Novares işçisi TİS sürecinde örgütlülüğünü hissettirdi

Petrol-İş’in örgütlü olduğu Novares’teki TİS sürecini işçi temsilcileri değerlendirdi.

20 Haziran 2022 04:10
Paylaş

Rojda KİRAZ
Hasret Gültekin KOZAN
Gebze

İşçilerin greve çıkacakları gün patronla yapılan 40 saatlik görüşmede toplu iş sözleşmesinde (TİS) anlaşmaya varılan, Petrol-İş’in örgütlü olduğu Novares’te İşçi Temsilcileri Sinan Karataş, Onur Atik ve Barış Güldere sözleşme sürecinin işçilerle beraber yürütülmesinin önemine vurgu yaparak, “Novares işçisi örgütlülüğünü sürekli hissettirdi. Bu kazanımı tüm fabrikalara taşımak istiyoruz. Birlikte hareket edilmediği sürece var olan kazanımlar elden gider. O kazanımları koruyabilmenin tek yolu birlikteliğin bozulmamasıdır” dedi.

Sözleşme süreçlerinin fabrikada komite kurulmasıyla başladığını ifade eden Baştemsilcisi Sinan Karataş, “Komiteyle hazırlanan taslak işçiye sunulur, ardından toplantılara geçilir. Bu dönem işyerinde arkadaşlarımızla üç vardiyada da üç toplantı yaparak bir karar aşamasına geldik. Üzerimizdeki vergi yükünden kurtulmak gibi bir derdimiz vardı. Bunu talebe dönüştürüp taslağımıza koyduk, onun da mücadelesini verdik. Fikrimizi söylediğimizde birçok arkadaşımız ‘Doğru, iyi olur’ dedi. Herkes üçüncü toplantıdan sonra bu talep etrafında kenetlendi” dedi.

"ÖRNEK TEŞKİL EDECEK"

Özellikle ücretlerin net olarak hesaplanmasında ısrar ettiklerini vurgulayan Karataş, “Tüm ücretlerimizin vergiye tabii olmadan net olarak elimize geçmesini istiyoruz. Ücretler ocak ayından itibaren belli oranlarda sürekli düşüyor. Bu durumdan kurtulmak istedik. Arkadaşlarımızdan onay alıp bu talep üzerinde bütünleştikten sonra işverene sunduk” dedi.

Sözleşme sürecinin 15 oturum sürdüğünü hatırlatan Karataş, “İşveren ikinci toplantıda ‘Kesinlikle net veremeyiz çünkü grubun böyle bir kararı var’ dedi. Biz ısrarımızı sürdürdük. Grev tarihimizden bir ay önce fabrikada eylemlerimize başladık. Üretimin bazı bölümlerinde kısmen fazla mesaiye kalmama, vardiya çıkışlarında alkışlı sloganlı protesto gibi eylemlerimiz oldu. Brütü nete döndürmek, üzerine 1000 TL seyyanen zam ve vergi kesintileri nedeniyle yıllık ortalama 755 TL’lik bir rakam istiyorduk. Bunun da işverene maliyeti yaklaşık yüzde 75’lere tekabül ediyordu. İşverenin ‘Sistemi bozamam’ eğilimine karşı son gün temsilcilik olarak oturduk, ‘Nasıl yaparız ki daha kazançlı çıkarız’ diye kendi aramızda konuştuk. Yeni bir rakam oluşturduk, bu önceki talebimizin de üstünde oldu. Oluşturduğumuz ve aldığımız teklif yüzde 110’lara denk gelen bir rakam oldu” diye konuştu.

Sürecin diğer fabrikalara da örnek olmasını umduklarını söyleyen Karataş, “Bundan sonraki günlerde toplu sözleşme imzalayacak arkadaşlara örnek teşkil edecek ve bundan sonra hak talep edilirken ve kazanımlar oluşturulurken dikkate alınacağını düşünüyoruz” dedi.

"KAZANIMLARI KORUYABİLMENİN YOLU BİRLİK"

Novares işçisinin geçmişten bu yana bağlılık, inanmışlık ve örgütlülükle hareket ettiğini aktaran Karataş, “Masadaki tutumumuzu, düşüncelerimizi, Novares işçisinin verdiği güç belirliyor. Herkesin kredi ve kredi kartı, kira borcunun olduğu, alım gücünün her geçen gün düştüğü bir sürecin ağırlığı ve sorumluluğu vardı. Bu sorumlulukla hareket etmemizin sonucunda örnek bir taslağı hayata geçirmiş durumdayız. Belki Türkiye’de bir ilktir bu, vergi kayıpları için artı bir maaş almamız hakikaten birçok fabrikaya örnek olacak önemli bir kazanımdır. Arkadaşlarımıza şunu söyleyebiliriz. Evet, birtakım talepler elde ediliyor ama asıl olan kazanımları koruyabilmektir. Bundan sonraki süreçte birlikte hareket edilmediği sürece var olan kazanımlar elden gider. O kazanımları koruyabilmenin tek yolu birlikteliğin bozulmamasıdır” dedi.

"TASLAK HEP BERABER HAZIRLANDI"

Taslağı hazırladıklarında enflasyonun yüzde 24-26 bandında olduğunu hatırlatan Novares Temsilcisi Onur Atik, “Hemen ardından asgari ücretteki artış, vergi istisnası talebi ve yeni enflasyon oranıyla işler karıştı. Bu süreçte şubemizle beraber zararımızı, kârımızı tekrar gözden geçirdik ve yeni bir şekil verdik. Sendikada demokratik bir yapı var. Bu fabrikada toplu sözleşmenin hep birlikte hazırlandığı hepimiz tarafından biliniyor. Bu anlamda çok örneği olan sendika da yoktur. Sendikalı olmanın en büyük kazançlarından birisi toplu sözleşme süreçleridir. Eğer toplu sözleşme süreçlerinde insanların ekmeğine bir nebze de olsa bir şey katamayacaksak temsilcilik yapmanın da bir anlamı yok” dedi.

"NOVARES İŞÇİSİ KENDİNİ HİSSETTİRİYOR"

Novares işçisinin örgütlülüğünün herkese umut olduğunu anlatan Atik, “Novares işçisi örgütlülüğünü her zaman temsilcilik üzerinde hissettirmiştir. Yani sözleşmede taviz verilemeyeceğini, işçinin emeğinin pazarlık konusu yapılamayacağını her zaman hissettirmiştir. Biz de bunun bilincindeydik. Bir yola çıktık, son güne kadar da ilerledik. Son çıkmazda ne yapabileceğimize dair hiç tartışmasız hedeflerimiz belliydi. Bunları kağıda dökerek ‘Madem biz bu işvereni uçuruma götüren tarafız, madem tek taraf olarak düşünüyoruz, pazarlıksız gidiyoruz, madem kötü insanlar biz olacağız, madem bizden teklif gitmiyor’ buyurun dedik. Tek hedef üzerinden gitmediğimizi, sözleşmeyi tıkayan taraf olmadığımızı göstermiş olduk” ifadelerini kullandı.

"KAZANIMI TÜM FABRİKALARA TAŞIMAK İSTİYORUZ"

Yabancı sermayenin Türkiye’ye ‘ucuz işçilik’ olarak baktığını belirten Atik, “İşyerlerinde yaşanan iş cinayetleri, sendikasız işyerlerinde yaşanan mobbingler, günden güne artan ekonomik baskı içerisinde bu gibi kazanımlar tabii ki bir nebze bizi rahatlatsa da sorunlar çözülmediği sürece mutlu olamayız. Yanımızdaki fabrikada bir iş cinayeti gerçekleşiyorsa, sağımızdaki bir fabrikada bir anne, baba asgari ücretle çalışmak zorunda bırakılıp çocuklarının ihtiyaçlarını sağlayamıyorsa bu kazanım bizim için bencilce olur. Biz bu kazanımı tüm fabrikalara, tüm havzaya taşımak istiyoruz. Bu nedenle işçilerin sendikalaşması gerekir. Ama önemli olan bunun doğru şekilde yürütülmesidir. İşverenlerin işyerlerine sendikaları davet ettiğini görüyoruz. İşverenin getirdiği sendikadan işçi sınıfına hiçbir hayır gelmez. İşçiye tepeden bakan, işçinin odasının kapısını bile çalmaya korktuğu keyfine düşkün kişilerin sendikacılık yaptığı bir model oluşturulmaya çalışılıyor. Biz bunlara karşı durulmasını, bunların sermayeden daha tehlikeli olduğunun anlaşılır olmasını istiyoruz. Novares’in Türkiye’de örnek gösterilen sözleşmesi, A fabrikasındaki, B fabrikasındaki işçinin karnını doyurmaz. Örgütsüz kalacaklarsa, sadece o fabrika bunu yapmış o temsilciler bunu almış diyeceklerse, beraberliklerini kurup bunu sendikalaşmayla toplu sözleşmelerle taçlandıramayacaklarsa bizim kazanımlarımız sadece Novares işçisinin ekonomisini düzeltir” diye konuştu.

"ÇOCUKLARIMIZIN GELECEĞİ İÇİN MÜCADELE ETTİK"

Bu süreçte şube ve genel merkezin kendilerine yardımcı olduğunu belirten Temsilci Barış Güldere, “İlk etapta bütün alacağımız brütleri nete çevirip o şekilde gideceğimizi belirtmiştik ancak koşullar bizi farklı yerlere götürdü. Ama 1000 TL seyyanen zammımız yoktu, onu aldık. AGİ’nin kalkması nedeniyle 1000 TL talep ettik. Daha sonra vergi kesintilerine karşı korunmak istedik. Aylara göre 638 TL ile başlayıp artarak 850 TL’lere çıkan bir kesinti. Bunun ortalaması 755 TL gibi bir rakama denk geliyor. Ülkenin içinden geçtiği koşullar, insanların yaşantısı, alım gücü ile günden güne eridi aldığımız maaş. 2021’de aldığımız enflasyon maaşları ile duruyorduk. En basiti, marketten o dönemde 4-5 TL’ye aldığımız süt bile bugün 16-18 TL oldu. Ama bizim maaşlarımız hâlâ 4 TL’ye süt aldığımız dönemdeki zamlarla duruyordu. Bunun bilinci ve kararlılığı ile devam ettik” dedi.

“Çocuklarımızın geleceği için mücadele ettik” diyen Güldere şöyle devam etti: “Benim 1, arkadaşımın 3 çocuğu var. Bütün mücadelemiz çocuklarımızın geleceği için. Kararlı duruşumuz bu yüzden oldu. İşyerindeki 256 arkadaşımızın sorumluluğu, emeği, ekmeği, çoluk çocuğunun geleceği vardı. Grev günü genel merkezde 40 saate yakın bir görüşme oldu. Sürecin toplamında tek düşünce üzerinden hareket ettik.”

İşçilerin örgütlülüğünün önemli olduğunu vurgulayan Güldere, “Evet, örgütlü olalım. Ne kadar fabrika işçisi varsa örgütlensin ama doğru sendika olsun, sırf sendika olsun diye değil. Görüyoruz zaman zaman, eşimiz, dostumuzdan da duyuyoruz sendika olsun da nasıl olursa olsun. Ama öyle düşünüldüğünde bazen o sendikalar sermayeden daha acımasız olabiliyor. En azından sermayenin sana bakış açısını biliyorsun. Ona göre önlemini ve cepheni alabiliyorsun ama sözde yanında, özde işçi sınıfına zarar verenlerle hareket etmek gerçekten çizgimize, karakterimize, onurumuza yakışmayacak şeylerdir” diye konuştu.

ÜCRETLERE YÜZDE 84 ZAM YAPILDI

Novares’te işçilerin greve çıkacağı 7 Haziran’da yapılan görüşmede anlaşma sağlanmıştı. Sözleşmeye göre işçilerin çıplak ücretlerine yüzde 84 zam yapılmıştı. Novares işçilerinin çıplak ücreti 10 bin 542 TL olurken, giydirilmiş ücretler ise 15 bin 962 TL olmuştu.

ÖNCEKİ HABER

AKP’nin ütopyasından çıkıp tarihe bakmak

SONRAKİ HABER

TİS maddelerinde ana konu insanca çalışmak ve yaşamak

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa