17 Haziran 2022 04:57

Ali ÇARMAN
Stuttgart

Baskı ve haksızlıklara karşı mücadele denilince her şehirde gecesini gündüzüne katmış, yaşamıyla ve toplumsal sorunlar karşısındaki tutumuyla öne çıkan insanlar vardır. Onlar nereye gitseler beraberlerinde coşku ve mücadeleyi taşırlar. Havanın değişmesine önayak olurlar. Toplumda belli bir saygınlık kazanmış ve herkesin gıpta ile baktığı böylesi kişilerin sayısı az da olsa, çevremizde görmek mümkün. İşte bunlardan birisi geçtiğimiz ay hiç beklenmedik bir şekilde aramızda ayrılan Henning Zierock’tur.

ÖRGÜT GİBİ ÇALIŞAN BİR KİŞİLİK

11 Ağustos 1951 doğumlu Henning Zierock, lise yıllarını Tübingen’de geçirir. Daha sonraları; teolojiden müzik öğretmenliğine kadar okuyarak sürekli kendini geliştirme ve yenileme, insanlığa hizmet etme konusunda durmak bilmeyen bir tutum içinde olmuştur.

Müzik öğretmenliği yaptığı yıllarda Mikis Theodorakis ile tanışmasının ardında Theodorakis korosunu kurar.  Koro çalışmasına katılanların sayısı her geçen gün artar. Ve tanınmış bir koro olarak sayısızca etkinliklere katılarak farklı dillerde; Almanca, Yunanca, Türkçe şarkıları okur. Böyle bir süreçte Tübingen’de “Kultur des Friedens- Kültür ve Barış” derneğini 1988 mayısında 1000 kişinin katıldığı bir etkinlikle ilan eder.

Derneğin amacı bir cümle ile ifade edilecek olunursa, barış kültürü; savaşın, açlığın, nefretin, sömürünün, doğanın yıkımının egemen olduğu bir dünyaya bir alternatif demektir diye tarif edilir. Yunan müziğinin ünlü ismi ve faşizme karşı direnişin sembolü olan Mikis Thedorakis ile başlayan derin dostluğu ve derneğin kuruluşu Henning’in yaşamında bir dönüm noktasıdır. O artık dur durak bilmeden, sırtında gitarı ile eylemden eyleme koşan ve tüm varlığıyla barış için mücadele eden bir savaşçı olmuştur.

Irkçılığa karşı mücadelesi ve barış davasının kazanacağına olan ilişkisi ve de çalışmaları onu bu kez tanınmış bir başka müzisyen Konstantin Wecker ile buluşturur. Ve dostlukları güçlenerek devam eder. Theodorakis Chor kuruluşundan itibaren sendikaların ve demokratik kurumların etkinliklerinde sahne alır ve beğeni ile dinlenir. Stuttgart DİDF’in birçok etkinliğinde ücret talep etmeden gönüllü olarak destek amacıyla yer aldılar.

Henning Zierock, ABD ve NATO’nun sayısız savaş operasyonlarının koordine edildiği ve Stuttgart’ta bulunan komuta merkezi EUCOM/AFRİCOM önünde defalarca miting, yürüyüş ve insan zinciri eylemleri örgütledi. Faşizme karşı zafer günü olan her 8 Mayıs’ta, dünya barış gününde, ırkçılığa karşı eylemlerde sırtında gitarı elinde taşımada zorlandığı mikrofonu ile yetmiş yaşında enternasyonalist bir militan idi.

Yakın zamanda, Kolombiyalı emekçilerin mücadelesiyle dayanışmak için yapmış olduğumuz eyleme koşanların başında Henning geldi. Rusya’nın Ukrayna’ya karşı başlatmış olduğu savaşa tereddütsüz hayır dedi. Silahlanmaya, savaşa ve faşizme karşı “Bir daha asla savaş- bir daha asla faşizm” çağrısıyla eylem örgütledi.

SAVAŞ DEĞİL, BARIŞ KAZANMALI

Savaşlar, insanlık tarihinde kaçınılmaz bir kader değil, sömürücü egemen sınıfların hegemonya alanlarını çoğaltmanın sonuçlarıdır. Savaşa karşı mücadelenin henüz savaş başlamadan verilmesi gerektiği düşüncesiyle sürekli barış uğruna savaşım veren Henning Zierock bu gerçekliğin bilincinde sorumluluk duygusuyla hareket etmeyi kendine felsefe edindi. O, uluslararası dayanışmayı güçlendirmek gerek diyerek insanlığın yaşam hakkı için hareket etti. Dünyanın bir başka ucunda hiç tanımadığı insanların haklı davalarına gitarı-sözü ve eylemiyle destek olan Henning barış mücadelesinde yaşamaya devam ediyor.

Bugün dünyanın birçok yerinde yükselen barış sesleri ve 70 yaşında kaybettiğimiz Henning Zirock’un örnek yaşamı, barış davasının kazanacağının ip uçlarını bizlere vermekte. Emperyalist saldırganlığın hız kaybetmeden devam ettiği günümüz dünyasında bugünden yarına uzatılmış bir köprü olan barış hareketinin motoru durumunda olanların anılarına saygıyla.

EVRENSEL'İNMANŞETİ

Yüksek voltajlı teşvik

Yüksek voltajlı teşvik

Erdoğan-Şimşek programıyla emekçilerin bir ayı daha gıdaya gelen yüksek zamlar ve eriyen ücretlerle geçti. Özelleştirmelerle ihya edilen sermaye gruplarına ise sadece bir ayda ‘üretmedikleri elektrik’ için 1 milyar lira teşvik verildi. Sanayi patronları da çalıştırdıkları her kadın işçi için devletten artık daha fazla teşvik alacak.

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
2 Mart 2025 - Sefer Selvi

Evrensel'i Takip Et