Çekmeköylüler: Nefes alacağımız, evimize rüzgar girecek bir alan bırakmadılar
AKP’li Çekmeköy Belediyesi, beton binalar arasında bir avuç kalmış Mehmet Durul Parkını yapılaşmaya açmakta ısrarlı, 17 gündür nöbette olan Çekmeköylüler de parklarını korumakta.
Eylem NAZLIER
İstanbul
Fotoğrafta da görüldüğü gibi, beton yığınları arasında bir avuç kalmış parklarını korumaya çalışan insanlar. Kim mi bu insanlar? AKP’li Çekmeköy Belediyesinin Mehmet Akif Mahallesi’nde bulunan ve deprem toplanma alanı da olan parkı yapılaşmaya açma ısrarına karşı direnen mahalleli. Mehmet Durul Parkı’nın önünde tam 17 gündür gece gündüz nöbet tutuyorlar. “Parkımıza dokunmayın. Bizim kadar ağaçlar, çiçekler, hayvanlar da bu doğanın sahibi. Onların da yaşamaya hakkı var. Bu projelere karar verenler villalarda yaşıyorlar, kendi yeşil alanları var. Bizim gidecek yerimiz yok. Bizim parklara, kamusal alanlara ihtiyacımız var” diyorlar.
Üsküdar-Çekmeköy metrosundan çıkıyoruz. Yol boyunca betona dönüşmüş mahallede çocuklar sokakta oynuyor. 10 dakikalık bir yürüyüşle Mehmet Durul Parkı’na geliyoruz. Park bölgedeki tek toplanma alanı; mahallelinin, kadınların, gençlerin, çocukların nefes alanı. Park ayrıca mahallelinin yürüyüş yaptığı, öğle sıcağında soluklandığı, çocukların bisiklet sürdüğü, kar yağdığında kızakla kaydığı bir alan. Şimdilerde, etrafı metal saclarla çevrili... “Parkıma dokunma” diyen mahalleli ise kapıda nöbette…
"SESİMİZİ DUYMADILAR"
Onlardan biri Meryem Canverdi. Parkın kapalı pazar alanına katılacağını tesadüfen öğrenmiş. O günden bugüne mücadele ediyor. Canverdi, Belediye Başkanı Ahmet Poyraz’la görüşmek için çok uğraşmış ama bir türlü randevu alamamış. Uğraşları Belediye Başkan Yardımcısı Şahmettin Yüksel’den randevu almaya yetmiş ve anlatmış: “Kendilerine burada zaten kapalı bir pazar yeri olduğunu hatta 5 katlı olduğunu, haftanın bir günü açıldığını diğer günler atıl olduğunu söyledim. Parka dokunulmaması gerektiğini çünkü bu çevredeki tek deprem toplanma olduğunu belirttim. O da bize, sanki proje iptal edilemez kutsal bir şeymiş gibi ‘İhaleye açıldı, proje yapıldı’ dedi.”
"PARKIN ÖZEL MÜLKÜ OLDUĞUNU SÖYLEDİ"
Belediyenin projeden vazgeçmeyeceğini mahalleli olarak nasıl tecrübe ettiklerini söyle anlatıyor Meryem Canverdi: “Geçtiğimiz hafta çarşamba günü sabahın beşinde şafak operasyonu yapar gibi parka girdiler. Ben yataktan pijamalarımla fırladım. Bizim sitenin arka tarafından parka giriş var. O girişten atladım ve içeri girer girmez yüklenici firmadaki beyefendi parkın ona ait olduğunu, özel mülkü olduğunu, girmemem gerektiğini söyledi. Ben de parkın kamu malı olduğunu, gireceğimi söyledim. Polisi aradım; burada bir hukuksuzluk var, ruhsatları yok dedim. Polis beni koruması gerekirken yüklenici firmayı korudu. Parka yanıma gelmek isteyen mahalleliyi içeri almadılar. O günden beri mahalleli olarak nöbetteyiz.”
"KİMSE BU KADAR UZAK BİR PAZARA GELMEZ"
Merkez Mahallesi’nde oturan yurttaşın Mehmet Akif Mahallesi’ndeki pazara nasıl geleceğini soran Canverdi, “Merkez Mahallesi’nde de aynı işlem olsa ben gidip oradan alışveriş yapmam. Çoğu insan bu kadar uzak bir pazar alanına gelemez. Vatandaştan, onların isteklerinden uzak, onlarla ortak noktayı bulamayan bir yönetim var karşımızda. Her şeyi oldubittiye getirecekler. Biz vatandaşlar parkımızı geri istiyoruz, yeşilimizi geri istiyoruz. Pazara ihtiyaç varsa, al size pazar yeri, buraya kurulsun, kimse mağdur olmasın” dedi.
İSTANBUL DEPREMİNDE BİZ NEREYE GİDECEĞİZ?
Belediye Başkanının Çekmeköy’de bulunan Doğa Parkı’nda resim çekmesinin ironik olduğunu söyleyen Canverdi, “Siz bir yerde doğayı katlederken diğer taraftan gidip resim çektiriyorsunuz, çok acı. Burası deprem toplanma alanı, Van’da deprem oldu Belediye Başkanı ‘Çok üzgünüz’ diye paylaşım yapıyor. Peki olası İstanbul depreminde biz nereye gideceğiz? Bizim deprem toplanma alanını elimizden alıyorsunuz” diye konuştu.
"AKP’NİN YEŞİL ALANDAN ANLADIĞI, BETONU DÖK YEŞİLE BOYA"
Park için nöbet tutan mahalleliden biri de Abbas Karakaya. Aynı zamanda akademisyen ve şair olan Karakaya, Çekmeköy planlanan kapalı pazar yerini bize göstermek istiyor. Kapalı pazar alanına gelmek için yokuştan iniyoruz. Alt katı otopark olan kapalı pazar alanını anlatarak söze başlıyor Karakaya: “Burası 6 gün atıl olan bir pazar alanı. Nihai amaçları bütün semt pazarlarını kapatıp buraya toplamak. Siz bütün semt pazarlarını kapatıp buraya toplarsanız 6 gün burası felç olacak. Mal getiren kamyonlar, semt pazarında yaşanan kaos karışıklık, kirlenme, gürültünün hepsini Mehmet Akif Mahallesi’ndeki insanlar yaşayacak. Mehmet Akif Mahallesi başta olmak üzere bütün Çekmeköy halkı bu projeyi istemiyor.”
Karakaya, “Normal semt pazarlarının bir girişi bir çıkışı olur, ara sokakları olur. Herhangi bir izdihamda dağılabilirsiniz. Şimdi yeni yapacakları yerin tek bir girişi olacak. Herhangi bir izdihamda insanlar bir yere kaçamayacak, sıkışacaklar” dedi.
Parkın yanında okul olduğunu da hatırlatan Karakaya, “6 gün pazar açık olursa o çocuklar gürültünün içinde nasıl ders yapacak? 6 gün orayı pazar yaparsanız bütün sokaklar araçlarla dolacak, park yeri kalmayacak. Siz şimdi bütün semt pazarlarını iptal edip buraya getirerek bütün yükü Mehmet Akif Mahallesi’nin sırtına yüklüyorsunuz. AKP’nin yeşil alandan anladığı betonu dök yeşile boya” dedi.
"ÇALIŞMA İZNİ YOK, RUHSAT YOK"
“Projenin, şu an ruhsatı yok ama alınabilir” diyen Karakaya, “Belediye için ruhsat almak çok kolay. Biz buranın park olarak kalmasını istiyoruz. O park korunsun istiyoruz. Nefes aldığımız yer. İş makinelerini sokuyorlar, elde çalışma izni, ruhsatı yok. Doğru düzgün bir iş yapıyorsan neden sabahın 5’inde, halktan gizli gizli geliyorsunuz” diye soruyor.
"YEŞİL ALAN VE PARK BAKIMINDAN EN FAKİR MAHALLE"
Mehmet Akif Mahallesi’nin Çekmeköy’ün en büyük mahallesinden biri olduğuna dikkat çeken Karakaya, “Ancak yeşil alan ve park bakımından en fakir mahallesi. Her yer beton ve asfalt. Yaşlıların gidebileceği bir yer yok, çocukların gidebileceği bir yer yok. Özellikle kışın kötü havalarda insanlar bu yokuşu çıkamaz. Pazara gidecek alışveriş yapacaksınız, nasıl zorlanacak insanlar. Çocuklarla konuştum; ‘Abi bu park çok farklı. Biraz eğim olduğunda kar yağdığında biz kızak kullanıyoruz, çimenlerden yuvarlanabiliyoruz’ diyorlar. Siz çocukların elinden bunu aldınız. Şu an çocuklar cami avlusunda bisiklet kullanmak zorunda kalıyorlar” dedi.
"İMARA AÇACAKLAR"
Kaygılarını da dile getiren Karakaya, “Burası bir kaç yıl pazar yeri olarak kalacak. Anlattığım sorunlar ortaya çıkacak. Özellikle mahalleli şikayette bulunacak. Bu sefer iptal diyecekler, imara açıyoruz diyecekler. Gökdelenleri dikecekler” diye konuştu. Karakaya son olarak şunları söyledi: “Bu işlere karar veren insanlar villalarda yaşıyorlar, kendi yeşil alanları var. Ne parklar umurlarında ne de yurttaşlar. Ama bizim gidecek yerimiz yok. Benim parklara, kamusal alanlara ihtiyacım var. “
"BİR AĞACIN GÖLGESİNDE OTURMAYA HASRET BIRAKTILAR"
“Ne esnaf ne pazarcılar ne de mahalleli böyle bir şeyi istiyor” diyen Aysun Yücedemir şunları söylüyor: “Herkese eziyet olacak bir şey. Halk olarak istemiyoruz, nefes alacak bir alanımız kalmadı. Evimize rüzgar girecek bir alan kalmadı. Bir insanın en büyük özlemi bir ağacın gölgesinde oturmak olmamalı. Benim en büyük özlemim bu. Ayakkabımızı çıkarıp toprağa basacağımız alanımız kalmadı. Her yer beton. Çocukların sağlığı için, betonlaşmaya karşı olduğum için istemiyorum. Biz çocuklarımızı mı, parklarımızı mı, betonlaşmaya karşı kendimizi mi koruyalım yoksa enflasyona karşı bütçemizi mi koruyalım? İnsan kalmanın mücadelesini veriyoruz. Biz bunların mücadelesini verirken Türkiye’nin her yerinde mücadele veriliyor. Diyoruz ki dokunmayın. Bizim kadar ağaçlar, çiçekler, hayvanlar da bu doğanın sahibi. Onların da yaşamaya hakkı var. Çocuklarımızın da toprağa basma hakları var.”
"GÜNLERDİR NEDEN RUHSAT ÇIKMIYOR?"
“Herhangi bir ruhsat yok, herhangi bir yapılaşma izni yok” diyerek söze giren bir mahalleli şöyle devam ediyor: “Peki ruhsatı olmayan bir yer nasıl talan edilir? İçerideki yerler talan oldu, eğer bir yasal süreç varsa 10 gündür neden ruhsat çıkmıyor. Parkımızı savunacağız.”
"BURAYI DA YANDAŞLARINA PEŞKEŞ ÇEKMEK İSTİYORLAR"
25 yıldır Çekmeköy’de esnaflık yapan Müslüm Erden, 2009’da da böyle bir olay yaşadıklarını hatırlatıyor. Hamidiye Mahallesi’nde bir alanı betona çevirdiklerini anlatan Erden, “Sokak arasındaki bütün pazarları kaldırıp bir binada toplayacaklarını söylemişlerdi. Bunun için Hamidiye Mahallesi’nde bir yeri betona çevirdiler. Biz o zaman da epey direndik. Bunu yaparken bir yeri betonlaştırarak yapmak zorunda değilsiniz, dedik. O gün bizi dinlemediler, orayı betona çevirdiler. Sonra buradaki kapalı pazarı yaptılar. Gelin görün biz haklı çıktık. Haftanın 6 günü burası kapalı. Sadece bir gün pazar açılıyor. Şimdi olmadı dediler o paralar uçtu, gitti. Yandaşlara rant dağıttı. Bu kadar bina var burası tek deprem toplanma alanı. Buraya da göz dikmişler. Giderayak burayı da yandaşlarına peşkeş çekerek bunun rantını da almak istiyorlar. Biz esnaflar olarak buna karşı çıkıyoruz. Bizim deprem toplanma alanlarımızı, park alanlarımızı kendi ticari rant alanlarına çevirmelerine izin vermeyeceğiz” dedi.
{{463237}}