Lezita işçilerinin direnişi 31. gününde: Baskılara rağmen istifa etmiyoruz
İzmir'deki Abalıoğlu Lezita fabrikasında Öz Gıda-İş'e üye oldukları için işten atılan 39 işçinin direnişi 31. gününde. Yapılan açıklamada "Baskılara rağmen işçiler dik duruşunu sürdürmekte" denildi.
Fotoğraf: Nuray Öztürk/Evrensel
İzmir Kemalpaşa’da bulunan Abalıoğlu Lezita fabrikasında 2021 yılı Temmuz ayından beri Öz Gıda-İş'e üye oldukları için işten atılan 39 işçinin fabrika önündeki direnişi 31’inci gününde devam etti.
Atılan işçilerden 20'sinin işe iade ve sendikal tazminat davaları kazanımla sonuçlanmasına rağmen işveren davası istinafa taşıdı. Yaşanan son gelişmelerden sonra Öz Gıda-İş bugün sabah saatlerinde fabrika önünde basın açıklaması gerçekleştirdi.
Açıklamaya CHP Milletvekilleri Atilla Sertel, Gürsel Erol, Hak-İş’e bağlı Liman-İş, Öz Orman-İş, Türk-İş’e bağlı Kristal-iş, DİSK’e bağlı Gıda-İş ve Emekli-Sen’in yanı sıra Emek Partisi, TİP, TKP, İKD, CHP ve Vatan Partisi üye ve yöneticileri de katıldı. Ayrıca açıklamaya Neşe Plastik, MCP Seramik, Adem Alüminyum işçileri de destek verdi.
“BURADAKİ KAZANIM DİĞER MÜCADELELERİ TETİKLEYECEKTİR”
Açıklama öncesi katılan kurum temsilcileri dayanışma mesajlarını iletti. CHP Milletvekili Atilla Sertel, sendikal hak ve çıkarları için direnen Lezita işçilerinin mücadelesini Meclise taşıyacaklarını söyledi.
Hak-İş İzmir İl Başkanı Gültekin Şimşek, “Biz her zaman işverenlerimizin yanında olduk ama emek için mücadeleden vazgeçmedik. Şimdi de Lezita işçilerinin yanındayız” sözlerini sarf etti.
Emek Partisi Bornova İlçe Başkanı Cevat Düzci ise Lezita işçilerin direnişini çok önemsediklerini ifade ederek, “Buradaki kazanım, diğer mücadeleleri tetikleyici unsur olacaktır. Biz mücadelemizin her daim yanınızdayız” dedi.
Söz alan diğer sendika ve kurum temsilcileri de işçilerin direnişini selamlayarak, mücadeleyi büyütme çağrısında bulundu.
“SENDİKALAŞMAYI ENGELLEMEK İÇİN TAŞERON SİSTEM GETİRDİLER”
Öz Gıda-İş adına açıklamayı işten atılan işçilerden Yeter Kotan okudu.
İşten atmaların ardından işverenin baskılarını da artırdığını ifade eden Kotan, sendikal örgütlülüğü engellemek için fabrikaya taşeron sistemi getirildiğine dikkat çekti. Çalışma Bakanlığı müfettişlerinin yetki tespitine ve taşeron sistemine dair raporuna rağmen taşeronun devam etiğini söyleyen Kotan, “İşçilerin tek istediği emeklerinin karşılığını almak. Anayasal hakları işveren tarafından yüz kızartıcı suç olarak görüldü. Fabrikaya ihanet etmekle, terörist olmakla, hırsız olmakla itham edildiler, hedef gösterildiler” dedi.
“BASKILARA RAĞMEN İŞÇİLER DİK DURUŞUNU SÜRDÜRMEKTEDİR”
Mücadelelerinin 31’inci gününde oldukları bilgisini veren Kotan, “İşveren ve işveren vekilleri yasal mücadelemizin başladığından beri fabrikayı adeta bir hapishaneye çevirmiş, kameralar, dikenli teller ve tel örgülü yapay çimlerle fabrikayı kapatmıştır. İçerde baskılar şiddetlinmiş, tehditler, bölüm değiştirmeler, boş yere tutanak tutmalar devam etmektedir. Amaç işçiyi sindirmek, boyun eğdirmektir. Buna rağmen sendikasından istifa etmeyen işçiler dik duruşunu sürdürmektedir” diye konuştu.
İşvereni tekeri patlamış kamyona benzeten Kotan, “İşveren basına gerçeklikle ilişkisi olmayan beyanlar vermektedir. İddia ettiklerinin yalan olduğunun biz de kanıtı olduğunun bilinmesini istiyoruz” diye ekledi.
Kotan, hakları verilene kadar direneceklerini söyledi. (İzmir/EVRENSEL)