Kadınlardan Pınar Gültekin davası kararına isyan: Artık hepimizin hayatı tehlikede
Pınar Gültekin davasında katil Cemal Metin Avcı’ya verilen haksız tahrik indirimine tepki gösteren kadınlar “Artık hepimizin hayatı tehlikede” dedi.
Fotoğraf: Evrensel
Özlem Songül ABAYOĞLU
İstanbul
Muğla’da 21 Temmuz 2020’de Pınar Gültekin’i yakarak öldüren katil Cemal Metin Avcı, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasıyla yargılanırken mahkemenin 13 duruşma sonra ‘haksız tahrik indirimi’ kararı vermesi isyan ettirdi. Muğla 3’üncü Ağır Ceza Mahkemesinde görülen davada katil Avcı’nın delilleri yok etmesine yardım eden 5 kişi de beraat ettirildi. Cezada indirime gidilmesine tepki gösteren kadınlar “Muğla’da hukuk katliamı yaşandı” dedi. 23 yıl ceza verilen katilin sadece 14 buçuk yıl cezaevinde yatması beklenirken, 8 yılın ardından açık cezaevine nakil olma hakkına sahip olacağı belirtildi.
"TEŞEKKÜRÜN KARŞILIĞI KARARDA GÖRÜLDÜ"
Davayı takip eden EŞİK Platformundan Avukat Yelda Koçak, sanığın duruşmaların birinde Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesi’nden imzasını çekmesine dair Cumhurbaşkanı Erdoğan’a teşekkürlerini sunduğunu hatırlatarak “O teşekkürün karşılığını biz kararda gördük. Mahkeme tasarlanarak işlenen canice bir cinayette bile haksız tahrik indirimi yaptı. Kamu vicdanını yaralayan ve mevcut yasaya aykırı bir karardır bu. Biz bu haksız tahrik indirimini geçtiğimiz aylarda Yargıtay Ceza Genel Kurulunun Hatice Kaçmaz ile ilgili verdiği kararda da görmüştük. Bu aslında yıllarca mücadele ettiğimiz haksız tahrik indiriminin keyfe keder uygulanmamasına karşı yargının direncini gösteriyor. Aynı zamanda İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmiş olmanın etkileri bunlar” diye konuştu.
SÖZLEŞMEDEN ÇEKİLMENİN SONUCU
İstanbul Sözleşmesi’nin önemine dikkat çeken Koçak “Çünkü erkeklerin herhangi bir talep ya da isteklerine uygun davranmayan kadınlara karşı istediklerini yapmaları sonucunda uygulanan bir indirim bu. Vermiş olduğumuz mücadeleler ve İstanbul Sözleşmesi sayesinde yargıda bunu düzeltmiştik. İstanbul Sözleşmesi’nden çekildikten sonra yargıdan patır patır kadınların aleyhine kararlar çıkmaya başladı. Hatice Kaçmaz ve Pınar Gültekin davası da bunlardan biri” ifadelerini kullandı.
‘KADINLARA GÖZDAĞI, ERKEKLERE ÖDÜL!’
İyi hal indirimine dair düzenleme yapıldığının söylendiğini ama haksız tahrik için herhangi bir düzenleme yapılmadığına dikkat çeken Koçak “Sadece ‘kravat indirimi’ diye kodladıkları iyi hal indirimine dair bir düzenleme yaptılar. Artık bu uygulamayı yargı kararlarında; erkeğin en ufak bir isteğine hizmet etmeyen kadınların aleyhine uygulanan bir uygulama olarak görüyoruz. O yasaya karşı çıkarken, yeni yasa çıkarmamaları gerektiğini ve yasalara dokunulmaması gerektiğini savunurken haklılığımızı maalesef bu duruşmada gördük” dedi.
Pınar Gültekin davasından böyle bir karar çıkmasını kadınlara bir gözdağı olarak değerlendiren Koçak “Bu gözdağını kabul etmeyiz. Bu kadınlara gözdağı olduğu gibi erkeklere de bir cesaret, bir ödüllendirmedir. Bunun sonuçlarını çok ağır görebiliriz o yüzden bu kararların derhal üst mahkemede, istinafta bozulması gerekiyor. Aksi taktirde bütün kadınların hayatı tehlikededir. Üstelik Pınar’ın yakıldığı sırada ölmemiş olduğu bilgisi dosyada olmasına rağmen böyle bir karar çıktı” hatırlatmasını yaptı.
DAVA UZADI, SANIK BAHANELER ÜRETTİ
Davanın 13 duruşma sürmesi ve uzamasının sanığın tüm bahanelerinin kıymetlendirilmesinin bir sonucu olduğuna işaret eden Koçak “Mahkeme, ortada kasıtlı ve planlı bir cinayet varken sanığın suçtan kurtulmak için ürettiği, sığındığı bahaneleri ve delilleri toplamakla vakit geçirdi, sanığı ödüllendirdi. Duruşmanın bu kadar uzaması bile sanık için bir ödüldü ve sonunda da bu tarz bir karara imza attı. İstanbul Sözleşmesi’nin bizim hayatımızdaki yerinin kıymeti ne kadar önemli bir kez daha görüldü. 23’ünde görülecek İstanbul Sözleşmesi duruşmasının önemini bir kere daha hatırlatmak isterim” dedi.
AV. YETİGİN: KARAR AKP’NİN KADIN POLİTİKASIYLA BAĞLANTILI
Her gün ortalama 5 kadının öldürüldüğünü hatırlatan Demokrasi için Hukukçulardan Av. Elif Yetigin Pınar Gültekin davasında verilen kararın “bağımsız mahkemelerin bağımsız kararı” olarak savunulamayacağını ifade etti ve uygulanan tahrik indiriminin AKP iktidarının kadın politikasıyla yakından ilişkili olduğuna dikkat çekti. Katille iş birliği halindeki diğer sanıklara beraat verilmesine de tepki gösteren Yetigin, kararın katilleri, tecavüzcüleri, kadın düşmanlarını sevindirdiğini söyledi.
Tahrik indiriminin gerekçesinin merak konusu olduğunu söyleyen Yetigin, “Kanunda haksız tahrik, kişinin haksız bir fiilin kendisinde meydana getirdiği hiddet veya şiddetli elemin etkisi altında suç işlemesi halinde ceza sorumluluğunu azaltan bir ceza indirimi olarak tanımlıyor. Katil neye hiddetlendi ki şiddetli bir elemin etkisi altında kalarak canavarca şekilde Pınar’ı öldürdü? Bu hiddete somut delil var mı? sanık savunması dışında? Suç delillerini yok etme, gizleme suçlamasıyla katilin annesi, babası erkek kardeşi, eski eşi ve iş ortağı delil yetersizliğinden beraat ederken nasıl oluyor da somut delil bile olmayan soyut anlatımlarla katilin haksız tahrik altında kaldığı sonucuna varılabiliyor?” sorularını yönlendirdi.
KADINLAR: BU KARAR BOZULMALI
Tolga GÜNEY
Mahkeme kararını değerlendiren davanın avukatlarından Kübra Çelik Deniz, “Bu kararla hukuk Muğla’da öldü” dedi. Verilen kararın ne hukuka ne de vicdana sığmadığına vurgu yapan Av. Deniz, “Duruşmalarda Pınar’ın özel hayatının yargılanması için dosya defalarca adli tıbba gitti, geldi. Hepsinde Pınar Gültekin’in hayattayken yakıldığı sabit olmasına rağmen bu karar verildi. Burada yapılan yargılama bir kadının hayatının yargılanmasına dönüştü. Pınar öldürüldü. Ama neden öldürüldü? Sorusunun cevabı arandı. Aldığı cezanın yatarı 14 buçuk yıl. Zaten yaklaşık 2 yıldır cezaevinde. Bu karar asla vicdanlara sığmaz. Biz bu kararın bozulacağına inanıyoruz. Gerekçeli karar çıktığında bunu üst mahkemeye kesinlikle taşıyacağız. Mücadele devam edecek” dedi.
"KARAR HUKUK KATLİAMIDIR"
Kadın cinayeti davalarında bu durumun sıklıkla yaşandığını vurgulayan Deniz, “Kadınlar öldürüldüğünde; Dışarı mı çıktı, mini etek mi giydi? Taleplerini karşılamadı mı? Bu tarz soruların cevapları aranıyor. Burada asıl olan insan hayatı. İnsan hayatının ihlal edildiği söz konusuyken, nedenler aranıyor. Topluma mal olmuş bir davada böyle bir kararın çıkması hiçbirimizin hayatının güvende olmadığını gösteriyor. Cemal Metin Avcı bu dava sürecinde 3 kere haksız tahrik indirimi savunmasını değiştirdi. Bu savunmaların hepsi tek tek çürütüldü. Buna rağmen verilen haksız tahrik indirimini hukuk katliamı olarak görüyoruz” diye konuştu.
"TASARLI CİNAYETİN TAHRİKİ OLAMAZ"
Muğla Barosu Kadın Hakları Komisyonu Üyesi Alev Öztürk, tasarlama suçuyla tahrikin bir arada olamayacağına dikkat çekerek “Bununla ilgili ‘Kişi tasarladığı bir cinayeti tahrik altında işlemiş olamaz’ diye Yargıtay kararları var. Hukuken değerlendirirsek karar bir kere buradan bozulur. Siyasal iktidarın kadına yönelik bakış açısı, İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmesi erkekleri cesaretlendiriyor. Aynı şekilde mahkeme heyetlerini de cesaretlendiriyor” dedi.
TBMM MECLİS GÜNDEMİNDE
HDP Batman Milletvekili Ayşe Acar Başaran de cezayı TBMM gündemine taşıdı. Başaran Adalet Bakanı Bekir Bozdağ'a şu soruları yöneltti:
- Pınar Gültekin davasında katil Cemal Metin Avcı’ya verilen “haksız tahrik” indirimin gerekçesi nedir?
- Nasıl bir tahrik mahkemenin bir kadının katledilmiş olmasına dair ceza indirimi vermesini meşru kılabilir? (İzmir/MA)