Sahnede parlayan bir kontrtenor ve barok müziğin büyüsü

Özlem ERTAN

Barok müzik gösterişlidir, renklidir, süslüdür. Çünkü saraylarda, görkemli konaklarda doğmuştur. Bir yandan da sıcaktır, eğlencelidir, matematikseldir. Kendi içinde ayrı bir mantığı ve stili vardır. 16’ncı ve 17’nci yüzyılların Avrupa’sını barok müzikten ayrı düşünmek imkansızdır. Ne de olsa bu tarihlerin sesidir, nefesidir barok müzik.

IL POMO D’ORO

Pek çoklarınız barok dönem bestecileri Johann Sebastian Bach’ın, Antonio Vivaldi’nin, George Friedrich Handel’in adını duymuşsunuzdur. Peki ya diğerleri? O kadar çok barok dönem bestecisi var ki… Bunların bir kısmı hâlâ seviliyor, dinleniyor; bir bölümü ise araştırmacıların çabalarıyla modern zaman dinleyicilerine yeni yeni kavuşuyor.

Barok müzik bestecilerini ve eserlerini günümüze taşıyan topluluklar arasında mühim bir yeri bulunan Il Pomo d’oro, 21 Haziran akşamı İstanbul’daydı. Hem de sesi, rahat söyleyişi, yorumu ve artistik kişiliğiyle müzikseverlerin kalplerinde özel bir yer edinmiş Kontrtenor Jakub Jozef Orlinski ile birlikte…

Orlinski, barok müzik repertuavrının çok özel bir yorumcusu olduğunu İKSV’nin (İstanbul Kültür Sanat Vakfı) düzenlediği 50. İstanbul Müzik Festivali kapsamında İş Sanat’ta, Il Pomo d’oro ile birlikte verdiği konserde bir kez daha gösterdi.

Kontrtenor sesin nadir bulunan, özel bir ses olduğu şüphesiz. O yüzden tüm kontrtenorlar çok değerliler. Hele de Jakub Jozef Orlinski gibi gerek sesi ve tekniği gerekse artistik yanıyla ön plana çıkanlar…

ARTİSTİK BİR KONTRTENOR

Orlinski’nin barok müziğin zenginliği, görkemi, gösterişi içinde son derece doğal bir söyleyişi var. Barok dönem aryalarını söylerken sesi peslerle tizler arasında su gibi akıyor. Ajilitelerde zorlanmadan seslerin üzerinde dans ediyor. Çok da artistik biri. Mimikleriyle, hareketleriyle, dinleyiciyle sürekli iletişim halinde olmasıyla farkını hemen hissettiriyor.

İstanbul’daki konserinde barok dönem bestecilerinin aşk temalı aryalarını söyledi Orlinski. Kimdi bu besteciler derseniz hemen sayayım: Francesco Cavalli, Giovanni Battista Bononcini, Francesco Bartolomeo Conti, Luca Antonio Predieri, George Friedric Handel, Johann Adolph Hasse, Nicola Matteis, Luca Antonio Predieri ve Giuseppe Maria Orlandini.

İstanbul dinleyicisi konseri o kadar çok sevdi ki Polonyalı Kontrtenor Jakub Jozef Orlinski, iki kez de bis yaptı.

2012 yılında kurulan Il Pomo d’oro’nun Şefi ve Klavsencisi Maxim Emelyanychev’den de bahsetmeden geçmeyelim. Zira o da harikaydı ve gerek Solist Orlinski ile gerekse hepsi de barok dönem müziği konusunda uzman olan müzisyenlerle uyumu hemen göze çarpıyordu.

Yayınlanmış üç albümü ve pek çok ödülü bulunan Kontrtenor Jakub Jozef Orlinski’nin adını daha çok duyacağız. Tabii ki aynı durum adını İtalyan Besteci Antonio Cesti’nin aynı adlı operasından alan Il Pomo d’oro için de geçerli…

Antep’te gizemli bir tarih yatıyor

Müzik festivalinin ellinci yılına coşkulu ve nostaljik açılış

Özlem Ertan’dan Dolunay Ayini