HSK yaz kararnamesiyle Gezi ve Kaşıkçı davasında kararlara şerh düşen hakimler sürgün edildi
HSK'nin yaz kararnamesi tamamlandı. Gezi davasında kararlara şerh düşen hakim Tokat'a sürüldü. Kaşıkçı dosyanın Suudi Arabistan'a devredilmesi kararına şerh düşen hakim de sürüldü.
Logo: HSK
Hakimler ve Savcılar Kurulu Birinci Dairesi tarafından, Adli ve İdari Yargı 2022 Yılı Ana Kararnamesi ile 5 bin 426 hakim ve savcının, 33 ilin başsavcısının, 351 yerel mahkeme üyesinin yerleri değişti.
Gezi davasında muhalefet şerhi veren tek hakim olan Kürşad Bektaş, İstanbul'dan Tokat'a sürüldü.
Aralarında Antalya, Bursa ve Konya'nın da yer aldığı kararnameye göre, Antalya Cumhuriyet Başsavcılığı'na İstanbul Başsavcı Vekili Zafer Koç, Konya Cumhuriyet Başsavcılığı'na Antalya Başsavcısı Halil İnal, Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı'na, Konya Cumhuriyet Başsavcısı Ramazan Solmaz getirildi.
DİKKAT ÇEKEN DETAYLAR
Gezi davası karar duruşmasında muhalefet şerhi veren Hakim Kürşad Bektaş, İstanbul'dan Tokat'a Turhal Hakimliği'ne sürüldü.
Cemal Kaşıkçı dosyanın Suudi Arabistan'a devredilmesi kararına şerh düşen İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi üyesi Nimet Demir Kahramanmaraş Hakimi olarak atandı.
Cumhuriyet gazetesine yönelik soruşturmayı yürüten ve operasyonlara imza atan savcı Murat İnam, Malatya'dan Ankara Ankara Bölge Adliye Mahkemesi üyeliğine getirildi. İnam, 2016 yılında Cumhuriyet gazetesine yönelik Gülen yapılanması soruşturması yaparken "FETÖ üyeliği suçlaması"yla yargılanmış ve beraat etmişti.
Kaçakçılık ve örgütlü suçlardan sorumlu Ankara Cumhuriyet Başsavcı Vekili Alparslan Tufan da Ankara Batı Cumhuriyet Başsavcı Vekilliği'ne atandı. Tufan, Ankara'da Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Selçuk Özdağ'a yönelik saldırı soruşturmasını da yönetiyordu. Ankara'da Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Selçuk Özdağ'a yönelik saldırı soruşturması Ülkü Ocakları mensuplarına uzanınca Başsavcıvekili Alparslan Tufan, doğrudan MHP'li vekiller ve Ülkü Ocakları tarafından sosyal medya üzerinden tehdit edilmiş, hedef gösterilmişti.
Emre Belözoğlu'na Gülen yapılanması üyeliği soruşturmasında takipsizlik veren Sivas Cumhuriyet Savcısı Ergün Güçlü yeniden İstanbul'a atandı ve Gaziosmanpaşa Cumhuriyet Savcılığı'nda göreve getirildi.
Adnan Oktar Grubu'na yönelik iddianameyi hazırlayan Gaziosmanpaşa Cumhuriyet Savcısı Caner Babaloğlu, Van Bölge Adliye Mahkemesi Üyesi oldu.
İstanbul'da görev yaptığı dönemde Rezza Zarrab’ı tahliye eden Ankara Cumhuriyet Başsavcıvekili Ekrem Aydıner, Gaziosmanpaşa Cumhuriyet Başsavcıvekili oldu.
KOBANE DAVASI SAVCI TERFİ ETTİRİLDİ
Görev yeri değişen savcılar arasında Kobanê Davası iddianamesini hazırlayan Ankara Cumhuriyet Savcısı Ahmet Altun da var. Altun, HSK kararnamesince terfi alarak Ankara Cumhuriyet Başsavcıvekili oldu.
Sinop Cumhuriyet Başsavcısı Duygu Bayar Yalova Cumhuriyet Başsavcılığına atanırken, Beyşehir Cumhuriyet Başsavcısı Tuba Ersöz Ünver Gümüşhane Cumhuriyet Başsavcısı oldu.
- HSK 1. Daire Başkanı Halil Koç, tamamladıkları 2022 Yılı Adli ve İdari Yargı Ana kararnamesinin, HSK internet sitesinde yayınlanacağını bildirdi.
CEMAL KAŞIKÇI KARARINA ŞERH DÜŞEN HAKİM: "MESLEĞİ BIRAKMAYI DÜŞÜNÜYORUM"
PEHLİVAN: HİÇBİRİMİZİN BIRAKIN COĞRAFİ TEMİNATI, HİÇBİR TEMİNATIMIZ YOK
Yargıçlar Sendikası Başkanı Ayşe Sarısu Pehlivan Evrensel’e yaptığı açıklamada yanlıştan dönülmesi gerektiğini ifade ederek verilen kararlardan dolayı, coğrafi yerin değiştirilmesini “sürgün” olarak niteledi. Pehlivan “Hiçbirimizin bırakın coğrafi teminatı, hiçbir teminatının olmadığını gösteren tasarruflar bunlar” dedi.
Yargıçlar Sendikası Başkanı Ayşe Sarısu Pehlivan’ın gazetemize yaptığı açıklama şöyle:
Bu kararnameyi bekliyorduk. Ne acıdır ki sürpriz atamalar hep oluyor. Cezalandırıcı, sürgün atamalar… Örneğin benim başkanı olduğum Yargıçlar Sendikası üyesi olan arkadaşlarımın da kararnameye girdiklerini gördük. Bir tanesi cumhurbaşkanına hakaret suçlamasıyla açılan bir davada söylenen sözlerin aslında hakaret içermediği, eleştiri mahiyetinde kaldığı düşüncesiyle beraat kararı veren arkadaşımız. İstek dışı olarak tayini yapıldı. Meslektaşlarımızın kararları sebebiyle bir yerden bir yerlere cezalandırma amacının güdülmüş olması ve bundan bir türlü vazgeçilmemesi gerçekten artık bu kadar da olmaz dedirtiyor. Bağımsız ve tarafsız yargıda “Yargıç teminatı yok mu” dedirten uygulamalar bunlar. HSK’nin son atama listesinde, kararnamesinde üst sıralarda gören 28 bin sicilli bir arkadaşın İstanbul Ağır Ceza Başkanlığından Kahramanmaraş Ağır Ceza Başkanlığına atandığını gördük. (Cemal Kaşıkçı davasında şerh koyan hakim) Sonrasında İsmail Saymaz’ın bir haberini okudum. Bu meslektaşımızın meslekten ayrılma iradesinin olduğunu öğrendim ve bu çok üzücü. Mesleğe en fazla şu an katısı olacak, gerçekten kıdemli olan, donanımlı olan meslektaşlar bunlar. Coğrafi teminat adı altında bir şeylerin getirileceği söylenirken, diğer taraftan da aslında hiçbirimizin bırakın coğrafi teminatı, teminatımızın bile olmadığını gösteren tasarruflar bunlar. Yine bir başka atamanın Tokat’a yapıldığını gördüm. (Gezi davasında şerh koyan hakim) Daha genç sicilli bir meslektaşımız. Bu tür istek dışı tasarruflar yapılması, daha doğrusu muhalefet şerhlerinden dolayı bu tasarrufların yapılması son derece riskli ve sakıncalı. Çünkü yargı kendi içerisinde kendi denetimini sağlayabilecek bir mekanizmaya sahiptir. Bu kararlar nedeniyle meslektaşların sürgüne tabi edilmesi kabul edilemez. Umarım bu yanlıştan bir an önce dönülür. Sanıyorum bu yanlışlara maruz kalan meslektaşlarımız da kendi itirazlarını, yeniden inceleme taleplerini yapacaklardır, haklarını arayacaktır diye düşünüyorum. (İstanbul/EVRENSEL)