Metal işçileri: Kendimizden kısarak yaşamak istemiyoruz
Temel tüketim maddelerine gelen zamlar karşısında ücretleri eriyen metal işçileri geçinebilmek için fazla mesailere kalıyor, ek iş yapıyor.
Eren ERGİNE
Hilal TOK
İstanbul
İstanbul’un iki ayrı ucunda; Mercedes, Mata, HT Solar’dan işçiler aldıkları ücretin yetmediğini, geçimin her geçen gün zorlaştığını ifade ediyor. Yoksulluk sınırının altına düşen ücretlerinin iyileştirilmesini talep eden Türk Metal ve Birleşik Metal-İş üyesi işçilerin ortak sözü, “Kendimizden kısarak yaşamak istemiyoruz” oluyor.
Mercedes’in Esenyurt Hoşdere’de kurulu bulunan fabrikasında 5 bin işçi çalışıyor, buradaki işçiler günlük 17 otobüs üretiyor, önümüzdeki yıl ise bu sayının 21’e çıkarılması hedefleniyor. Mercedes-Benz Türk, sadece nisan ayında 13 ülkeye 131 adet otobüs ihraç ederek otobüs ihracatında ilk sırada yer aldı. Mercedes’in bir otobüsü ortalama 6-7 milyon lira. Mercedes’te işe yeni başlayan bir işçi 6 bin lira ücret alırken, 22 yıllık bir işçi sosyal haklar dahil ortalama 12 bin lira civarında ücret alıyor. Brüt ücreti ise 19 bin lira.
‘BİRAZ DAHA GERİYE GİDİYORUZ’
22 yıllık Mercedes işçisi “Her sözleşme dönemi biraz daha geriye gidiyoruz” dedi. İşçilerin Türk Metal’e tepkili olduğunu ifade eden işçi, “Sendikanın yaklaşık 230 bin üyesi var. Bu ciddi bir rakam. Mitinglerde ‘grevse grev’ diye bağırıyorlar, istediğimiz zam için mücadele etsek, gerekirse greve çıksak alamaz mıydık? Mercedes’in bir günde kazandığı para devasa. 10 gün greve çıktığımızı düşünsene nasıl duracak karşısında?” dedi.
‘MERCEDES İŞÇİSİ EK İŞ YAPIYOR’
2015 metal fırtına döneminde Bursa’da Türk Metal’den istifaları hatırlatıyor başka bir Mercedes işçisi: “İstanbul’da ise kendim de dahil her şeyi sendikaya bıraktık. Sus payı olarak o zaman Mercedes işçilerine ekstradan 3 bin lira ödeme yaptılar ama mücadele etmeyince koşullar da sendikal anlayış da değişmedi.”
Mercedes’te genç işçilerin çoğunun bekar olduğunu bu nedenle 6 bin liralık ücretle idare edebildiklerini ifade eden işçi, “Ailesiyle yaşıyor, öyle olunca o para ona yeterli geliyor. İtiraz da etmiyor o nedenle. 7 bin lira maaş alan bir Mercedes işçisi evliyse, kira veriyorsa geçinemez. Bir kira olmuş 3-4 bin lira” dedi.
Mercedes işçilerinin ek iş yaptığını ekleyen işçi, “Taksiye çıkan, sanayide çalışan işçi arkadaşlarımız var. Ben de bayramda çalışacağım. İlk gün kurbanımı keserim diğer günlerde de çalışırım. Artık herkes böyle yapıyor yoksa geçim zor. Eşim de asgari ücretle çalışıyor. İki kişi çalışmamıza rağmen yine yoksulluk sınırının altındayız” diye konuştu.
MATA İŞÇİSİ İŞTEN ÇIKIP MOTOKURYELİK YAPIYOR
İstanbul’un diğer ucunda, Tuzla’da 1300 kişinin çalıştığı Mata’da ise işçinin eline geçen ücret 5 bin 300 lira. Birleşik Metal-İş’in örgütlü olduğu Mata’da, üç vardiyalı sistemle haftanın 6 günü, günün 8 saati çalışıyor işçiler. Jaguar, Aston Martin, Bentley, Tesla gibi lüks otomotiv markalarına parçalar üreten Mata Ahşap Otomotiv’de çalışan işçiler koşulların ağır olduğunu söylüyor. Kimyasal maddelerle çalışan işçiler “Canımızın ne kadar önemli olduğunu ne kadar önemsendiğimizi buradan anla. Kimyasalda çalışıyoruz, mesela zımpara bölümü komple tozludur, polyester zımparalıyoruz. O tozun içinde çalışıp 5 bin 300 alıyoruz işte” diyor.
‘FAZLA MESAİLERE KALIYORUZ’
Mata işçisi evini tek başına geçindirdiğini, aldığı ücretin hiçbir şeye yetmediğini aktarıyor: “Geçinebilmek için fazla mesailere kalıyoruz. Evim kira değil, bir de kira olsa yanmıştık. Fabrikamızda çok ek iş yapan var. Bir arkadaşım işten çıkıp motokuryelik yapıyor mesela. Çocuğuma bir şey alamadıktan sonra çalışsam ne olur ki diyorum bazen. Patron dolarla oynuyor her şeyleri var, bize gelince bu kadar, yok.”
‘İSTEDİĞİMİZ ZAM BİLE ŞİMDİDEN ERİDİ’
3 aydır sözleşme sürecinde olan ve saatlerine istedikleri 17 liralık zammın şimdiden eridiğini söyleyen işçi patronun hâlâ sözleşmeye yanaşmadığını ifade ediyor. Mata işçisi, “Şu anda sadece gündüz vardiyasında pazartesi günü poğaça veriliyor, her gün istiyoruz. Özel sağlık sigortası istiyoruz. saat ücretine ek 17 lira zam istiyoruz, artı enflasyon zammı da istiyoruz. Ama işveren sözleşmeye yanaşmıyor. Millettin de borcu harcı var sözleşme süresinin çözülmesini istiyor. Geçinemiyoruz mecbur yapacaklar istediğimiz zammı” diyor.
Sendikacıların işten atmalar sürecindeki tutumunu eleştiren işçi, “Bir sürü arkadaşımı çıkardılar. Hiçbirinin arkasında durmadılar. Ücretlerin düşüklüğüne ve sefalet ücretine karşı birlik olmamız, direnmemiz lazım” diyor.
SÖZLEŞMENİN GETİRDİKLERİ, GÖTÜRDÜKLERİ…
Birleşik Metal-İş’in örgütlü olduğu bir başka fabrika ise 300’e yakın işçinin çalıştığı HT Solar. HT Solar’da nisan ayında yapılan sözleşmeyle brüt yüzde 87 oranında zamma imza atıldı. Ayrıca pek çok sosyal haklarda da iyileştirme yapıldı. 5 yıllık bir HT Solar işçisi, “Çıplak ücretim şu an 10 bin 86 lira. Giydirilmişlerle beraber 12 bin küsur geçiyor elime. 3 vardiya, 6 gün çalışıyoruz. Kıdem farkı yok. Fabrika 2017’de açıldı, 6 yıldır çalışanla şimdi giren aynı ücreti alıyor. Sendikanın metal iş kolunda imzaladığı en iyi sözleşme bizimki gibi görünüyor. Ama, sözleşmeden sonra patronun MESS’e geçmek istediği söylendi. MESS’e geçince nasıl zam alacağız belli değil. Bize sözleşmenin çıktısını vermediler. Baktığında iyi zam gibi ama ilerisi görünmüyor” dedi.
HT SOLAR İŞÇİSİ İÇİN EV ALMAK İMKANSIZ
Bir çocuğu olduğunu ve evli olduğunu belirten işçinin eşi de cam işçisi. Bu 3 kişilik ailenin evine toplamda 18 bin lira giriyor. Türkiye şartlarında işçilerin geçinebilmek için ortalama ücretin bu dolaylarda olması gerektiğini belirtiyor: “5 sene önce ev kredisine girdim. Öyle ev alabildim. Şimdi ev almak zor. Şimdi ev almak için 800 bin kredi çekmen lazım, ayda 15 bin ödeme yapman lazım. Nasıl ödeyeceksin? Bir HT Solar işçisi şimdi istese ev alamaz.”
HT Solar’ın çok kâr yaptığını, sürekli üretim baskısı olduğunu söyleyen işçi ekliyor: “Her anlamda doyumsuz işverenler. Bir gün ürettiğin sayının daha fazlasını sonraki gün istiyor. Bize yaptığı zam lütuf değil o yüzden.”
GÖNÜLLÜ ÇIKIŞLARIN ÖNÜNÜ AÇTILAR
HT Solar’da 3 yıldır çalışan bir başka işçi de sözleşmede kazanılanların da kaybedilenlerin de olduğunu düşünüyor. Sözleşmenin sonrasındaki süreci anlatırken, “Her bayramımızı zehir ediyorlar mesela. Geçen bayram dönemi de çıkışlar olmuştu. Bu bayramda da gönüllü çıkışların önünü açtılar” diyor.
Çıplak ücretinin 10 bin 250 lira olduğunu söyleyen bir forklift işçisi, “Bu sözleşme bize enflasyon +1, +3 gibi zam oranlarını kaybettirdi. Bizi MESS’e bağladılar çünkü. Yüzde 87 gibi mükemmel bir zammı kazandık eyvallah. Ama kaybettiklerimiz de var” diyor.
‘NEDEN KENDİMİZDEN KISARAK YAŞAYALIM?’
Sözleşme sürecinden sonra üretimden çekilen 28 işçi olduğunu hatırlatan işçi, “14 bir vardiyadan, 14 bir vardiyadan işçileri üretimden çektiler. Eğitim salonunda bekliyor işçiler. İşveren bence kendine ortam hazırlıyor. ‘Benim işim azaldı, benim bu kadar elemana ihtiyacım yok, eleman çıkarmam lazım’ diyeceği ortamı hazırlıyor. Şimdi hedef, ‘28 kişi olmamasına rağmen çıkan ürün sayıları aynı, yani bunlara gerek yok’ demek. Buradan bu işçilere ihtiyacım yok diyecek. Seçilenler de vardiya amirlerinin sevmediği, bel fıtığı rahatsızlığı olan, çok rapor alan insanlar. İnsanın aklına işten atmalar olacağı geliyor.”
Alım gücünün günden güne düştüğünü söyleyen HT Solar işçisi, “İnsanların alım gücü çok düştü. Kendi evim, kirada değilim. Ben rahat yaşıyorum, gezmekten kesmiyorum ama bütün işçilerin yaşama şekli de böyle olmalı. Ben neden kendimi kısıtlayacağım! Buna karşı işçiler birleşebilse keşke, o zaman dünya yerinden oynar” diyor.
Ekonomik gidişattan şikayet eden başkaca HT Solar işçileri, her gün artan fiyatlar karşısında ücretlerinin azaldığını, bu yüzden de geleceğe bir iç rahatlığıyla bakamadıklarını söylüyorlar.
‘HER YAPTIĞINI SAVUNMUYORUM AMA OY VERİYORUM’
HT Solar işçileri ile sohbetimiz dönüp dolaşıp siyasete geliyor. Geçim derdinin ucu bir şekilde iktidara bağlanıyor. Üretim operatörü olan HT Solar işçisi AKP’li olduğunu ve AKP’den de asla vazgeçmeyeceğini söyleyerek şöyle devam ediyor: “Ama her yaptığını da savunmuyorum tabii. Yönetim tarzı olarak çok yanlışları var ama daha iyi yönetecek birini düşünemiyorum. Kadın cinayetlerinde adalet yok mesela, bundan rahatsızım. Dünyanın parasını harcadın, benim paralarımı harcadın, operasyonlar yapıyorsun sınır ötesinde. FETÖ meselesinde kandırıldım dedin. Yanlış buluyorum bunları. Ama ben hayatım boyunca sol görüşe oy vermedim, vermem. Tabii konuşurum solcuyla. Beni insan olması ilgilendirir. CHP, ‘Asgari ücreti şu kadar yap’ diyor mesela, sen önce git kendi belediyende artır bakalım. Bir şeyleri ilk önce kendinde değiştir de görelim.”
Bir yandan AKP’yi savunur bir yandan da yanlışlarını dile getirirken işçilere karşı da yanlışlar yapıldığını vurguluyor: “Biz HT Solar’da grev yaptık, ikinci gün grevi sonlandırın dediler. Oysa grev yasal hakkımız. Çin, valiyi aramış, vali polisi. Polis geldi ‘Yapamazsınız’ dedi. Biz greve çıktık TOMA’lar, polisler çevik kuvvet geldi. Yeğenim geldi benim ya! Polis kendisi. Biz hakkımızı istedik, emeğimizin karşılığını istedik. Neymiş kavga arbede olurmuş. Bu konularda iktidarı eleştiriyorum tabii. Ama yine de daha iyisinin geleceğini düşünmüyorum.”
‘20 SENE İMKAN VERDİK, ARTIK OY YOK’
Daha önce hep AKP’ye oy veren, ancak artık vermeyeceğini söyleyen forklift işçisi ise bu meseleye ilişkin şunları söylüyor: “Benim siyasi görüşüm farklı senin farklı olabilir ama iş ekmek kavgasına geldiğinde aynıyız. Ben AKP’liydim. Benim cebime dokunana kadar. Benim cebime dokunmazsa sıkıntı yok, Türk halkı için konuşuyorum bunu. Türk halkı cebine dokunulduğunda neyin ne olduğunu hisseder. Ben hissettim. Ama şimdi oy verir misin desen vermem. Ekonomik olarak çok sıkıştık. Kendi fabrikamızda ben bir anket yapıyorum, önceden mesela 10 kişiden 7’si veriyordu, şimdi çoğu vermeyeceğini söylüyor. Ama bu adam yine seçilirse bu işin içinde ciddi ciddi katakulli olduğunu düşünürüm. Seçilemeyecek. En son bu 1 milyarlık paranın Ensar Vakfı üzerinden dışarı gitmesi falan, düşün… Şimdi Kılıçdaroğlu’na kızıyorum tabii, kendi hatalarından dolayı kaybediyor. Muhalefet, iktidarı kuvvetlendiriyor, muhalefetlik yapamıyor. Ak Parti aslında kuvvetli değil. Ak Parti şimdi seçim öncesi bize imkan verin diyor, sen 20 senedir iktidarsın, vereceğim imkanı vermişim. Başka kimse bu kadar uzun yönetmedi. Eee sonuç? Ne olursa olsun Ak Parti’ye vereceğim diyenler takım tutar gibi bir parti tutuyorlar bence.”
Evrensel'i Takip Et