22 Haziran 2022 04:58

OSTİM'deki işçiler: Çok çalışmama rağmen istediğimi alamamak ağır geliyor

Ankara’nın en büyük organize sanayi bölgesi olan OSTİM’de görüştüğümüz işçiler çok çalışmalarına rağmen ihtiyaçlarını karşılayamadıklarını dile getiriyor.

Fotoğraf: Unsplash

Paylaş

Sinancem ALİKOÇ
Yusuf YILDIRIM
Ankara

TL’nin değer kaybetmesi, temel tüketim maddelerine gelen zamlar emekçilerin hayatını derinden etkiliyor. Ankara’nın en büyük organize sanayi bölgesi olan OSTİM’de görüştüğümüz işçiler çok çalışmalarına rağmen ihtiyaçlarını karşılayamadıklarını dile getiriyor.

OSTİM’de yaz aylarının başlaması ile atölye aralarında çok fazla çırak dikkat çekiyor. Meslek lisesi, çıraklık eğitim merkezlerinde öğrenci olan gençler yaz aylarında OSTİM’deki atölyelerde stajyer olarak çalışıyor. Özellikle yurt dışına iş yapan ve savunma sanayiye çalışan işyerlerinde üretim durmuyor. İşçiler, Suriye’deki operasyon hazırlığının ve Türkiye-Yunanistan geriliminin sonucu olarak savunma sanayiye bağlı işyerlerinde mesailerin arttığını ifade ediyorlar. Hemen hemen bütün atölye ve fabrikalarda hafta içi ve cumartesi gece yarılarına kadar, pazar günleri ise yarım gün süren mesailer var. Yaklaşık 20 yıldır bu alana iş yapan bir atölyede çalışan bir işçi, “20 yıldır ilk defa bu kadar yoğun çalıştığımızı görüyorum” diye durumu özetliyor.

Genç bir işçi ise şöyle diyor: “Ağabey inan her gün eve girmem saat 00.30’u buluyor. Bırak arkadaşlarımla görüşmeyi kendime vakit ayıramıyorum, tıraş olmaya bile gidemiyorum.”

"ARABA ALMA HAYALİM VARDI, VAZGEÇTİM"

İşçilere ücretlerini yeterli bulup bulmadıklarını sorduğumuzda, birçok işçi esas sorunun gıda, elektrik, su, mazot gibi kalemlere gelen zamlarda olduğunu söylüyor. Özellikle aile geçindiren işçilerin çoğu ya fazla mesaiye kalacak işyerlerini tercih ediyor ya da ek işlere yöneliyor. Bekar işçiler için ise iki sene önceki gibi para biriktirip araba alma hayalinin artık imkanı kalmamış durumda. 26 yaşında, 3 yıldır OSTİM’de aynı işyerinde çalışan bir metal işçisi, “Benim bu işyerine girerken tek hayalim para biriktirip kendi arabama binmekti. Artık hayallerimizden de vazgeçtik” diyor. Haftanın her günü işe gitse de çalışmanın ağır gelmediğini belirten genç işçi, “Bana ağır gelen bu kadar çalışıp istediğimi alamamak, mutlu olamamak. Bugün ben memleketime gidip gelmek istesem yol parası 1000 TL’yi buluyor” diyor.

ZAMLAR MI GERİ ALINSIN, MAAŞA MI ZAM YAPILSIN?

İşçiler arasında siyasetin öne çıkan bütün gündemleri konuşuluyor. Mülteciler, Türkiye’nin dış politikası, seçimler… Ancak son zamanlarda, daha önce Cumhur İttifakına oy verdiği bilinen ya da hâlâ oy vermeye devam eden işçiler epeyce terliyor. AKP’yi ve Cumhur İttifakını savunan birinin olması tartışmaları oldukça hararetlendiriyor. Her koşulda konunun bağlandığı yer ise geçim derdi. Ücretlerin arttırılması önerisi özellikle tecrübeli işçiler tarafından talep edilirken, 30 yaş altındaki genç işçiler geçim kalemlerine gelen zamların durdurulması veya zamların geri alınması gerektiğini savunuyor. İşçilerin birçoğu asgari ücrete ve ona bağlı olarak kendi ücretlerine zam gelirse de bu ücretin eriyeceği konusunda hemfikir. Tüm ücretlerin yoksulluk sınırının üstüne çekilmesi talebi ilk etapta işçiler arasında gerçekçi görünmese de sohbet ilerleyince “Hak ettiğimiz ücret bu”, “Aslında olmaz değil de bunlar bize vermez” gibi tepkiler ortaya çıkıyor. Özellikle AKP’li işçilerde içten içe Erdoğan’ın ücretlere zam yapacağı beklentisi hakim. AKP’ye oy vermiş ve vermeye devam edeceğini söyleyen bir plastik işçisi, “Daha önce yaptı (Erdoğan için). Bizim zor durumda olduğumuzu görüyor, yine yapacak” diyor.

"ESKİDEN PATRONLAR ÇEKİ DÜZEN VERİRMİŞ"

Ücretlerin nasıl artacağı ve zamların nasıl geri çekileceği işçiler arasında tartışma konusu. Cumhur İttifakına oy vermiş ve vermeyi düşünen işçilerde beklenti daha çok Erdoğan’ın açıklama yapması üzerine. Ancak daha farklı kesimlerden işçiler bunun gerçekleşmeyeceğini, gerçekleşse dahi ücretlerin eriyeceğini düşünüyor. Mesailerle birlikte 8 bin liraya yakın aylık ücret alan bir tecrübeli işçi, “Ben şu an 10 bin TL alsam yine geçinemem; elektrik faturası ortada, pazar ve market masrafı ortada... Hükümetin vereceği 300-500 neye yeter?​” diyor.

Ancak Asgari Ücret Tespit Komisyonunun toplanması için atölyelerde bir araya gelmek, komiteler kurmaya çalışmak gibi çeşitli hak arama çabaları henüz işçilerin gündeminde değil. Fakat tecrübeli işçiler geçmişteki işçi mücadelelerini hatırlayarak, işçilerin hakları için mücadele etmesi gerektiğini anlatıyor. Bugün için adım atmanın yarar sağlamayacağını düşünen bir genç metal işçisi ise “Biz burada yoktuk ama ustalarımız anlatıyor, önceden OSTİM’de üç beş kişi bile olsa meydanda, yolda yürüdüğü zaman patronlar kendine çeki düzen verirmiş, mesaiyi azaltırmış. Bugün onu yapmak da zor” diyor.

Yeni yılda Evrensel aboneliği hediye edin
ÖNCEKİ HABER

Metal işçileri: Artık sabrımız kalmadı

SONRAKİ HABER

Ford Otosan işçisi: Sendikayı iten güç biz olmalıyız

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa