğrencisinin intihar etmesinin yanı sıra, bir öğrencinin de evinde yaşamına son vermesi CHP, İYİ Parti, HDP ve TİP tarafından Meclis gündemine taşındı.

3 partinin milletvekilleri, ölümlerin gerçekleştiği öğrenci yurtlarının menzil tarikatı kontrolünde olduğu iddialarına dikkat çekerek, intiharların araştırılmasını istedi. Akdeniz Üniversitesi (AÜ) öğrencisi 3 kişinin, peş peşe kaldığı Kredi Yurtlar Kurumuna (KYK) bağlı Elmalılı Hamdi Yazır Yurdu’nda intihar ettiği haberleri üzerine Antalya Valiliği de kentteki öğrenci intiharları haberlerini doğruladı.

OYA ERSOY: SORUMLULAR YARGI ÖNÜNDE HESAP VERMELİ

HDP Milletvekili Oya Ersoy, “Kamuya ait yurtlarda tarikatların egemenlik sürmesi, başta yurt yönetimleri olmak üzere ilgili bakanlığın buna göz yumması ve ayrıca barınma sorunu yaşayan üniversitelilerin tarikat yurtlarına mecbur bırakılması üniversite öğrencilerinin hayatlarını tehlikeye atmaktadır. Son dönemde gittikçe artan tarikatların yurtlarda üniversitelilere yönelik baskısı, tarikatların yurtlardaki faaliyetleri ve gençlerin şüpheli ölümlerinin araştırılması gerekir” dedi.

Ersoy, devlet yurtlarında, dinci gerici tarikatların faaliyet sürdürmesine kimler izin verdiyse, bunların araştırılması gerektiğini sorumlularında yargı önünde hesap vermesi gerektiğini söyledi.

"CİNAYET ŞÜPHESİ VAR"

CHP Antalya Milletvekili Aydın Özer, resmi makamlardan yapılan açıklamaların tatmin edici olmadığını belirterek intiharların araştırılması için Mecliste komisyon kurulmasını talep etti. İçişleri Bakanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı ile Gençlik ve Spor Bakanlığına konuyla ilgili soru önergesi veren Özer, “Resmi kaynaklara göre üç öğrencinin de kaldıkları yurtta intihar ettiği kayda geçmiştir. Bu genç ölümlerin intihar değil, cinayet olduğuna dair şüpheler bulunmaktadır” dedi.

"MENZİL TARİKATI" İDDİASI

İntiharlara ilişkin birçok soru işareti bulunduğunu söyleyen CHP’li Özer “İntihar ettiği öne sürülen Muhammed Kaya’nın amcası Adnan Kaya tarafından gencin intihara karşı olduğu, bir süre önce annesini aradığı ve önceki intihar olaylarını anlatarak o öğrencilerin birileri tarafından aşağıya atıldığını söylediği ileri sürülmüştür. Ayrıca yurt yönetiminin menzil tarikatının kontrolünde olduğu, bazı katlarda öğrencilerin dini zorlama ve birtakım tacizlere maruz kaldıkları da iddialar arasındadır. Yine iddialara göre; Bezm-i Alem Yurduna yaptığı ziyarette öğrencilerin çalınan eşyalar ve güvenlik için koridorlara kamera takılmasını istemeleri üzerine KYK Genel Müdür Yardımcısı ‘Bakanlığın kamera alacak bütçesi yok’ demiştir” iddialarını gündeme getirdi.

YİNE TARİKAT, YİNE SORULAR CEVAPSIZ

İYİ Parti Antalya Milletvekili Hasan Subaşı, yurtların bir tarikatın denetim ve kontrolünde olduğu, öğrencilere dini baskı yapıldığı ifade edildiğini belirterek, geçen yıl yine Antalya’nın Kepez ilçesinde kaldığı yurtta dini saiklerle başı kesilerek öldürülen öğrencinin kaldığı yurda ilişkin verdiği soru önergesinin cevapsız bırakıldığını hatırlattı.  Subaşı, intiharların yaşandığı yurtlarda kalan öğrencilerin yaptıkları şikayetlerle ilgili hiçbir işlem yapılmadığını belirterek “Sosyal medyadaki paylaşımlarıyla adeta bir tarikatı seslendiren müdürle ilgili de bir işlem yapılmamıştır” dedi. HDP İstanbul Milletvekili Züleyha Gülüm de öğrenci intiharlarını Meclis gündemine taşıyarak aynı yurtta kayda geçmeyen ve saklanan 10 intihar vakasının daha yaşandığı iddialarına dikkat çekti.  Sosyal medyada şüpheli ölümlerin temel sebebinin söz konusu yurtta ‘manevi danışmanlık’ adı altında tarikatlaşmanın olduğu belirtildiğine işaret eden Gülüm “Öğrenciler bu yurtlardaki neredeyse tüm çalışanların tarikat üyesi ve menzilci olduklarını, bu kişilerin öğrencileri korkutarak baskı altında aldıklarını, can güvenliklerinin olmadığını, barınma ve eğitim haklarının böylece ihlal edildiğini paylaşmışlardır” dedi.

TİP SÖZCÜSÜ KADIGİL: TÜM SORUMLULAR GÖREVDEN EL ÇEKTİRİLMELİ

Türkiye İşçi Partisi (TİP) Sözcüsü ve İstanbul Milletvekili Sera Kadıgil, yaşanan intihar ve şüpheli ölümleri Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Muharrem Kasapoğlu’na sordu. Kadıgil, araştırma komisyonu kurulmasını önerdi.

Konuya ilişkin TBMM Başkanlığı'na soru önergesi veren Kadıgil, Akdeniz Üniversitesine bağlı yurtlarda 40 günde yaşanılan 3 intihar vakası ve evinde intihar etmiş olarak bulunan öğrenciyi gündeme getirdi. Kadıgil, önergede Kasapoğlu’na “Son 5 yılda Türkiye genelinde KYK, vakıf ve özel yurtlarda yaşanan intihar ve şüpheli ölüm sayısı nedir?​” diye sordu.

Konuya ilişkin yaptığı değerlendirmede TBMM çatısı altında derhal bir araştırma komisyonu kurulması gerektiğini söyleyen Kadıgil, eş zamanlı olarak tüm sorumluların görevden el çektirilmesi gerektiğini ve sebep oldukları gencecik hayatların hesabının en küçüğünden en büyüğüne tek tek sorulması gerektiğini vurguladı.

KADIGİL’DEN BAKAN KASAPOĞLU’NA 8 SORU

Kadıgil’in Mehmet Kasapoğlu’na yönelttiği sorular şu şekilde:

  1. Son 5 yılda Türkiye genelinde KYK, Vakıf ve özel yurtlarda yaşanan intihar ve şüpheli ölüm sayısı nedir?
  2. Yaşanan intihar olaylarından birinin tanığı olan öğrenci sosyal medyada ‘Dün gece beni uykumdan uyandıran ses karşı blokta kendini aşağı atmasıyla oluşan sesti. Çocuk intihar etti gecenin ikisinde ve sabah olduğunda kimse bir şey görmemiş ya da yaşanmamış gibi davranıyordu’ ifadeleriyle yaşananları anlatırken bir diğer öğrenci ‘11 mayıstaki intihar gece 2'de tam penceremin önünde yaşandı. Düşme sesine korkarak uyanmıştım. Ambulans ve olay yeri inceleme ekipleri geldi cenazeyi aldı götürdü ve sabah olduğunda hiçbir şey yaşanmamış gibiydi. Kimseden çıt yok araştırma yok sorgu yok’ ifadelerini kullanmıştır.  Bu ve benzeri şekilde intihar olaylarının gizlendiğini ifade eden pek çok mesaj sosyal medyada yer almaktadır.  Yaşanan ilk intiharın üzerinden yaklaşık 45 gün geçmesine rağmen olaylar sosyal medyada deşifre olana dek herhangi bir açıklama yapılmamasının nedeni nedir?
  3. İntiharların ardından kaç yurt yetkisi hakkında soruşturma açılmıştır? Soruşturma tarihleri soruşturmaların akıbeti nedir?
  4. Sosyal medyada yer alan bir diğer mesaj ‘İntiharların yaşandığı yurtta kaldım. Orası çok korkunç bir yer ve kaçmak zorunda kaldım.  Orası Gençlik ve Spor Bakanlığına Bağlı gibi görünüyor ama kesinlikle yalan. Dinci cemaatçiler KYK içinde çalışıyorlar. Güvenlikçilerden aşçılara kadar temizlikçiler dahi Menzilci. Zorla namaz kıldırma Kuran okutma gibi… Geçen bir sohbette intihar etmek günahtır ama daha büyük günah bize karşı çıkmaktır.  Bize teslim olun, ruhunuzu bize verin ve tüm günahlarınıza kefaret verelim…” şeklindedir.  Yurtlarda görev alan personelin mesleki formasyonları nedir?  İddia olunan tarikatla ilişkileri araştırılmış mıdır? Öğrencilere dini baskı yapan kişiler tespit edilmiş midir? Haklarında bugüne dek ne tür bir işlem yapılmıştır?
  5. Sosyal medyada yer alan bir diğer mesaj yurtlarda yaşananların vahametini ortaya koymaktadır: ‘Bir temizlikçiyi koridorda porno izlerken görmüştük, boşalmış hem de. Penis bölgesi ıslak bir şekilde. Bunun gibi çok olay var. Ben şeye inanıyorum ya çocukları istismar ediyorlar, çocuklar da kaldıramayıp intihar ediyor ya da öldürülüyorlar. Direkt tecavüz edip yok ediyorlar…. Temizlikçi cemaattense direk müdüre talimatı o verir gibi düzenleri var. Yurt müdürü yetkisiz… Benim babam da imam o yüzden bana çok bulamıyorlardı ama deniyorlardı. Böyle cin geliyor, şöyle ruhunu emiyor… Babam Facebook’ta Atatürk’ün resmini paylaşmıştı güvenlikçi binaya girerken ulan senin baban Kemalist mi diye sordu’ Tüm bu ifadelerle ilgili çocuklarımızı emanet ettiğimiz yurtları denetleme görevi olan Gençlik ve Spor Bakanı olarak bir açıklamanız olacak mıdır?
  6. Bir diğer öğrencinin ‘Bir Tuncelili çocuk vardı. Çok cesur bir arkadaştı.  Zaten koca yurtta onlara kafa tutan oydu. Çocuk Alevi diye her türlü iftirayı atıyorlardı’ ifadeleri yurtlardaki ayrımcılığı gözler önüne sermektedir. Bugüne dek söz konusu yurtlardaki personele ilişkin TCK 122 maddede yer alan ayrımcılık suçuyla ilgili herhangi bir soruşturma talebiniz olmuş mudur?
  7. Türkiye genelinde KYK yurtlarında çalışan psikolog, sosyal çalışma uzmanı sayısı nedir? Aynı yurtlarda çalışan manevi rehber sayısı nedir?
  8. TCK’ye göre pek çok suçu barındıran sosyal medyada deşifre olan utanç vesikası olan ifadeler nedeniyle   sorumluluğunuz yerine getirmediğiniz için atandığınız koltuğu bırakmayı düşünür müsünüz?

(HABER MERKEZİ)

ÖNCEKİ HABER

Başkentin 70 yıldır çözülmeyen sorunu: Ranta değil, derelere yol gösterin

SONRAKİ HABER

HDP’den “İstanbul Finans Merkezi Kanun Teklifi”ne muhalefet şerhi

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa