Gebze Tayaş Gıda işçileri: Lütuf değil emeğimizin karşılığını istiyoruz!
"Biz işçiler sendikalı ve örgütlü bir fabrika olsak kendi taleplerimizle alacağımız ücretten tutalım da insanca çalışma koşullarına kadar haklarımızı güvence altına alabilirdik."
Fotoğraf: Tayaş işçisi
Tayaş’tan bir grup işçi
Gebze
Merhaba, biz Tayaş Gıda’da çalışan bir grup işçiyiz. Esnek ve güvencesiz çalışma koşullarının olduğu bu fabrikada asgari ücretle yaşamaya çalışıyoruz. Evrensel’e daha önce yazdığımız mektuplarda çalışma koşullarımızın zorluğundan bahsetmiştik. Aylarca 12 saat çalışıp emeğimizin karşılığını ne yazık ki alamadık. Bunun yanı sıra geçirdiğimiz iş kazaları ve meslek hastalıkları ile baş etmeye çalışıyoruz. Ramazan ayını geride bıraktık fakat işçilere uygulanan ayrımcılık devam etti. Biz bu ayrımcılığı unutmayacağız elbette. Daha önce ramazan aylarında işçilere iftar veriliyordu. Pandemi nedeniyle üç senedir işçilere iftar verilmiyor ama patronlar ve memurlar en lüks restoranlarda iftarlarını yaptı. Bizlere layık görülen yemek ise bir ay boyunca bulgur pilavı, patates, bezelye oldu. Ramazan ayında tüm dünyaya ürettiğimiz çikolata ve şekerler ihraç edildi. Peki biz işçilere ürettiğimiz şeker ve çikolatalar verildi mi? Hayır! Tayaş, yüzde 15 indirimle kendi ürettiğimizi yine bize satmaya çalıştı.
PANSUMAN NİYETİNE YARAMIZI KAPATMAYA ÇALIŞIYORLAR
Uzun süredir insanca çalışma koşullarının olmadığını dile getirdik, emeğimizin karşılığının verilmesi için işçi arkadaşlarımızla birlikte ustalara ve müdürlere karşı serzenişte bulunduk. Bunun sonucunda geçtiğimiz hafta hepimizin maaşına ve var olan sosyal haklarımıza iyileştirme yapıldı. Güzel oldu ama eksik ve yetersiz. Çünkü bizlere verilen sosyal yardımlar üç kuruş paraydı. Bu ay 5 bin 4 lira olan asgari ücretimiz 6 bin 114 lira brüt olarak belirlendi. Devam primi net 70 liradan net 300 liraya, Kurban Bayramı ödemesi brüt 600 liradan brüt 1000 liraya, Ramazan Bayramı ödemesi brüt 300 liradan brüt 500 liraya, aile yardımı brüt 300 liradan brüt 500 liraya, yakacak yardımı brüt 500 liradan brüt 700 liraya çıkarıldı. Sosyal yardımlar eskiden aldığımız orana göre iyileştirilmiş gözükse de bugün için sadece pansuman niyetine yaramızı kapatmaya çalışıyorlar.
Aldığımız ücretler, Tayaş’a verdiğimiz emeğin karşılığı değil. Yeni giren işçi arkadaşları da tutabilmek için ücrette iyileştirmeyi yapmak zorunda kaldılar tabii. Ama ücretin ve sosyal yardımların artmasıyla birlikte Tayaş 12 saat çalışmaya tekrar geri döndü. Bu kadarcık kazanımı bile çok gördüler. Biz işçiler sendikalı ve örgütlü bir fabrika olsak kendi taleplerimizle alacağımız ücretten tutalım da insanca çalışma koşullarına kadar haklarımızı güvence altına alabilirdik. Bize lütfedilen değil, emeğimizin karşılığını alabilmek için tüm işçi arkadaşlarımıza çağrımızdır: Eğer birlik olursak, sendikalı olursak, DİSK/Gıda-İş’te kenetlenirsek, örgütlü bir mücadele ile haklarımızı alırız. Bir imzayla maaşımızda az da olsa bir iyileştirme yaptırabiliyorsak, sendikalaşıp bu haklarımızı çoğaltabiliriz. Biraz daha çaba harcayıp gayret edersek neden başaramayalım? Yakında 12 saat çalışmamız istenecek. Eğer sendikalı olur, birlik olursak bu dayatmanın karşısında durabilir, var olan haklarımızı büyütebiliriz. Şimdi bu mücadeleyi hep birlikte büyütme zamanı...