24 Haziran 2022 05:45

İhracat rekoru yaratan işçiler açlık sınırında

Denizli'deki tekstil fabrikalarında çalışan işçiler fazla mesaiye kalarak açlık sınırının ancak üstüne çıkabilirken, yoksulluk sınırının yarısına ulaşabilen işçi yok denecek kadar az.

İhracat rekoru yaratan işçiler açlık sınırında

Fotoğraf: DHA

Hilmi MIYNAT
Denizli

Denizli, tekstil sektörü ve ihracatta önde gelen illerden biri. Ciro ve ihracatta her yıl rekorların kırıldığı sektörde çalışan işçiler asgari ücretle, yani açlık sınırının altında bir ücretle çalışıyor. İşçiler fazla mesaiye kalarak açlık sınırının üstüne çıkabilirken, yoksulluk sınırının yarısına ulaşabilen işçi yok denecek kadar az.

Ücretlerin ortalama asgari ücret civarında olduğu iş kolunda, dokuma, konfeksiyon, boyahane, paketleme gibi bölümlere göre farklılıklar gösteriyor. Kalifiye bir işçinin fazla mesailerle birlikte ücreti 7-8 bini bulurken kimi parça başı ücret ödeyen fasonlarda üretime göre aylık 8 bin lira kazanan işçiler de var. Öte yandan tekstil iş kolunda sayıları yüksek olan mülteci işçilerin ücretleri ise asgari ücretin altında kalıyor.

Yaklaşık 900 işçinin üç vardiya halinde çalıştığı bir tekstil fabrikasından bir işçi, en yüksek ücretin boyahanede alındığını ve posta başının 7 bin 500 lira alabildiğini söyledi. Boyahanede baskı işçilerinin 5-6 bin, operatörlerin 6 bin 500 liraya çalıştığını söyledi. Konfeksiyon işçilerinin asgari ücret, dokuma işçilerinin asgari ücretin biraz üstünde aldığını söylerken, kimi durumlarda 300-400 lira elden ücret alındığını da ifade etti. Çalıştığı fabrika Zara, LCW gibi markalara üretim yapıyor.

"BİR HAVLU 30 DOLAR BEN GÜNLÜK 150 TL ALIYORUM"

Yaklaşık 3 yıldır Denizli’de yaşayan İranlı bir işçi daha önce fasonda bir hafta çalıştığını ve 420 liralık alacağını alamadığını belirterek, “Fabrika patronuna sordum. O da ‘Ben fasona ödedim senin ücreti, sen ondan alacaksın’ dedi gönderdi. Fason ‘Para yok’ dedi, vermedi. Şikayet de edemiyorum, o para orada kaldı. Şimdi bir buçuk yıldır bu fabrikadayım, az da olsa en azından ücretimi alabiliyorum” dedi.

Eşinin de bir fabrikada iki hafta çalışıp 1000 lirasını alamadığını belirten İranlı işçi, “Hem asgari ücretle hem sigortasız çalışıyoruz. Paketlemede 20 işçi var, 2’si İranlı. Temizleme bölümünde 10 Afgan işçi var. 08.00’den 18.00’e kadar çalışıyorum, günlük 150 lira alıyorum. Mesaiye kalınca da saat başı 15 lira. Bir defa fabrikaya baskın oldu bana 4 bin küsur lira ceza kestiler. Ben de isterim çalışma iznim, sigortam olsun ama patron yapmıyor. İran’da diş hekimi asistanıydım, tekstili burada öğrendim. Paketlediğim havlunun etiketinde 30 dolar yazıyor, ben günlük 150 lira alıyorum. Günde binlerce havlu paketleniyor” diye konuştu.

SENDİKALAŞIRSA İŞTEN ATILACAK KORKUSU

Milyon dolar, milyar liraların konuşulduğu tekstil iş kolunda Denizli’de sendikalı hiçbir işyeri yok. Patronların örgütlülüğü, geçmiş deneyimlerdeki fişlenme örnekleri, işçilerin sendikalara bakışı, sendikaların bürokratik yapısı, işten atılma korkusu, fason üretim gibi gerekçeler sendikasızlığın temel nedenleri arasında.

Daha önce Menderes Tekstil’deki sendikalaşma girişiminin bastırıldığını ifade eden bir işçi, süreci 10 yıldan fazla süredir orada çalışan akrabasından bildiğini söylüyor. Patronun açık bir şekilde “Sendikaya üye olanı işten atarım” tehdidine karşın işçilerin savunmasız kaldığını dile getiren işçi, Denizli’deki Zorlu Tekstil ya da Deba işçilerinin sendikal mücadelesini duymadığını, ocak ayından bu yana 120’nin üzerinde gerçekleşen fiili grev ve direnişlerden de haberi olmadığını belirtiyor.

İşçi, “Ben sendikaya geçersem sendika hakkımı ne kadar savunacak? Tekstilciler birbirini tanıyor. Tartışmalı ayrılıklarda bile diğer patronlara haber gidiyor ve tekstilde iş bulman zorlaşıyor” diyor. İşçilerin zorluk yaşadığında sabretme ya da işyeri değiştirme eğilimleri gösterdiğini ifade eden işçi, “Ücreti az bulduğunda başka bir patron daha fazla veriyorsa oraya geçmeyi tercih ediyor ya da ‘Kurulu düzenim var 200 lira için bozmaya gerek yok’ diye düşünüyor işçiler. Zaten çoğu fabrikada ücretler birbirine yakın. Sendikalaşırsa işten atılacak. Grev olursa da lokavt var biliyorsunuz. Yani ne yapacak ki? Genel olarak herkes aynı durumda olduğundan çalışmaya devam ediyor” ifadelerini kullandı. Kendi patronunun yüzde 40 zam yaptığını olumlayarak fakat asgari ücret zammıyla eş değer olduğunu unutarak sözlerine devam eden işçi, “Patron da işçilerin aileleriyle birlikte 2 bin kişiye ekmek veriyor” diyor.

REKOR DA KÂR DA ARTIYOR

Denizli İhracatçılar Birliği (DENİB) verilerine göre 2021 yılında ihracat rakamı bir önceki yıla oranla yüzde 42 artırarak 3 milyar 407 milyon dolara ulaştı. Ekonomist dergisinin 2020 yılı Anadolu’nun en büyük 500 şirketi araştırmasında Denizli’den 23 şirket bulunuyor. Tekstil iş kolunda Menderes Tekstil Denizli’den üçüncü sırada listeye girerken ülke sıralamasında 63. sırada yer aldı. Menderes Tekstil’in 2020 yılı cirosu 6 milyar 533 milyon lira. İhracatı 636 milyon 970 bin dolar. Listede Gamateks, Ozanteks, Küçüker, Kaynak İplik, Sürü, Uğurlular, Kımıl firmaları da var.

OSB yıldızları araştırmasına göre ise 2020 yılı OSB’lerde en fazla kâr yapan (vergi öncesi) ilk 100 firmada Denizli’den Tan Tekstil ve Uğurlular Tekstil firmaları yer aldı. Tan Tekstil’in yıllık net kârı 78 milyon 634 bin lira. Birçok alanda faaliyet gösteren Zorlu Holdingin Denizli’de de fabrikası bulunan Korteks ve Zorluteks’in 2020 yılı cirosu ise 4.1 milyar lira.

EVRENSEL'İNMANŞETİ

Gabar petrolü sömürüsü: 1 milyon liralık üretime  6 liralık ücret

Gabar petrolü sömürüsü: 1 milyon liralık üretime 6 liralık ücret

Saray iktidarının “Milletimiz zenginleşecek” propagandasını yaptığı Gabar petrolünün arkasında ağır bir işçi sömürüsü var. Günde 12 saat çalışma, taşeronlaştırma, sendikasızlık, yoksulluk sınırının yarısı bile etmeyen ücretler… Öyle ki sadece 12.5 saatlik üretim tüm işçilerin ücretini karşılıyor, geri kalan patronların kasasına akıyor.

Şırnak’ta bir günde çıkarılan petrol, Batman’da çıkarılanın yüzde 87 fazlası.

Serbest piyasada ham petrolün varil fiyatı yaklaşık 75 dolar.

İşçiler iki günde çıkarılan petrol kadar ücret alsaydı aylık ücret 160 bin lira olurdu.

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
RTÜK Başkanı “Ülkemizde olumlu olaylar olmuyormuş gibi haber servis ediliyor” deyip ‘yandık’, ‘bittik’ haberleriyle karamsarlık aşılandığını savundu, ceza tehdidinde bulundu.

Evrensel'i Takip Et