TGS ve DİSK Basın İş'ten tutuklamalara tepki: Meslektaşlarımızı yalnız bırakmayacağız
Diyarbakır'da günlerce gözaltına tutulan 16 gazetecinin tutuklanmasına ilişkin tepkiler sürüyor. Gazeteciler "Meslektaşlarımızı yalnız bırakmayacağız" diyor.
Görsel: MA
Fırat TOPAL
Diyarbakır
Diyarbakır'da 8 Haziran’da gözaltına alınan 22 kişiden 16 gazeteci tutuklandı. Tutuklamalara tepki büyüktü. Türkiye Gazeteciler Sendikası Diyarbakır Temsilcisi Mahmut Oral ve DİSK Basın İş Genel sekreteri Özge Yurttaş gazetemize konuştu.
TGS Diyarbakır Temsilcisi Mahmut Oral “Bu operasyonu kabul etmiyoruz” dedi. DİSK Basın İş Genel sekreteri Özge Yurttaş ise “Diyarbakır merkezli son tutuklama dalgası sırada başka gazetecilerin olduğunu ve bu başka gazetecilerin de ortak noktasının ‘AKP’li olmamak’ olacağını gösteriyor” ifadelerini kullandı.
"BU OPERASYONU KABUL ETMİYORUZ"
Türkiye Gazeteciler Sendikası Diyarbakır Temsilcisi Mahmut Oral TGS’nin bu konudaki tavrının açık ve net olduğunu belirterek “Görüyoruz ki Tarzan sıkıştı, yine Kürtlere, muhaliflere yönelmiş oldu. Sansür Yasası’nı gündeme getirdi. Onun akabinde de Kürt basınına yönelik düzmece operasyonla 20 arkadaşımız gözaltına alındı, bunlardan 16’sını da tutukladılar” dedi.
Türkiye’nin basın özgürlüğü karnesinde geriye gitmekte olduğunu, dünyada da ifade özgürlüğü açısından alt sıralara indiğini vurgulayan Oral, gazetecilerin tutuklanmasına dair şunları söyledi: "Bu operasyonu kabul etmiyoruz. Gazeteci arkadaşlarımızla en başından sonuna kadar dayanışma içinde olduğumuzu ifade ediyoruz. Bütün gazetecilerin amasız fakatsız dayanışma içerisinde olmalı. Ulusal ve uluslararası kuruluşların kınaması ve Türkiye’yi zorlaması gerektiğini düşünüyorum.”
"AKP DESTEKÇİSİ OLMAYAN HERKES HEDEFTE"
DİSK Basın İş Genel sekreteri Özge Yurttaş ise Türkiye’de gazetecilere yönelik baskı, tehdit, dava, tutuklama ve hapis cezalarının her dönemin iktidarı tarafından kullanılan yöntemler olduğunu aktararak “Ama her iktidarın gaye ve yöntemleri de değişiyor. Bu sabah gerçekleşen tutuklamalar ve yeni gözaltılar iktidarın iç politika ve dış politikaya dair kriz ve açmazları yeni bir konseptle aşma çabasında olduğunu gösteriyor. Muhtemelen seçime kadar sadece muhaliflerin değil AKP destekçisi olmayan herkesin hedefte olduğu bu büyük kuşatma, bastırma ve boğma stratejisi yürürlükte olacak” dedi.
"SIRADA BAŞKA GAZETECİLER OLABİLİR"
“Her dönemde olduğu üzere bu saldırı dalgasına Kürt halkı, onun örgütlü iradesi ve toplumsal kurumları hedef alınarak başlanıyor” diyerek sözlerine devam eden Yurttaş; iktidarın bu kuşatmayı zaman içinde toplumun farklı kesimlerine doğru genişletebileceği uyarısını yaptı ve şöyle devam etti: “Gazetecilik açısından da Diyarbakır merkezli son tutuklama dalgası sırada başka gazetecilerin olduğunu ve bu başka gazetecilerin de ortak noktasının ‘AKP’li olmamak’ olacağını gösteriyor. Bu saldırı dalgasını durdurmanın tek yolu ‘amasız, fakatsız’ gazetecilere, halkın haber alma hakkına ve basın özgürlüğüne yönelik her türlü engelleme, baskı ve tehdide karşı mümkün olan en geniş bileşenle, eldeki imkanların en ilerisi ve iyisi ile karşı koymak, birbirimizi yalnız bırakmamak ve koşulsuz bir dayanışma örmek.”
ORTAK MÜCADELE
Gazetecilerin hedef olduğu her olayda DİSK Basın İş olarak ellerinden gelen en güçlü itirazı ve direnci göstermeye gayret ettiklerini ifade eden Özge Yurttaş son olarak şunları söyledi: “Geçen hafta yaşanan ve bu sabah tutuklama ile sonuçlanan gözaltı dalgasına karşı da gazetecilik örgütlerinin ortak duruşu için çabaladık. İçinde yönetim kurulu üyelerimizin de olduğu bir grup gazeteci bu hafta sonu Diyarbakır’a giderek meslektaşlarımızla buluşup dayanışma ziyareti gerçekleştirecek. Elbette ortak mücadele, dayanışma kampanyaları örgütlemekten, hukuki alanda bu davaların içinin ne denli boş olduğunu teşhire kadar yapacak çok şey var. Hapisteki meslektaşlarımızı yalnız bırakmama ve tehdit altındaki tüm gazetecilerin davalarından başlayarak kimseyi yalnız bırakmadan ve elbette kimseyi de geride de bırakmadan birlikte karşı koymayı amaçlamalıyız.”
İZMİR GAZETECİLER CEMİYETİ: MESLEKTAŞLARIMIZIN YANINDAYIZ
İzmir Gazeteciler Cemiyeti de gözaltı ve tutuklamalara tepki göstererek şu açıklamayı yaptı:
"Gazeteciler üzerindeki baskı, tehdit ve sindirme politikaları hız kesmeden devam ediyor. Gün geçmiyor ki meslektaşlarımız yazdıkları, söyledikleri nedeniyle gözaltına alınmasın, tutuklanmasın! Bu durum artık ne yazık ki bir Türkiye klasiği haline geldi. Son olarak Diyarbakır’da 8 gündür gözaltında olan gazetecilerden 16’sı hakkında tutuklama kararı verildi. İzmir’de de Artı Gerçek yazarı İnci Hekimoğlu sosyal medya paylaşımları nedeniyle göz altına alındı. Siyasal iktidar halkın tarafsız, objektif haber alma hakkı için görevlerini yapmaya çalışan, fikir ve ifade özgürlüğünün hak olduğuna inanan gazeteciler üzerindeki baskılara artık son vermelidir. Herkes bilmedir ki; çıkartılmaya çalışılan sansür yasası da uyguladıkları sindirme politikaları da sonuç vermeyecektir. Gazeteciler bedel ödeme pahasına görevlerini yapmaya devam edecek. Tutuklanan ve gözaltına alınan meslektaşlarımızın yanlarında olduğumuzu ve desteklediğimizi bir kez daha tekrarlıyoruz. Bağımsız gazetecilik için mücadele etmeye devam ediyoruz." (HABER MERKEZİ)
DİYARBAKIR BAROSU: TUTUKLAMA BASIN ÖZGÜRLÜĞÜNE MÜDAHALEDİR
Diyarbakır Barosu, gazetecilerin tutuklanmasının ”basın özgürlüğüne ve haber alma hakkına müdahale” olduğunu belirtti. Diyarbakır Barosu, 16 gazetecinin tutuklanmasına ilişkin sosyal medya hesabı üzerinden açıklamada bulundu. Açıklamada, “Diyarbakır CBS'nin yürüttüğü soruşturma kapsamında 16 gazeteci hakkında tutuklama kararı verilmiştir. Gazetecilere, mesleki faaliyetleri nedeniyle başlatılan soruşturma ve tutuklamalar basın özgürlüğüne ve haber alma hakkına müdahaledir. Tutuklu gazetecileri serbest bırakın” denildi. (MA)