17 Haziran 2022 14:06

DTÖ'nün aşı patenti açıklamasına tepkiler: Hayatları değil itibarı kurtarma hamlesi!

DTÖ, yoksul ülkelerde Kovid-19 aşılarının patentlerinin geçici olarak kaldırılmasında anlaşmaya varıldığını açıkladı. Sağlık ve hak örgütleri, bunun kısıtlı ve yetersiz olduğu görüşünde.

Pfizer ve BioNTech'in geliştirdiği Kovid-19 aşısı | Fotoğraf: Mat Napo/Unsplash

Paylaş

Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ) 12. Bakanlar Konferansı önceki gün sona erdi. DTÖ, konferansın ardından hükümetlerin yoksul ülkelerde kovid-19 aşılarının patentlerinin geçici olarak kaldırılması konusunda anlaşmaya vardığı açıklandı. Ancak sağlık örgütleri ve insan hakları kurumları varılan anlaşmanın kısıtlı ve yetersiz olduğu görüşünde. 

Konuyla ilgili açıklama yayımlayan “Halkın Aşı İttifakı/The People’s Vaccine Alliance” Eş Başkanı ve Oxfam Eşitsizlik Politikası Başkanı Max Lawson varılan anlaşmayı “Hayatları değil, itibarları kurtarmayı amaçlayan teknokratik bir şekerleme” olarak nitelendirdi. Lawson, “Zengin ülkelerin DTÖ’deki tutumu son derece utanç vericidir. Avrupa Birliği, anlamlı bir fikri mülkiyet feragatine benzeyen her şeyi engelledi. İngiltere ve İsviçre müzakereleri herhangi bir metni daha da kötü hale getirmek için kullandı. ABD ise herhangi bir anlaşmanın etkisini sınırlamak üzere tasarlanmış kırmızı çizgilerle müzakerelerde sessizce oturdu” dedi.

İlan edilen anlaşmanın dünyanın her yerde ve herkes için aşılara ve tedavilere erişimi sağlamak üzere çaresizce ihtiyaç duyulan geniş kapsamlı fikri mülkiyet feragati olmadığını vurgulayan Lawson, “AB, Birleşik Krallık, ABD ve İsviçre bu metni bloke etti. Bu sözde uzlaşma, gelişmekte olan ülkelerin belirli durumlarda patentleri geçersiz kılmaya yönelik mevcut haklarını büyük ölçüde yinelemektedir. Ve bu sınırlı hakkı bile halihazırda kovid-19 aşısı üretme kapasitesine sahip olmayan ülkelerle kısıtlamaya çalışıyor. Zengin ülkelerin DTÖ’nün aşılar konusunda anlamlı bir anlaşma yapmasını engellemesi ve insanlar aşılar olmadan ölürken tedaviler konusunda harekete geçme sorumluluklarından kaçmaları utanç vericidir” dedi. 

300 ÖRGÜTTEN HÜKÜMETLERE ÇAĞRI: DTÖ’YE MEYDAN OKUYUN

Onlarca ülkeden sendikalar, sağlık örgütleri, kadın örgütleri ve insan hakları örgütlerinin aralarında bulunduğu 300 kurum da ortak bir bildiri yayımlayarak hükümetlere DTÖ kurallarına açıkça meydan okuma ve böylece düşük ve orta gelirli ülkelerin Kovid-19 aşıları gibi gerekli ilaçları yaptırım olmaksızın üretmelerine olanak sağlanması çağrısı yaptı.

“Hükümetler İlaca Erişim Üzerindeki Büyük İlaç-DTÖ Baskısını Kırmalı” başlıklı bildiride, “Dünya Ticaret Örgütü’nün fikri mülkiyet engelleri, 15 milyon insanın ölümüne neden olan pandeminin üzerinden iki yıldan fazla bir süre geçmesine rağmen Kovid-19 aşılarına, testlerine ve tedavilerine küresel erişimi sınırlayan ölümcül bir engel olmaya devam etmektedir. DTÖ’nün dışlayıcı ve baskıcı süreçleri, Kovid-19 ilaçlarına küresel erişim sorununu iyileştirmeyecek sahte bir metni zorla kabul ettirmek için kullanıldı, bu metin sadece fikri mülkiyet engellerini kaldırmamakla kalmıyor, aynı zamanda ilaç üretimi için mevcut DTÖ esnekliklerine daha fazla kısıtlama getiriyor. Bu çirkin durum, hükümetlerin DTÖ’nün ilaç tekellerine insan hayatından daha fazla öncelik vermesini bertaraf etmek için derhal harekete geçmeleri gerektiğini göstermektedir” denildi. 

MİLYARLARCA İNSANA İHANET EDİLDİ

Bildiride, “Avrupa Birliği, İsviçre ve Birleşik Krallık, ilaç sektöründeki çıkarlar adına hareket ederek ve DTÖ’nün küresel aşı, test ve tedavi erişiminin önündeki fikri mülkiyet (IP) engellerini kaldırmasını engelleyerek, dünya çapında hâlâ hayat kurtaran aşı, ilaç ve teşhislere erişmesi gereken milyarlarca insana ihanet etmişlerdir. Desteklediğini açıkladığı aşı feragatini yerine getirmeyerek, tedavi ve testlerin dahil edilmesini de engelleyerek ABD, kovid salgınının sona ermesi için çaresiz bir gezegene de sırtını dönmüş oldu” ifadeleri kullanıldı.

"BU BÖYLE DEVAM EDEMEZ"

“Sağlık ihtiyaçları ilaç tekellerinin kârlarına tabi kılınamaz” denilen bildiride DTÖ’nün ilaç tekellerini koruyan kurallarına meydan okuma çağrısı yapılarak, şu ifadeler dile getirildi: 

“DTÖ’nün acımasız fikri mülkiyet kuralları halihazırda mevcut pandeminin uzamasına katkıda bulunmuştur ve ülkeler bu kuralları aradan çıkaramazlarsa, gelecekteki pandemiler sırasında da halk sağlığına, ekonomik ve sosyal zarara katkıda bulunmaya devam edeceklerdir. Ve endişe verici tek konu pandemiler değildir. Fikri mülkiyet rejimleri, araştırma önceliklerini çarpıttığı, arzı yapay olarak kısıtlayarak kıtlık yarattığı ve yoksulları ve düşük gelirli ülkelerde yaşayan insanları etkileyen aşırı fiyatlandırma ve adaletsiz dağıtıma izin verdiği için milyarlarca insan hastalıkları önleyen, tedavi eden ve iyileştiren hayat kurtarıcı ilaçlara erişemiyor. Bu kuralları kabul etmeyen ülkeler, kendi egemenlik süreçlerini ve kurallarını baltalayan ticari tehditlere ve tepkilere maruz kalmaktadır. Bu böyle devam edemez. Dünya, birinci nesil kovid aşı üretimi ve dağıtımında görülen ölümcül aşı ayrımcılığının, kovid teşhisleri, tedavileri ve ikinci nesil aşılar söz konusu olduğunda yeniden yaratılmasına izin vermemelidir.” (DIŞ HABERLER)

ÖNCEKİ HABER

Diyarbakır'da feshedilen MHP'ye operasyon düzenlendi, il başkanı "istismar" suçundan tutuklandı

SONRAKİ HABER

Gezi Davası tutukluları gerekçeli kararı değerlendirdi: Tek delil yok

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa