İşçiler asgari ücrete zam istiyor: Bıçak kemikte!
Türk-İş Başkanı Atalay'ın Cumhurbaşkanı Erdoğan'la görüşmesi başta asgari ücret olmak üzere ücretlere zam beklentisi yarattı.
Fotoğraf: Ali Balıkçı/AA
Türk-İş Başkanı Ergün Atalay’ın Cumhurbaşkanı Erdoğan ile görüşmesinin ardından asgari ücrete zam tartışması yeniden başladı. Ankara’da metal, tekstil gibi çeşitli iş kollarından görüştüğümüz işçiler, ay sonunu getirmek için banka borçlarıyla boğuşup fazla mesai peşine düştüklerini anlattı.
TÜİK’in yıllık enflasyonu 73.50, ENAG’ın ise yüzde 160.76 olarak açıkladığı süreçte Türk lirasının neredeyse her gün değer kaybetmesi ve artan zamlar karşısında uzun süredir ücretlere ek zam talep ediliyor. Başta asgari ücret olmak üzere ek zam taleplerine ilişkin bir açıklama yapmayan Türk-İş’in Genel Başkanı Ergün Atalay önceki gün Cumhurbaşkanı Erdoğan ile sürpriz bir görüşme gerçekleştirdi. Atalay görüşme sonrası, “Her konuyu A’dan Z’ye konuşma imkanı bulduk. Cumhurbaşkanı ‘Bunlarla ilgili bir çalışma yapıyoruz, önümüzdeki günlerde kamuoyuna bilgi verir sizi çağırırız’ dedi. Her ayın 4’ünde enflasyon açıklanıyor, asgari ücret için ocak ayını beklemeyelim diye söyledim” dedi.
ÜÇ ÜCRET YETMEZ OLDU
Gelişmeler işçiler arasında zam beklentisinin yanı sıra tepkileri de artırdı. Ankara’da konuştuğumuz metal işçisi bir kadın, “Geçinmek artık gerçekten mümkün değil. Eve biri emekli maaşı üç maaş giriyor ama hâlâ geçinemiyoruz. O kadar borçluyuz ki bankalar kapıma gelmesin diye bir ay birini bir ay diğerini ödüyorum. Ücretlerin ciddi derecede artması lazım. Markete, ekmeğe, dolmuşa gelen zam belli. Onlara gelen zamdan daha fazlasını ücretlere yansıtmalılar ki yaşayalım” dedi.
Cumhurbaşkanı ve Türk-İş Başkanının görüşmesine dair ise “İki kişiyle halledilecek mesele değil bu durum, hepimizi ilgilendiriyor. Mesela ben de bu görüşmelere katılmak isterdim. O parayla ben yaşamıyor muyum? Niye biz belirlemeyelim ki?” diye konuştu.
‘ÇOCUĞUM ÇALIŞSA DİYE DÜŞÜNMEYE BAŞLADIM’
Artık hayatın yaşanılmaz hale geldiğini anlatan işçi, “Kendi çocuğum sınava hazırlanıyor. Bir yandan kazanmasını çok istiyorum, okusun kurtarsın kendini diye. Bir yandan da mezuna kalırsa çalışır kendi harçlığını çıkartır en azından biraz belimiz doğrulur diye içimden geçiyor. Sonra bunu düşündüğüm için bile utanıyorum. Ama gelen para hemen gidiyor. Asgari ücrete zam yapıldığından beridir maaşıma bakıyorum, daha hesapta 1000 liradan fazla para görmedim. Ben ne yapacağımı şaşırdım. Günde 10 saat haftada 5 gün çalışıyorum. Fazla mesai istiyorum ama vermiyorlar. Yoksa ona da gideceğim. Herkes benim gibi. Bize sıra gelmiyor ki” dedi.
‘BAŞKA BİR ŞEYE ZAM GELMESİN DE...’
Havaalanında çalışan bir işçi de asgari ücrete zam yapıldığını ama sonra temel tüketim maddelerinin fiyatının arttığını söylüyor. Eskiden asgari ücret ile kendi aldıkları ücretin arasında 1000 liraya yakın fark olduğunu belirten işçi, “Şimdi asgari ücretle aynı oldu. Artsa bizim ücretimiz de artar ama zaten asgari ücret artsa da bir şey değişmiyor ki kalan her şey artıyor. Hiç arttırmasınlar ama diğer hiçbir şeye de zam gelmesin, bunu tercih ederim” dedi.
‘İŞÇİLERİN MÜCADELESİNE BAĞLI’
Bir tekstil işçisi temmuz ayında ücretlere zam yapılacağından pek emin olmadığını belirterek, “Ama bu şartlarda insanca yaşayabilmek için 10 bin TL şart” derken, başka bir tekstil işçisi de ücret zamlarının işçilerin mücadelesine bağlı olduğunu ifade etti. Tekstil işçisi, “Hak verilmez alınır. Zam mutlaka yapılmalı, son 5 ayda iyice yoksullaştık, sağdan soldan borç bularak geçimimi sağlamaya çalışıyorum” dedi. (Ankara/EVRENSEL)
İŞÇİYİ OYALAMAYIN
Metal işçisi
Kayseri
Cumhurbaşkanı Erdoğan önceki gün Türk-İş Genel Başkanı Ergün Atalay’la görüştü. Görüşmenin ardından açıklama yapan Atalay, “Asgari ücret, emeklilerin durumu, EYT, taşeronlarla ilgili her konuyu A’dan Z’ye konuştuk” dedi. Başkanın yaptığı açıklamaya dair Türk Metal üyesi bir işçi olarak düşüncelerimi aktarmak istedim.
Atalay kameraların karşısında açıklama yaparken tedirginliğini yüz hatlarından gördüm. Sanki Saray’dan talimat alırmışçasına sorulan sorulara kaçak cevap verdi. Başkan seni yüz binlerce üyen de üyen olmayan da biliyor. Geçtiğimiz yıllarda imzaladığın kamu işçilerinin sözleşme dönemlerinden, asgari ücrete yapılacak zammın belirleneceği dönemlere kadar tüm işçiler biliyor. Bir sendika başkanı iktidardan ya da patronlardan talimat alır mı? Sendika genel başkanı işçiden başka kimseden talimat almaz. Ne yazık ki bizim ülkemizde işçi hariç, patrondan da iktidardan da talimat almakta sendikacıların üstlerine yoktur. Muhabirlerin sorularına verdiği cevapla yine şaşırtmadı. Başkanın tavrı ‘Aynı tas aynı hamam...’
Zamların üst üste geldiği, hayat pahalılığına yetişemeyen işçilerin olduğu, yoksulluğun her geçen gün çoğaldığı bir ülkede sayıca en büyük işçi konfederasyonunun genel başkanının açıklamaları mide bulandırmaktan başka bir şeye yaramıyor.
En son 22 Mart’ta yaptığın açıklamada topu hükümete atmıştın. Başkana buradan sesleniyorum. Başkan sen de biliyorsun ki milyonlarca işçinin geldiği nokta şöyle: Bıçak kemiğe dayandı, hatta girdi. Milyonlarca işçinin de sabrının son noktada olduğunu siz sendikacılar da tek adam iktidarı da patronlar da biliyorsunuz. Çünkü işçilerin kazanı ters çevirmesinden korkarsınız. İşçilerin büyük çoğunluğu sizin yaptığınız bu Ali Cengiz oyunlarının farkına varmış durumdadır. Siz de bu sebeplerden ötürü asgari ücrete zam yapmak için ısrar etmek zorunda kalacaksınız. Fakat asgari ücrete zam yapılsa bile biz işçilerin eli hep yakanızda olacaktır. Ben buradan işçilere çağrı yaparak bitirmek isterim. Biz işçilerin kazanı ters çevirmemizden korkmalarını sağlamak için bütün fabrikalarda birlik olmaktan ve siyasete müdahale etmekten başka çaremizin olmadığını söyleyebilirim. Biz daha güzel bir ülkede yaşamak istiyorsak siyasete dahil olmalı ve kendi sınıf partimizde birleşmeliyiz.