Başpınar işçileri kahvaltıda buluştu

Gaziantep Başpınar OSB’de çalışan Birtek-Sen’e üye tekstil ve dokuma işçileri kahvaltıda buluştu. Nar Sanat Derneği Bahçesinde yapılan kahvaltıya, Evrensel Gazetesi yazarı Prof. Arif Nacaroğlu da katıldı. Enflasyondaki artış ve ücretlerdeki erimeden, 7. ayda ara zam tartışmasına, iplik ve halı sektöründe giderek yaygınlaşan işten atmalardan, ülke genelinde kışkırtılan mülteci düşmanlığına kadar pek çok şey konuşuldu.

“İŞÇİLER GEÇİNEMEDİĞİ İÇİN PAZAR TATİLİNDEN VAZ GEÇİYOR”

Kahvaltıda açılış konuşmasını Birtek-Sen Genel Başkanı Mehmet Türkmen yaptı. Türkmen, gittikçe artan ücretlerdeki erime, hayat pahalılığı ve yoksulluğa değinirken, Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati’nin son haftalarda yaptığı çıkışları hatırlattı. Hükümetin uyguladığı ekonomik programın sadece zenginlerin, patronların çıkarına olduğunu, emekçi sınıfların zararına olduğunu bizzat Bakan Nebati tarafından itiraf edildiğini vurgulayan Türkmen, "Bugün işçi ve emekçilerin çoğu geçim sıkıntısı yüzünden ek iş yapmak zorunda kalıyor" dedi. İşçilerin pazar mesaisine kalmak için gönüllü olduğunu dile getiren Türkmen, "Yüz elli yıl önce işçiler pazar günü izni için mücadele ettiler. Şimdi ise işçiler aldıkları para ile geçinemediği bu haktan vazgeçiyorlar” ifadelerini kullandı.

“YOKSULLUK MÜLTECİLERİN SUÇU DEĞİL”

Yaşanılan yoksulluğun sebebinin mültecilermiş gibi gösterilerek mülteci düşmanlığının kışkırtılmaya çalışıldığına da dikkat çeken Türkmen, “Biz işçilerin, emekçilerin yoksulluğu mültecilerin suçu değil. Dünyada 64 kişinin serveti yani bir apartmanı doldurmayacak kadar insan dünya nüfusunun yüzde 50'sinin servetine sahip. Türkiye’de de durum böyle. Türkiye’de yoksulluk sınırı 19 bin 600 lira. 4 kişilik bir ailenin yoksul sayılmaması için en az bu maaşı alması gerekiyor. Biz bir aileyiz diyor patronlar ve onların iktidarı, biz aile falan değiliz. İşçiler yoksulluğa, işsizliğe, sefalete maruz kalırken patronlar kâr üstüne kâr ediyorlar. Son bir ayda Başpınar’da işten atılan işçi sayısı 3 binden fazla. Her ay ihracat rekorları kıran patronlar işler bir ay kötü gidince işçileri kapı önüne koyuyor. Biz işçilerin tek ailesi işçi sınıfıdır” diye konuştu.

“İŞÇİ SINIFININ BAŞARI ÖYKÜLERİNE İHTİYACI VAR”

Türkmen’in ardından Prof. Arif Nacaroğlu söz aldı. Nacaroğlu, Türkiye işçi sınıfının başarı öykülerine ihtiyacının olduğunu söylerken “En ufak bir başarı bile işçilere inanılmaz bir özgüven sağlıyor. Bu ülkenin yüzde sekseni emekçi. Gücümüz oranında pazarlık masasına oturarak hak ettiğimiz ücrete kavuşmak için bir kanser hücresi gibi sistemin içine yayılmamız gerekiyor” dedi.

“İŞÇİLER SENDİKAYLA PEK ÇOK HAK KAZANDI”

Nacaroğlu’nun ardından işçiler söz aldı. İşçiler konuşmalarında, sık sık BİRTEK-SEN’in işçilerle birlikte elde ettiği kazanımlara vurgu yaptı. Ünaldı Direnişinde işçilerin elde ettiği kazanımları hatırlatan bir işçi, “Ünaldı’daki birlik ruhunu işçilerin arasında yayabilirsek önümüz açılır. Bu birlik de BİRTEK-SEN’le olur. İşçilerin kurduğu bir sendika sonuçta, kodaman ya da sendika ağası yok aramızda” dedi. Bir halı dokuma fabrikasında çalışan bir işçi, sene başında verilen zammı yeterli bulmadıkları için içeride zam tartışması başlattıklarını, bunun ardından işten atıldığını söyledi. İşten atıldıktan sonra, ayrıldığı fabrikanın yönetiminin başka fabrikalarda iş bulmasına engel olduğunu söyleyen işçi, “Çıktığıma dair kağıt vermediklerinde, ‘fabrikanın önüne sendikayı çağıracağım, basınla birlikte buraya geleceğiz, dışarıda eylem yapacağız’ deyince her şeyimi hesaplayıp verdiler. Çıkış kağıdımı da verdiler. Sendikanın böyle bir önemi var” şeklinde konuştu. 

“BAŞPINAR GENELİNDE MÜCADELE ÖRMEMİZ GEREK”

Ardından BİRTEK-SEN genel sekreteri Mikail Kılıçalp söz aldı. Kılıçalp, sendikal bürokrasinin, sarı sendikacılığın işçilerin mücadelesine olan ihanetinden dolayı, yeni sendika kurma fikrinin işçiler arasında sık sık tartışıldığını ancak koşulların bugün olgunlaştığını söyledi. Pek çok fabrikadan işçilerin iradesiyle BİRTEK-SEN’in ortaya çıktığını ifade eden Kılıçalp, “bu sendika daha emekleme döneminde. Buradaki arkadaşlar inanırsa sendikamız büyür. Özellikle genç işçilerin bu işte önder olmasını sağlamalıyız. Her arkadaşımızın bu sendikanın örgütlenmesi için görev alması gerek. En önemlisi çalıştığımız fabrikalarda bunu örgütlemek. Sendikamız, henüz resmi olarak kurulmadığı dönemde bile, ikinci ayda direnişe çıkan fabrikadaki işçilerin eylemine destek olarak pek çok fabrikada ek zam almasını sağladı. İşçiler işten atılırken bugün tazminatları hesaplanıp veriliyorsa bunda sendikanın yürüttüğü mücadelenin önemi büyüktür. Önümüzde yedinci, sekizinci ay var ve enflasyon yükselmeye ve zamlar yüzünden işçilerin geçim derdi büyümeye devam ediyor. Gerçek enflasyon oranının üzerinde bir ücret için Başpınar genelinde bir mücadele örmemiz gerek ” ifadelerini kullandı. (Antep/EVRENSEL)