İşçiler temmuz zammı için "Olmazsa olmaz" diyor
Trakya'da çeşitli iş kollarında çalışan işçiler başta asgari ücret olmak üzere ücretlere zam yapılmasının gerekli olduğunu söylüyor.

Arşiv | Fotoğraf: DHA
Tuncay SAĞIROĞLU
Tekirdağ
İşçi ve emekçiler her gün gelen zamlar karşısında ücretlerinin eriyip gitmesine, kendileri her gün daha da yoksullaşırken patronların kârlarını büyütmesine tepkili. İşçiler, başta asgari ücret olmak üzere bütün ücretlere zam yapılmasını beklerken bir taraftan da örgütlenme mücadelesi sürdürüyor.
Tekirdağ’ın Çorlu ve Çerkezköy gibi sanayi merkezlerinde işçilerin her gün gelen zamlar karşısında ücretleri erirken öfkeleri de büyüyor. Alım gücü düşen işçiler temmuz ayında başta asgari ücret olmak üzere tüm ücretlere zam yapılmasını istiyor. İşçilerin büyük bir kısmının asgari ücret ile çalıştığı Garanti İplik fabrikasından bir işçi, “Yıl başında ücretlere yüzde 50 zam yapıldı ama faturalardan ekmeğe kadar her şeye yüzde 100 zam geldi. Enflasyon ortada. Bu koşullarda mutlaka asgari ücrete bir zam gelmeli. Yoksa bu seneyi çıkaramayız. Bakanın biri zam gelecek diyor, öbürü başka bir şey diyor. Bunlar bizim nabzımızı tutmaya çalışıyor” dedi.
Taner Triko’dan bir işçi de “Açlık sınırı, yoksulluk sınırı ortada. TÜİK’in enflasyonuna göre bizim ücretler eriyip çoktan yok oldu. Her gün bir zam haberi ile uyanıyoruz. Ama bizim ücretler olduğu yerde sayıyor. Yılbaşında yapılan zamlar ile ücretim açlık sınırının bile altında kaldı. Bu temmuz ayında yeniden iyileştirme istiyoruz” diye konuştu.
‘PATRONUN İNSAFINA KALMASIN DİYE...’
Hükümet cephesinden yapılan açıklamalar asgari ücrete zam yapılma beklentisini arttırırken bazı fabrikalarda örgütlenme ve mücadele eğilimleri de gelişiyor. Çorlu’da Lila Kağıt fabrikasında sendikalaştıkları (Selülöz-İş) için işten atılan işçiler fabrika önünde kurdukları çadırda direnişlerini sürdürürken, Barış Tekstil ve Korozo Ambalaj fabrikalarında ise işçiler sendikalarda örgütlenmek istediğini dile getiriyor. İşçilerin anayasal haklarını tanımayan patronlar ise baskı ve işten atma yoluna giderek işçilerin örgütlenmesini engellemek istiyor.
Temel tüketim maddelerine gelen zamlar karşısında aldıkları ücretin yetmediğini belirten Barış Tekstil işçileri, “Her zam döneminde ‘Ne olacak’ diye beklemekten bıktık. Ücretimiz müdürlerin iki dudağı arasından çıkacak lafa, çocuklarımızın rızkı patronun insafına kalıyordu. Biz de bunu değiştirmek için sendikaya (DİSK/Tekstil) üye olmaya başladık. Ama bundan haberdar olan müdürler hemen işten atmaya başladı. Bu da yetmedi e-devlet şifrelerimizi isteyerek sendikaya üye olup olmadığımıza bakmak istiyor” diyor.
Başka bir işçi ise fabrikanın bu yaptığının yasalara aykırı olduğunu hatırlatıyor: “Böyle devam ederlerse savcılığa suç duyurusunda bulunacağız. Sendikaya üye olmak bizim yasal hakkımız. Patronlar işçileri köle gibi çalıştırmak için sendika istemiyor. Ama bizim de dayanacak gücümüz kalmadı. Biz köle değil işçi olmak istiyoruz. Var olan hakkımızı da kullanacağız.”
BİZ YOKSULLAŞTIKÇA PATRONLAR ZENGİNLEŞTİ
Ekonomi ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati’nin “Bu sistemde dar gelirliler hariç üretici firmalar, ihracatçı firmalar kâr ediyor” açıklamasını Korozo Ambalaj işçileri değerlendiriyor: “Ücretler yetmiyor, her şeye yüzde 100 zam geldi. Çocukların ihtiyacını bile karşılayamıyoruz. Biz işçiler gittikçe yoksullaşıyoruz. Biz yokluklar arasında boğuşurken Korozo en büyük ambalaj firması oldu. Yatırım üstüne yatırım, kâr üstüne kâr yaptı. Biz yoksullaştıkça Korozo zenginleşti.”
Petrol-İş üyesi Korozo işçileri tablonun bu haline tepki gösteriyor ve bunu değiştirmek için sendikalaşmaya başladıklarını söylüyor: “Çünkü biz de insan gibi yaşamak istiyoruz...”
Evrensel'i Takip Et