21 Haziran 2022 11:00

Sedat Başkavak: AKP, ülke tarımını nasıl çökerttikleri anlaşılmasın diye göz boyamaya çalışıyor

Tüm Köy Sen Örgütlenme Uzmanı Sedat Başkavak: Torba yasalarla sermayenin her ihtiyacını çözen AKP iktidarı yaklaşan tarım ve gıda krizine kent tarımıyla birlikte torba çözüm bulduğunu sanıyor.

Fotoğraf: Google Maps

Paylaş

İstanbul, Ankara, İzmir gibi illerdeki boş arazilerde “kent tarımına” başlanılacağını söyleyen Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişçi, bu uygulama ile ucuz gıda üretileceğini iddia etti.

Sabah gazetesi yazarı Dilek Güngör’e konuşan Kirişçi, uygulama sayesinde iklim değişikliğine sebep olan unsurların ortadan kaldırılacağını ve köyden kente göçün de engelleneceğini öne sürdü.

Güngör’ün, "Nerelerde uygulanacak bu kent tarımı?" sorusuna karşılık üç büyük ili sıralayan Kirişçi, İstanbul için Çengelköy, Şile, Çatalca, Beykoz, Silivri ilçelerini örnekledi.

Kirişçi'nin açıklamalarını Evrensel’e değerlendiren Tüm Üretici Köylü Sendikası (Tüm Köy Sen) Örgütlenme Uzmanı Sedat Başkavak, “Bakan Kirişçi’ye bakarsanız kent tarımı her derde çare. Atıl arazileri atıllıktan kurtaracak, köyden kente göçü engelleyecek, yerinde üretimle ucuz gıdaya ulaşımı sağlayacak, iklim değişikliğinin etkilerini azaltacak, nüfusun yoğunlaştığı yerlerde üretim alanlarını yani tarım alanlarını da koruyacakmış. Torba yasalarla sermayenin her ihtiyacını çözen AKP iktidarı yaklaşan tarım ve gıda krizine de kent tarımıyla birlikte torba çözüm bulduğunu sanıyor” dedi.

Kirişçi’nin açıklamalarını 5 başlıkta değerlendiren Başkavak şunları söyledi:

“Birincisi; atıl araziler neden atıl çünkü AKP iktidarı uyguladığı politikalarla tarım üretimini yapılamaz hale getirdi. Üretici köylü harcadığı para ve döktüğü terin karşılığını alamadığı için üretemez hale geldi.

İkincisi; üretemez duruma gelen çiftçiler emeklerinin karşılığını alamadığı ve sürekli artan girdi maliyetleriyle baş edemediği için üretimden koparak göç ediyorlar. Toprağını işleyen köylüye tarım desteklemeleri artırılarak ucuz girdi sağlanmadığı sürece çiftçi borçlanarak bir yere kadar üretime devam edebilir. Bugünler üretime devam edemeyecek duruma geldikleri günlerdir. Artan mazot, gübre fiyatları artık üretim yaptırmaz hale getirdi.

Üçüncüsü; Silivri'de, Çatalca’da ya da İstanbul'un başkaca bölgesinde zaten üretim vardı. AKP iktidarı uyguladığı politikalarla üretimi yapılamaz hale getirdi. Yerinde üretilen tarım ürünlerinin maliyeti kat be kat arttı. Çiftçinin lokantaya ve eve tarım ürünü dağıtımı yeni bir şey değil ama bunun ucuz olacağını düşünmek ayrı bir sorun. Artan akaryakıt fiyatları sadece üretimi değil aynı zamanda nakliyeyi de olumsuz etkiledi. Lokantalara, evlere, pazarlama için dolaşma el arabasıyla yapılmıyor. Neredeyse haftada iki kez gelen akaryakıt zamları herkese kontak kapattırdı.

Dördüncüsü; yol, köprü, otoyol, enerji ve madencilik politikaları nedeniyle ormanları talan eden, geçtiğimiz yıl yanan ormanları kesiyoruz diyerek önceki yılların iki katı orman kesen AKP iktidarı kent tarımı ile iklim değişikliğinin olumsuz etkisini nasıl azaltacak merak konusu. Üstelik su stresi yaşayan İstanbul’da kent tarımı için kullanılacak suyun şebekeden alınacağı düşünüldüğünde gelecek su faturası için nasıl bir çözümleri var, o da bilinmez.

Beşincisi; üretim alanlarının korunması için kent tarımı nasıl çare olacak? 20 yıllık iktidarı boyunca tarım alanlarını imara açan, defalarca zeytin yasası çıkarmak suretiyle zeytinlikleri talana açan, enerji sanayi ve madencilik faaliyetleri için tarım alanlarını talana açan kendileri değilmiş gibi şimdi üretim alanlarını korumaktan bahsediyorlar.”

“AKP iktidarı 20 yıldır yaptığını yapıyor ve ülke tarımını nasıl çökerttikleri anlaşılmasın diye göz boyamaya çalışıyorlar” diyen Başkavak, “Tıpkı Sudan, Nijer ve Venezuela'da tarım üretimi planı gibi bu da AKP'nin 'açlığa çare' çılgın projelerinden birisidir” ifadelerini kullandı.

Ülke tarımını ithalata ve şirketlerin insafına bırakan AKP iktidarının artan girdi maliyetleri ve üretimden kopardıkları köylüler nedeniyle toplumu bir tarım ve gıda krizi ile karşı karşıya bıraktığına dikkat çeken Başkavak, “Yüz binlerce köylü tarımdan kopararak çiftçi kayıt sisteminden ayırdılar. Milyonlarca dekar arazi işlenmez ve üretim yapılmaz hale geldi. AKP ülkeyi adım adım bir tarım ve gıda krizine sürüklüyor ve kent tarımı vs. bunun çözümü olamaz. Çözüm tarım desteklerinin artırılması, girdilerin ucuzlatılması ve ithalatla terbiyeye son verilmesidir” dedi. (İstanbul/EVRENSEL)

ÖNCEKİ HABER

Diyarbakır’da toplu ulaşım ücretlerine zam yapıldı

SONRAKİ HABER

İHD İstanbul Şubesi LGBTİ+ Komisyonundan Onur Yürüyüşü yasaklarına tepki

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa